Yargıtay’ın bozma kararı üzerine HDP milletvekilleri Tayip Temel ve Pero Dündar’ın da aralarında olduğu 36 isim yönünden bozulan ‘KCK Ana Davası’nda, esas hakkında mütalaanın hazırlanması için dosyanın savcılığa gönderilmesine karar verildi. Kürt siyasetçi 154 kişinin yargılandığı KCK Ana Davası’nda, verilen kararların Yargıtay tarafından 118 isim yönünden onanması, Halkların Demokratik Partisi (HDP) milletvekilleri Tayip Temel ve Pero Dündar'ın da aralarında bulunduğu 36 isim yönünden ise bozulması üzerine dava dosyasının Diyarbakır 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde yeniden görülmesine devam edildi. 3 duruşması görülen duruşmaya, tutuksuz yargılanan Milletvekili Pero Dündar ve Ali Oruç ile birlikte dava avukatları katıldı. DÜNDAR: KÜRT SİYASETÇİLERE KUMPAS Duruşma Pero Dündar’ın tercüman eşliğinde Kürtçe ifade vermesiyle başladı. Davanın daha önceki aşamalarında beyanlarda bulunduğu gibi, “KCK” davalarının Kürt siyasetçilere yönelik bir kumpas davası olduğunu dile getiren Dündar, 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı tarafından paylaşılan “10 soruda 15 Temmuz darbe girişimi ve Fethullahçı Terör Örgütü” başlıklı raporda Ergenekon, Balyoz, Selam-Tevhit, Tahşiye, Askeri Casusluk davaları ile birlikte KCK davaları için de “kumpas davaları” tanımında bulunulduğunu hatırlattı. BERAAT İSTEDİ O dönem de bu davaların temelini oluşturan gizli tanık beyanlarını kabul etmediklerini söyleyen Dündar, hukuksuz biçimde 5 yıl boyunca tutuklu kaldığı dosyaya dair Yargıtay’ın verdiği bozma kararı ile doğru bir karara imza attığını ifade etti. Dündar, bir siyasetçi olarak haklarında devam eden bu kumpas davasında hakkında beraat kararı verilmesini talep etti. Ali Oruç da savunmasını tercüman aracılığıyla Kürtçe yaptı. Mahkeme başkanı, Oruç’a etkin pişmanlıktan yararlanan Ali Erçek’in hakkında “örgütün maliyesine baktığı”, yine “Kısmet” isimli gizli tanığın ise örgüte ait bir şirkette maaş almadan çalıştığı yönünde verdikleri beyanları sordu. İddianamede yer alan açık ve gizli tanıkları tanımadığını, haklarında yalan beyanda bulunduklarını belirten Oruç, üzerine atılı suçlamaları kabul etmediğini söyledi. Alınan tanık ifadesinin ardından söz alan Ali Oruç’un avukatı, iddianamede müvekkili hakkında yer alan her iki tanık beyanlarının soyut anlatımlara dayalı olduğunu, “Kısmet” isimli gizli tanığın beyanlarına dayanan ve müvekkilinin ilişkin dosyanın öncesinde tefrik edilerek mevcut dava dosyasıyla birleştirildiği dosyaya dair Urfa Cumhuriyet Başsavcılığının kovuşturmaya yer olmadığı yönünde karar verdiğini beyan etti. Avukat, dosyanın kolluk kuvvetlerinin dayatmaları sonucu alınan gizli tanık beyanları ile oluşturulması nedeniyle müvekkilinin beraatına karar verilmesini istedi. Diğer sanık avukatlarının dava dosyasındaki eksikliklerin giderilmesini talep etmesinin ardından ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, esas hakkındaki mütalaasını hazırlaması için dosyanın iddia makamına gönderilmesine karar vererek, bir sonraki duruşmayı 5 Nisan 2022 tarihine erteledi. NE OLMUŞTU? Diyarbakır'da KCK soruşturmasında belediye başkanlarının da aralarında bulunduğu 154 kişi hakkında "örgütü üyeliği” ve " örgütü kurmak ve yönetmek" iddiasıyla 2009 yılında operasyon başlatılmıştı. Aynı iddiayla 154 kişi hakkında dava açılmıştı. Dava, birçok siyasetçi hakkında hapis cezası çıkmıştı. Antep İstinaf Mahkemesi'ne taşınan dava, yerel mahkemenin kararının onanmasıyla 139 kişi Yargıtay'a itirazda bulunmuştu. Yargıtay, 118 kişinin cezasını onarken, Tayip Temel ve Pero Dündar’ın da aralarında bulunduğu 36 kişi hakkında kurulan hükmü ise bozmuştu. Kaynak: MA