İçişleri Bakanlığı Mülkiye Müfettişleri tarafından, yerine kayyım atanan Van Büyükşehir Belediye Eş Başkanı Bedia Özgökçe Ertan hakkında “belediye çalışanlarının yerlerinin değiştirilmesi, eşbaşkanlık sistemi, bazı belediyelere ayrımcılık yapılması ve çalışanların başka sendikaya zorlanması” iddialarıyla soruşturma başlatıldı.

Mezopotamya Ajans'a (MA) konuşan Özgökçe, soruşturmanın 4 iddianın üzerinden yürütüldüğünü söyledi.

Belediye müdürlüklerinin yerinin değiştirilmesi, eşbaşkanlık sistemi, bazı belediyelere ayrımcılık yapılması ve belediye çalışanlarını başka sendikaya geçmeleri için zorlamaları gibi iddialarla hakkında soruşturma açıldığını ifade eden Özgökçe, “HDP'nin Amed, Mardin ve Van belediyelerine kayyum atandı. Bu planlamanın evvelce olduğunu belgelerle ispat edildiğini tüm kamuoyu biliyor. Kayyum atanma gerekçesi aslında hiçbir şekilde yokken ve kayyum atanmasının asla bir gerekçesi olamazken Türkiye'de ne yazık ki özellikle HDP'ye, Kürt halkına yönelik kayyum atama darbesi devam ediyor. 12 Eylül darbe zihniyetini taşıyanlar bugün hala darbeci zihniyetle hareket ederek Kürtleri ötekileştirerek, idaresi ve geleceği yok sayılarak iktidarlarını sürdürmeye çalışıyorlar. Ancak biliyoruz ki bu ülkede gerçek anlamda demokrasi, eşitlik, adalet ve özgürlük kazanacak” dedi.

Soruşturma konusu yapılan dört gerekçeye ilişkin açıklamalarda bulunan Özgökçe, eş başkanlığa ilişkin şunları söyledi:

 “Eşbaşkanlık uygulaması yerel demokrasinin hayata geçmesi için en önemli adımlardan birisidir. Hatta Türkiye’ye vaadimizdir. Bu partimizin programı ve tüzüğünde yer alıyor. Ayrıca siyasi partiler kanununda da geçerli hukuki bir sebeptir. Bizim eşbaşkanlık uygulamamız kaynağını anayasadan, kaynağını uluslararası yasadan, Avrupa Birliği Yerel Yönetim Özerklik Şartı'ndan ve elbette ki sandık iradesinden alıyor.” 

Daire başkanlarını yerlerini değiştirmeye dair gerekçeye de yanıt veren Özgökçe, şunları söyledi:

“Bunun kanunla da hukukla da bir soruşturma gerekçesi yapılacak bir yanı yok ve izahı mümkün değildir. Belediye yönetimi belediye başkanının görev ve yetkilerini kullandık. Belediye yönetiminde yolsuzluğa bulaşmış, rüşvetle anılan, ses kayıtlarının olduğu daire başkanları ve çok önemli makamlarda ve insanlar vardı. Ben o kişilerin kadrosunu iptal ettim. Çünkü mücadele ettiğimiz rüşvet ve yolsuzluk, hırsızlıktır. Şimdi kayyum atanır atanmaz tekrar o isimler, adı rüşvete bulaşmış, mülkiye müfettişlerince de soruşturma konusu edilmiş isimler bugün tekrar en önemli görevlere getirilmişlerdir. Kayyum gelir gelmez aynı dakika ve saatler içerisinde bütün daire başkanlarını, müdürlerini görevden aldı. Dünyanın her yerinde ve Türkiye’de seçimle iş başına gelinen yerlerde yönetimler değişebilir. Herkes kendi ekibiyle çalışabilir. Biz göreve geldiğimizde kimin hangi görevde daha liyakat sahip olduğunu düşündüysek o kişilerle çalıştık. Bu görev ve yetki alanımızdadır.”

Belediyeler arasından ayrım yapıldığına dair iddiaları da yalanlayan Özgökçe, “Bunlar tamamen iftiradır. Böyle bir şey söz konusu bile değildir. Bu olaya dair AKP’li bir belediye başkanının attığı tweet sonrasında Mersin Cumhuriyet Savcılığı hakkımızda soruşturma başlatmıştır. Bu soruşturma sonrasında da Mülkiye Müfettişleri de hakkımızda soruşturma başlatmıştır. Biz belediyenin 75.  maddesindeki yetkimizi kullandık. Kaldı ki meclis bu kararı vermiştir. Kamu yararı söz konusu olan her hususla ilgili belediyelerin yetkisi söz konusudur. Bunları kamuoyunun tartışması, bilmesi gerekir. Çünkü bizler hakkındaki gerekçeler eften püftendir” diye konuştu.