Ege Ekonomik Forumu’nda konuşan Başbakan Binali Yıldırım, referandum öncesi şartlara döneceklerini açıklayan KDP Başkanı Mesut Barzani’ye “Neden Türkiye'nin sözünü dinlemedin” diye seslendi. 

Ege Ekonomiyi Geliştirme Vakfı (EGEV) tarafından İzmir’de düzenlenen Ege Ekonomik Forumu’na katılan Başbakan Binali Yıldırım, gündemdeki sorunlara dair konuştu.

Sözlerine Yunanistan Ekonomi ve Kalkınma Bakanı Dimitri Papadimitriou'nun "Türkiye'nin  Avrupa Birliği üyesi olmasını istiyoruz" ifadelerine değinen Yıldırım, "Özellikle  Avrupa'da son yıllarda yükselen milliyetçi akımlar ve İslam düşmanlığı  Avrupa'da gelecek vizyon öngörüsünü tamamen ortadan kaldırmıştır. Avrupa şu günlerde aşırılıkla baş etmenin yollarını arıyor. Biz, bize bir adım gelene iki adım yaklaşırız. Yunanistan ve Türkiye bizim ortak coğrafyamız. Siyasi tartışmalardan uzaklaşıp ortak zenginliklerimizi konuşmamız lazım. Avrupa ile son bir iki yılda yaşanan gerginlikler sonrası ilişkilerin arzu etmediğimiz düzeyde olduğunu biliyor, bunun geçici bir durum olduğunu kabul ediyor.  Avrupa'nın gelecek vizyonunu gözden geçirmesi lazım.  Türkiye'nin içinde olduğu Avrupa mı düşünüyor, yoksa kendi sınırlarını yüksek duvarlarla kapatmış bir Avrupa kulübüne mi dönüşmek istiyor? Bunun kararını Avrupa verecek. Biz buradayız. Müzakerelerin başlaması kararı bizim değil Avrupa Birliği’nindir. Yunanistan başından beri Türkiye'nin içinde olduğu bir Avrupa Birliği istemektedir" diye konuştu.
 
‘YANLIŞ HESAP BAĞDAT’A GİTMEDEN DÖNDÜ’

Irak Kürdistan Bölgesi’nde yapılan referandum ve sonrası gelişmeleri değerlendiren Yıldırım, şunları söyledi:

"Çin ekonomisi ayrı bir fasıl. Büyüme odaklı gelişime tüm hızıyla gidiyor. Metal sanayide kapasite fazlalıkları korumacılık yanlılarının ekmeğine yağ sürüyor. Orta Doğu'da durum iç açıcı değil. Kuzey Irak'ta yanlış karar veren Barzani 'referandum öncesi şartlara dönüyoruz' diye açıklama yaptı. Peki madem buraya gelecektin, niye bu yanlışta ısrar ettin, niye yıllardır sizi himaye eden, hayat alanı oluşturan Türkiye'nin sözünü dinlemedin? 'Yanlış hesap Bağdat'tan döner' derler. Nihayet yanlış hesap Bağdat'a gitmeden dönüş oldu. Suriye ve Irak'ta devam eden siyasi otorite boşluğu, iç savaş, terör örgütlerinin alandaki varlığı bölgemiz için ön görü yapmamızın önündeki en büyük engel. Tüm bu şartlar altında Türkiye, bölgenin de teminatı, Avrupa'nın güvenliğinin de giriş kapısıdır. 10 milyondan fazla nüfus hareketi olan bir bölge var. Bu hareketin Avrupa'ya akın etmesi demek her dengeyi alt üst etmesi demek.  Türkiye 6 yılda 3,5 milyondan fazla evinden barkından edilmiş insanlara kucak açıyor.  Avrupa'ya gidecek göç istilasının da önüne geçiyor."