Malatya Zirve Yayınevi katliamı davasında ev hapsine alınan sanıkların sık sık evlerinden çıkmasına rağmen mahkemenin tutuklama kararı vermemesiyle başlayan skandal devam ediyor.

Mahkemenin ihlal bildirimlerine rağmen tutuklamaya karar vermemesinin ardından Denetimli Serbestlik Bürosu'na bir ihtar göndererek sadece sinyal bilgileri ile mahkemeye başvurulmamasını istediği ortaya çıktı. İş yükü nedeniyle bu tür ihlal bildirimlerinin vakit aldığı belirtilen ihtarda, teknik verilerin de mahkemeye gönderilmesini, ihlalin gerçekleştiği iddia anında veya hemen akabinde sanığın sabit telefon hattından aranması veya görevlilerin konutuna giderek tutanak tanzim etmesi gerektiği "ihtar" edildi. Ayrıca 10 Haziran'da tahliye edilerek yurt dışyına çıkış yasağı konulan sanık Hurşit Tolon'la ilgili yasak kararının UYAP sistemi üzerinden anında sınır kapılarına bildirilmesi gerekirken halen işlemlerin sürdüğü ortaya çıktı.

Kemal Göktaş'ın Milliyet'te yer alan haberine göre Zirve Yayınevi katliamı davasında tutukluluk sürelerini 5 yılla sınırlayan yasa nedeniyle tahliye edilerek ev hapsine alınan sanıkların adli kontrol hükümlerine aykırı olarak defalarca evlerini terk ettiği, buna rağmen mahkemenin tutuklama kararı vermekten kaçınarak adli kontrole, "aynen devam" kararı verdiği ortaya çıkmıştı. Mahkemenin adli kontrole ilişkin kararında ev hapsi yükümlülüğünü ihlal eden sanıkların derhal tutuklanacaklarının belirtilmesine rağmen, sanıkların ihlallerine göz yumulduğu eleştirilerinin ardından mahkeme, Denetimli Serbestlik Bürosu'na "ihtar" göndererek sinyal bilgilerine dayanılarak tutuklama talep etmemesini istediği ortaya çıktı.

Katliam davasının görüldüğü Malatya 1. Ağır Ceza Mahkemesi, sanıkların elektronik kelepçelerinden gelen sinyal bilgileriyle evden dışarı çıktıkları tespitini yapan ve durumu mahkemeye bildiren Denetimli Serbestlik Bürosu'nu bir ihtar gönderdi. İhlal tutanakları değerlendirilerek yükümlülüğü ihlal sayılıp sayılmayacağı hususunda karar verilmesi talebinin gönderildiği anımsatılan ihtarda sadece sinyal bilgileri değerlendirilerek yükümlünün adhi koltrol kararını ihlal etmiş sayılamayacağı belirtildi.

İhtarda, ihlale karar verilebilmesi için "bu hususun teknik olarak belirlenmesi, bu belirlemeye esas her türlü teknik veri ve bilginin toplanarak evraka bağlanması ve ihlalin gerçekleştiği iddia edilen anda veya hemen akabinde sanığın sabit telefon hattından aranması suretiyle veya görevlilerin ilgilinin konutuna giderek tutanak tanzim etmek suretiyle bu hususun belgelenmesi" gerektiği belirtildi. İhtarda, mahkemenin iş yükünden de bahsedilerek ""Mahkememizdeki iş yoğunluğu ve belirtilen şekilde bir tespit yapılmadan sadece sinyal bilgileri değerlendirilerek yükümlünün adli kontrol kararını ihlal etmiş sayılamayacağı, belirlenen tespitler yapılmadan ve yükümlünün adli kontrol kararını ihlal ettiği belirlenmeden mahkememize bu şekilde taleplerin gönderilmemesi ihtaren rica olunur" denildi.

Mahkeme ayrıca çeşitli tarihlerde ev hapsini ihlal ettikleri tespit edilen sanıklar Hamit Çeker, Cuma Özdemir, Salih Gürler hakkında "tutuklama" talebiyle yapılan başvuruları da ihtarda belirtilen gerekçelerle reddetti.