AKP-MHP İktidarının yeni politik söylemi; 2023'de Ay'a gideceğiz.

Günlerdir ''yeni anayasa'', ''yargıda reform'' gibi politik manevralarına bir yenisi eklendi.

2023'de Ay'a sert iniş olacakmış.

2028'de yumuşak iniş planlanıyormuş.

ABD veya Rusya kabul ederse onların ekibine bir Türk astronot sokacakmışız ve o kişi aya giden ilk Türk olarak tarihe geçecekmiş. Bayrağımız Ay'a dikilecekmiş.

Diyanet İşleri de boş durur mu?

Ay'dan dünyaya ezan sesi yankılanacakmış.

 'Yeni anayasa'', ''yargıda reform'' gibi konular kamuoyunu meşgul etmek, televizyonlardaki o içi boş tartışma programlarına ne kadar malzeme olduysa, şimdi de topluma yeni meşguliyet terapisi olarak, Ay'a Türk astronot gönderme projesi yeni balonumuz oldu.

Balonumuz diyorum, çünkü; yeni anayasanın yapılmayacağını en sıradan insan bile biliyor. Zira Millet İttifakı ile Cumhur İttifakının herhangi bir anayasa konusunda uzlaşması mümkün değil.

AKP-MHP Bloğunun oyları yeni anayasa yapmaya kifayet etmediği gibi, Cumhur İttifakı olarak Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ni kırmızı çizgisi ilan ettiğini ve hatta tartışmam bile dediğini bilmeyen yok.

Millet İttifakı ise, güçlendirilmiş parlamenter sistemi kırmızı çizgisi kabul ediyor.

Dolayısıyla meclis aritmetiği ve konuya bakış açısından bir uzlaşı mümkün değil.

Yargıda reform konusunun da bir balon olduğunu anlamak için uzman olmaya gerek yok.

Kendi mevcut anayasasına, yürürlükteki yasalarına, AİHM kararlarına uymayan bir iktidarın yargıda reform yapması beklenebilir mi?

2023'de Ay'a astronot gönderecekmişiz!

Neden 2023?

2023, Cumhuriyetin 100. yılı ve Cumhurbaşkanı seçiminin olduğu bir tarih.

AKP'nin hedeflerinin bir hayli çok olduğunu biliyoruz.

2010 yılında:

2023 hedefi kişi başı 25 bin dolar, (Bu hedef 2020 yılı itibariyle 7.125 dolar gerçekleşti ve bu rakama 2007 yılında ulaşılmıştı. Yani 14 yıl evvel).

 Milli gelir 2 trilyon dolar. ( 2020 yılı sonu itibariyle açıklanan milli gelir 590 milyar dolar.)

 İhracat 500 milyar dolar. (2020 yılı ihracat rakamı 169,5 milyar dolar olarak açıklandı.)

 İşsizlik oranı yüzde 5. (2020 yılı genel işsizlik oranı yüzde 13, genç işsizlik oranı ise yüzde 24.)

Yani 2010 yılının balonu bunlardı.

Şimdi gerek Cumhurbaşkanı, gerek Cumhur İttifakının bir başka yetkilisi bunlardan söz ediyor mu hiç?

Yok.

Çünkü o balonlar patladı.

Şimdi yeni balon lazım.

Tartışma programlarına konu olacak yeni meşguliyet terapisi gerek.

Kamuoyunu meşgul edecek, işsizliği, yoksulluğu, dibe vurmuş adalet ve eğitim sorunlarını unutturacak yeni balon gerek.

Yeni balon Ay'a gitme projesi...

Yeni oyuncağımız güncelimize hoş gelmiş ola!

Sakın yanınızda, yörenizde toplu iğne bulundurmayın.

Çünkü balon toplu iğneyi hiç sevmez.

Hemen patlar!