Manisa’nın Soma İlçesinde meydana gelen maden faciasının ardından ilçeye Yavuz Bingöl öncülüğünde bir grup sanatçı gelerek yakınlarını kaybeden ailelere destek verdi.

İstanbul’dan gelen sanatçı platformunda Edip Akbayram, Gonca Vuslateri, Pelin Batu, Halil Sezai, Öykü Gürman, Mehmet Gümüş, Onur Akın ve gazeteci Cengiz Semerci yer aldı. Soma’daki madenciler şehitliğini ziyaret eden sanatçılar, daha sonra Manisa’nın mahalleye dönüşen Bayat Köyüne geldi. 11 şehidin toprağa verildiği İzmirin Kınık İlçesindeki Elmadere’ye geçen sanatçı grubunu Alevi dedesi Naci Yüksel ve Durmuş Yıldırım ile köylüler karşıladı.

Soma’daki maden faciasında yaşamını yitiren şehit ailelerinin yaşadıkları İzmirin Kınık İlçesine bağlı bir süre önce mahalleye dönüştürülen Elmadere Köyünü ziyaret eden sanatçılar şehit ailelerinden dinledikleri karşısında şok oldular. Köy meydanında sanatçılara açıklama yapan Alevi dedesi Naci Yüksel, bölgedeki tarım ve hayvancılığın bitirildiğini kastetederek madenciliğe mahkum edildiğini ileri sürdü. Yüksel, köyde yaşayan çocukların eskiden öğretmen, doktor mühendis olmayı düşünürken şimdi zorunlu olarak madenci olmayı istediğini vurguladı. Daha sonra sanatçılar 11 şehidin çıktığı evleri tek tek dolaştı, eşleri, anne, babaları ve kardeşlerine başsağlığı diledi.

Sanatçılarla birlikte bir sivil toplum platformu oluşturarak madenler için bir baskı unsuru yaratacaklarını açıklayan platform sözcüsü Yavuz Bingöl "Caydırıcılık olması, bu faciaların bir daha yaşanmaması için, bir sanatçı grubu ile kameralarımızı alıp bir anda madene baskın düzenleyerek incelemelerde bulunacağız. Gerçekleri karanlıklardan gün ışığına çıkaracağız, yaşam odası yok diyorlar. Gerekirse yaşam odalarının oluşması için konser düzenleyerek, SMS ile destek olacağız, çeşitli etkinliklerle bu insanlarımıza sahip çıkacağız. Facianın boyutunun bu kadar büyük olduğunu ve gerçeklerin bu kadar acı olduğunu bilmiyorduk, öğrendik şok olduk. İnsanlarımızın acısını bir yandan dindirirken bir yandan benzer faciaların yaşanmaması için madenlerin orta çağ karanlığından kurtarılmasını sağlayacağız" dedi.

Madenciliği meslek olarak kader olmaktan çıkarmak gerektiğini hatırlatan Yavuz Bingöl, bir sanat okulu açarak ve küçük organize sanayi bölgesi oluşturarak farklı meslek kollarına yönelinebileceğini dile getirdi. Bingöl, şehit ailelerine destek amacıyla Haziran ayının son haftasında büyük bir konser vereceklerini ve gelirin tamamını şehit ailelerine bırakacaklarını söyledi.

"BİR KABUSUN İÇİNDE GİBİYİZ"

Köyde çocukların bir an olsun elini bırakmadığı ve sık sık annelerle birlikte gözyaşı döken Pelin Batu, son 15 - 20 yılda madenlerin çok vahşi çalışma ortamları sunduğunu söyledi. İşçilerin işlerini kaybetme korkusu nedeniyle tüm gerçekleri açıklayamadığını vurgulayan Batu, şöyle konuştu:

"Bizi ittikleri sistem, insanları sömürme ve modern köle olarak kullandırma üzerine kurulu. Bunu bilmemek ayıp, hepimizin bunda bir rolü var. Bu facia olana kadar birçok şeyi bilmiyoruz, insanlarımız yaşamlarını yitirince bunları biliyoruz. Çalışma şartlarının bu kadar kötü olduğunu buraya gelince anlayabildik. Bir kabusun içinde gibiyiz. Bu olay iki ay sonra unutulur tekrar başka bir faciaya kadar böyle gider, önemli olan bu şartları çok hızlı bir şekilde değiştirmek."

Pelin Batu ve Öykü Gürman, dul kalan genç anneleri çocukları ile birlikte gördüklerinde gözyaşları sel oldu. Yavuz Bingöl ve Gonca Vuslateri sık sık not alarak her evin maddi eksikliklerini tespit etti. Şehit yakınlarına miktarı açıklanmayan ekonomik yardım yapıldı. Maden faciasında üç oğlundan ikisini Sami ve İlkay Yıldırımı kaybeden 68 yaşındaki Sencan Yıldırım "Ekmek derdinden başka düşünceleri olmayan evlatlarım elimi öpüp vedalaşıp gittiler, bir daha dönmediler. Bizler yandık başka evlatlar yanmasın, tedbirler alınsın" diye konuştu. (sanliurfa.com)