Biliyorum sağlık sorunlarımdan çok fazla bahsettim ama “Bisiklet ve Kul Hakkı” yazımda kırılan kolumdan sonra şimdi de diş ağrısını anlattığım yeni yazımla karşınızdayım... Lütfen yanlış anlamayın. Yazıda gerçekleri anlatıyorum...

***

Sanırım 2002 veya 2003 idi. Tam hatırlamıyorum.

Ekonomik kriz beni de işsiz bırakmıştı. O zamanlar işsiz kaldıktan sonraki 6 ay daha SSK imkanlarından faydalanıp sağlık hizmeti alabiliyordunuz. Şimdiki gibi 1 ay sonra yatırdığınız o kadar prim güme gitmiyordu.

O günlerde “sağ” çenemde ortadaki yani “merkez”deki azı dişim ağrımaya başladı. Dişim epeydir kararmıştı. Çürümeye başladığını tahmin ediyordum. Hemen “Ankara” Ağız ve Diş Sağlığı Hastanesi'ne gittim. Orada doktorlar dişime dolgu yaptılar. “Ak” pak oldu dişim tekrar.

***

Ben de artık diş ağrım geride kaldığı için büyük bir iştahla yemeye başladım. Önüme ne geldiyse yedim...

***

O zamana kadar 55 kilonun üstüne çıkamıyordum. Nasıl bir iştah gelmişse, nasıl yemişsem iyice semirdim. Bir ara 70 kilonun üstüne dahi çıktım... Fakat ben en çok da yediğim “makarna”ların kilo yapmış olmasından şüpheleniyorum.

***

Neyse benim bu 11 senelik dişimdeki aklık ve paklık zamanla kararmaya başladı. “Ne de olsa devlet hastanesi, dolgu için kalitesiz malzeme kullanmışlardır” diye düşünmeye başladım.

***

Fakat bu “hain” dişim, tam da bir arkadaşımın doğum gününü kutlarken, ziyafet öncesinde kırılmasın mı? Birkaç gün sonra da “apse” yaptı... Üstelik yine büyük ziyafetler düzenleyeceğimiz noel yaklaşırken. Doğrusu dişimin zamanlaması oldukça manidardı...

***

Hemen doktora gittim. Doktorum eski Ankara dolgusunu çıkardı. Fakat dolguyu çıkarır çıkarmaz dehşete kapıldı. Kanal tedavisinin eksik yapılması bir yana, dişimin içinde “simsiyah pislik” çıktı. Hatta doktorum “Neyle dolmuşmuşlar bu dişi, sanki kömür gibi” demekten de kendini alamadı...

Geçici dolgudan birkaç gün sonra kanal tedavisine gittim. Bu defa da dişimin içine şu çiviye benzer şeylerde sokup durdu. Steril ameliyat eldiveni geçirdiği eliyle R4BIA işareti yaparak “Tam 4 kanal” vardı, işini bitirdim” dedi.

Teşekkür edip kalktım dişçi koltuğundan.

Pazartesi gel, dolguyu yeniden yapalım, üstünü kapatalım dedi.

Tamam dedim...