İnsan Hakları Derneği merkez yönetim kurulu üyesi ve Özgür Gündem gazetesinin eski eş genel yayın yönetmeni avukat Eren Keskin’in pasaportu OHAL çerçevesinde iptal edildi.

Özgür Gündem gazetesinin genel yayın yönetmenliği sırasında gazeteye yönelik olarak başlatılan soruşturma gerekçesiyle geçen Mart ayında yurtdışına çıkış yasağı konulan İnsan Hakları savunucusu avukat Eren Keskin, pasaportunun OHAL kapsamında iptal edildiğini tesadüfen öğrendiğini söyledi.

Demokrat Haber’e konuşan avukat Keskin, Özgür Gündem gazetesinde yayımlanan bir makalesinden ötürü hakkında soruşturma açılan başka bir avukat arkadaşının seyahati sırasında havalimanındaki polislerce durdurulduğunu ve pasaportunun iptal edildiğinin kendisine orada sözlü olarak bildirildiğini söyledi.

OHAL kapsamında pasaportu iptal edilen avukatın edindiği bilgiyi paylaşan Eren Keskin, kendi pasaportunun da OHAL çerçevesinde iptal edildiği bilgisine eriştiklerini ifade etti.

Özgür Gündem gazetesi aleyhinde yürütülen soruşturma kapsamında, “terör propagandası” iddiasıyla hakkında elliye yakın dava açılan ve geçen Mayıs ayında sonuçlanan davaların birinde üç yıl dokuz ay hapis cezası verilen avukat Eren Keskin, bilgisi olmayan binlerce kişinin pasaportunun iptal edilmiş olabileceğini söyledi.

İptal edilen pasaportlara ilişkin olarak resmi bir açıklama yapılmadığına dikkat çeken avukat Keskin, Türkiye’nin imzalamış olduğu uluslararası anlaşmaları OHAL kapsamında askıya alarak, seyahat özgürlüğü gibi en temel insan hakkının böylelikle ihlal edildiğini belirtti.

Uluslararası İnsan Hakları kuruluşları ve Avrupa Parlamentosu’nun yıllardır eleştirdiği Terörle Mücadele Kanunu (TMK) çerçevesinde hakkında soruşturma açılan veya yargılanan bireylerin pasaportunun iptal edilmiş olabileceğine işaret eden Eren Keskin, “Bu durumda olan yaklaşık 60 bin kişi var ve pasaportları iptal edilmiş olabilir. Kontrol etmek gerekiyor” dedi.

Gazeteci, yazar ve İnsan Hakları savunucularına farklı yöntemlerle baskı uygulandığını kaydeden Eren Keskin, “Bu uygulama bir bakıma düşünce ve ifade özgürlüğünü de kısıtlamak demektir. Bu, yakın zamanda bizlere de yönelineceğinin bir sinyali” dedi. (Hrant Kasparyan / Demokrat Haber)