Ayfer Çalıkıran / Taraf

Kumkapı sahilindeki parkta yaşayan Suriyeli Alevi Türkmen sığınmacılar yeni evlerine yerleşti. Sığınmacılarla ilgili Taraf haber yapmış, Alevi kurumları ailelere sahip çıkmıştı. Alevi kurumlar, kamplarda can güvenlikleri olmadığı gerekçesiyle İstanbul’a gelip parkta yaşayan sığınmacıları önce cemevlerinde misafir etti daha sonra evlere yerleştirildi. Aileler yeni evlerinin kapılarını Taraf’a açtı.

MÜZİK SESLERİ YÜKSELİYOR

Pir Sultan Abdal Cemevi yöneticilerinden Hıdır Çam’ın verdiği adrese gidiyoruz. Kapısı açık olan daireden müzik sesleri yükseliyor. İçeri girdiğimizde bizi gülümseyerek karşılayan isim Merem Hamo. Sarılıyoruz. İlk cümlesi, “Allah sizden razı olsun” oluyor. Parktaki o endişeli ifadesinin yok olduğunu fark ediyoruz. Ev epey büyük. Burada üç aile birlikte kalıyor. Durumlarını soruyoruz anlatmaya başlıyor Merem:

ÇOK ŞÜKÜR EKSİĞİMİZ YOK

“Burada 15-20 gündür kalıyoruz. Cemevinde kalan herkese ev verdiler. Cemevinden Dedenin evi burası. Bizden kira almıyor sağ olsun. Hem yemek geliyor, kumanyalar gönderiyorlar, tüp getiriyorlar, kıyafet veriyorlar her şey geliyor. Bir eksikliğimiz yok”

Merem’e eşinin nerede olduğunu soruyoruz:

“Eşim çalışıyor ona da iş buldular. Konfeksiyon diyorlar, orada çalışıyor. Çalışmadan olmaz. İş olduktan sonra biz boş durmayız. Bu iş de olunca ihtiyacımız da kalmaz artık.”

Mahallede rahat olup olmadıklarını sorusuna şöyle cevap veriyor Merem:

“Ne biz insanların yanına gidiyoruz ne de insanlar bizim yanımıza geliyor. Kendi halimizde yaşıyoruz. Kimseyi rahatsız etmemeye çalışıyoruz. Evlerimizi temizliyoruz, çocuklarımızla ilgileniyoruz. Çalışmaya gidenler çalışıyor. Burada kimseye ilişmiyoruz. Kimse de bize ilişmiyor.”

Anlatmaya devam ediyor: “Çocuklarımız hasta olduğunda hastanelere götürüyorlar, ilaçlarını alıyorlar. Evimizde bir eksik yok, darda koymuyorlar bizi. Belki okul açılınca çocuklarımızı okula göndeririz.”

Diğer ailelerin evine gitmek için kapıya yöneliyoruz, “Bir çay yapalım, bırakmayız öyle” diyor Merem, bir sonraki ziyaret için söz verip çıkıyoruz.

KİRAMIZI DEDE ÖDÜYOR

Diğer ailelerin kaldıkları binaya girdiğimizde daireyi bulmakta zorlanmıyoruz. Çünkü aynı şekilde Muhammed ailesinin de daire kapıları açık duruyor. Ve aynı sevinçle karşılıyorlar bizi. Hemen döşeklerden biri yere seriliyor, battaniye seriliyor üzerine ve buyur ediyorlar. Çoluk çocuk, yaşlı genç oturuyoruz yere.

İbrahim Muhammed anlatıyor:

“Bizim evin kirasını Dede ödüyor. İyiyiz çok şükür, keyifliyiz. Çalışıyorum ben. Lokantada garsonluk yapıyorum. Çalıştığım yer evime yakın. Burada biz üç aile kalıyoruz.”

Doğum yapmasına 15-20 günü kalmış Nura’nın nasıl olduğunu soruyorum, cevap veriyor: “Hastaneye götürdüler beni, baktılar orada sağ olsunlar. Doğum 15, 20 güne bekleniyor. Çocuk için bez battaniye falan da getirdiler. Yatak, döşek yardımı gönderiyorlar. Sağ olsunlar.”