İbrahim Yaylalı / Demokrat Haber Roboski

Roboski’de katliamın faillerinin ortaya çıkarılması adına bir seneyi aşkın zamanın geçmesine rağmen değişen hiçbir şey yok. Türkiye’de ne yargı adına bir adım ilerleme var, ne de TBMM tarafından oluşturulan komisyonda. Sanki işle(me)yen yargı sistemini aynen takip ediyorlar. Katliamdan bu yana çalışmalarını sürdüren komisyonun ağzını bıçak açmıyor.

Roboski katliamı sonrası tüm ağırlığıyla sorumluluğunu saklamaya ve bu bölgeyi tecrit etmeye çalışan devletin yaptıklarını herkes görmüştür. Bir haftadır kar altında kalan, elektrik direkleri yıkılan ve bir hafta boyunca elektriği olmayan Roboski halkı katliamda ve sonrasında faillerinin gizlenmesinde olanca çabasıyla Roboski’de olan devletin nerede olduğunu soruyor?

Devlet ve Tedaş yetkililerinden umudu kesince, birçoğunun maddi durumu kötü olmasına rağmen yıkılan direklerini ve kopan elektrik kablolarını kendileri temin ederek, devletin ve Tedaş yetkililerin yapması gereken işleri Roboski halkı kolektif şekilde kendisi yaptı.

Roboski halkı, gece tamirini yaptıkları elektrik direklerinin yanında nöbet tutmaya başlıyor. Hizmet getirmeyen Tedaş’ın bir yetkili şefinin nöbet tuttukları alandan gece arabasının geçtiğini gören köylüler arabanın önünü keserek, en azından tamirini yaptıkları direklerinin elektriklerini vermelerini istiyorr. Küçük bir arbedenin de yaşandığı gece nöbetinden sonra şeften ertesi gün elektriği vereceği sözünü alınca gitmesine izin veriyorlar.

Roboski halkının Gülyazı muhtarına, Tedaş yetkililerine ve Gülyazı (Bejiv) köyü Şantiye Mahallesi’ne hizmet götürmeyen devlete büyük öfkeleri var. Biz de Roboski halkına tepkilerinin nedenini sorduk.

Gülyazı köyü Şantiye Mahallesi sakinleri eskiyen elektrik direkleri ve tellerinin yenilenmesi için Tedaş yetkililerine ilk dilekçeli başvuruyu yapan yer, fakat gelin görün ki tek hizmet alamayan mahalle Şantiye mahallesi.

Gülyazı Köyü Şantiye Mahallesi’nde oturan ve aynı zamanda elektrikçi olan Yusuf Encü “katliam öncesi elektrik direklerinin yenilenmesi ihalesinde mahallemizin adı olmasına karşın, katliamdan sonra projeden mahallemizin adının çıkarıldığını gördüm” dedi.

DOZER KİRALADIK YOLUMUZU ÜCRET ÖDEYEREK AÇTIRDIK

Encü “Bizim halkımız BDP’yi desteklediği için, hizmet götürmeyerek devlet bizi cezalandırıyor” diyor. Encü “Bu gün kardan kapanan yolumuzu açmak için dozer kiraladık ve kendi yolumuzu ücret ödeyerek açtırdık” diyor.

Elektrik direklerinin tamir edildiği bölgeye gittiğimizde, tüm mahalleli bir araya gelmiş direkleri omuzlamış ve yıkılan direğin yerine getirilen direği yerleştirmeye çalışıyor.

“Bu devletin, Tedaş’ın işi, başınıza bir şey gelir, elektrik kaçağı olur, bir kaza yaşarsınız” dediğimizde, Alihan Encü “Burada ne devlet, ne muhtar, ne de Tedaş var hocam, hatta bir Tedaş yetkilisi bize direklerinizi yapın tellerinizi temizleyin, o zaman biz gelip elektriğinizi bağlarız dedi” diyor.

Yine direği omuzlayanlardan Veli Encü “Bizden devlet vergisini tıkır tıkır alır, gerçi biz de veririz. Bize küçüklüğümüzden beri şu öğretilir, biz vergi öderiz devlet ise bize bunu yol, elektrik ve su olarak geri verir. İnanın kaç senedir donan sularımızı biz tamir ediyoruz, işte siz de burada görüyorsunuz kaç kilometre sırtımızda taşıdık bu direği ve şimdi buraya dikmeye çalışıyoruz. Hiç birimizin bu konuda ruhsatı yok, burada Allah göstermesin devletin, Tedaş’ın yapması gereken bu işi yaparken arkadaşımız şu direğin üzerinden düşse ve başına bir şey gelse ne yapacağız? Hiçbir güvencemiz yok. Yolumuz deseniz yine aynı, para ile araç tutarak yol açtırıyoruz. Tüm bunları biz yapıyorsak o zaman verdiğimiz verginin de devletinde ne anlamı var? Çok şükür her işimizi biz kendimiz burada zaten görüyoruz.

“Mahallemiz çok büyük değil, toplam 12 sağlam direğe ihtiyacımız var” diyen Yusuf Encü “Gördünüz hocam, bu direği nasıl bulduk ve yapmışsak o direkleri de halkımızla birlikte yapacağız. Biz Zeviya köyünden buraya Gülyazı köyü Şantiye mahallesine geldiğimizden bu yana, yani katliam sonrasına kadar devletin bize yapmadığı kalmadı. Bizi köyümüzden zorla buraya yerleştirdiler ve o günden bu güne ne yaptıysak halkımızla beraber yaptık. Devleti bir katliamda, bir köyümüz bombalandığında bir ailemize işkence yaparken gördük, başkaca da görmedik. Biz bu zamana kadar devletin zulmünden başka bir şey görmedik, dediğim gibi sizin de gördüğünüz gibi, biz artık kendi işimizi yapmada mahirleştik. Geri kalan direklerimizi de, diğer sorunlarımızı da bu zamana kadar nasıl yaptıysak bundan sonra da yaparız“ dedi.

BUNLAR UZAYA UYDU GÖNDERMİŞLER DEĞİL Mİ?

Roboski halkı devletin ve Tedaş’ın yapması gereken işleri kolektif bir şekilde bugün de dün olduğu gibi hallettiler.

İsa Encü, ”Bunlar uzaya uydu bile göndermişler değil mi ve bununla övünüyorlar, peki hocam katliam, işkence ve köy boşaltmaları dışında devlet nerede?” diyor.

Hakikaten biz de soruyoruz Zeviyalılar için bu devlet nerede?

İbrahim Yaylalı / Barış Aktivisti

Foto: Meral Geylani