İzmir Barosu, İzmir Tabip Odası, TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu, Batı Urla Köyleri Çevre Koruma ve Güzelleştirme ve Kalkındırma Derneği, EGEÇEP Salihli Çevre Derneği, maden Yönetmeliği'nde yaptığı değişiklikle zeytinlik alanların madencilik faaliyetlerine açılmasına ilişkin basın açıklaması düzenledi. İzmir Bölge Adliyesi Güney kapısında yapılan açıklamada, “Zeytinime dokunma” yazılı pankart taşınırken, beş kurum ve 11 kişi tarafından yönetmelik değişikliklerine ilişkin dava açıldı.

Grup adına yapılan açıklamada iktidarın, oldu bittiye getirerek yönetmelik değişikliği ile Anayasa’ya, kanunlara ve uluslararası sözleşmelere aykırı biçimde, zeytin alanlarını madencilik faaliyetlerine açmak istediği ifade edildi.

'NİTELİKLİ DOĞAL KORUMA ALANLARI'NDA YÖNETMELİK DEĞİŞİKLİĞİ YAPILDI'

Zeytinlikleri madencilik faaliyetlerine açan yönetmelik değişikliğinin mürekkebi kurumadan, bu kez de Nitelikli Doğal Koruma Alanları için Danıştay tarafından yürütmesi durdurulan faaliyetlere izin veren bir yönetmelik değişikliği daha yapıldığı belirtilen açıklamada, “Siyasi iktidar, yasa değişikliğine dahi gerek görmeden, Meclisi ve toplumu bypass ederek, şirketlerin sermaye birikimini artırmak ve daha fazla kâr elde etmelerini sağlamak için yaşam alanlarını, doğal alanları talana açmaya devam ediyor. Bu doyumsuz yok etme hırsına, doğayı yağmalama merakına ilişkin hikayeyi hepimiz biliyoruz. Yağmacılar, talancılar ve rantçılar tarih sahnesinden silinirken, Ölmez Ağacı’nın öyküsünün hiç bitmediğinin/bitmeyeceğinin de farkındayız” denildi.

'İKİ YÖNETMELİK DEĞİŞİKLİĞİ İÇİN DAVA AÇTIK'

Geleceğine, doğasına ve insanına sahip çıkan meslek örgütleri, dernekler, sivil toplum kuruluşları olarak, sermayenin yasalar nedeniyle dokunamadığı, ranta ve talana açamadığı zeytinliklerin, bir yönetmelik değişikliği ile maden şirketlerine peşkeş çekilmemesi için mücadele edeceklerini söyleyen kurumların açıklamasında şöyle denildi: “Ölmez yani zeytin, yüzyıllar önce Homeros’un kulağına şöyle fısıldamıştı: 'Herkese aitim ve kimseye ait değilim; siz gelmeden önce buradaydım, siz gittikten sonra da burada olacağım.' Bu nedenle, Ölmez’in sözlerini gerçek kılabilmek, SİT alanlarının talan edilip bozulmadan, aynı güzel dokularıyla gelecek kuşaklara aktarılmasını sağlayabilmek için İzmir Barosu’nun çağrısıyla bir araya gelen yaşam savunucuları olarak, gerçekleştirilmek istenen bu kıyım ve yıkıma karşı her iki yönetmelik değişikliğinin iptali için dava açtığımızı kamuoyu ile paylaşıyor, tüm yurttaşlarımızın 'ama'sız desteğini bekliyoruz.”