İspanya’daki mağaralardan elde edilen yeni kanıtlar, Neandertallerin karmaşık sembolik düşünceye sahip olduklarını ve oldukça iyi sanatçılar olduklarını gösteriyor.

Bizi insan yapan nedir? Birçok insan, türümüzün dil kullanma, sanat yaratma ve ahlaklı olma gibi karmaşık davranışlarda bulunma yeteneği olduğunu söylüyor. Fakat bu anlamda ne zaman ve nasıl “insan” haline geldik?

Atalarımızın ilk kez “anatomik olarak modern” hale gelmesi, iskelet kalıntılarından ortaya çıkarılabiliyor, ancak insan soyunun “davranışsal olarak modern” hale gelmesininin deşifre edilmesi çok daha zor.

Davranışsal modernitenin temel özelliklerinden biri de sembolizmanın kullanımı, yorumlanması ve cevaplanması. Homo sapiens’in bunu en az 80.000 yıldır yaptığını biliyoruz. Fakat yaklaşık 40.000 yıl önce soyu tükenen bir insan türü olan ve Avrasya’nın bazı bölgelerinde yaşayan Neandertaller, geleneksel olarak, kültürsüz ve davranışsal olarak yetersiz görüldü. Şimdi ise yeni bir araştırma, Neandertallerin mağara sanatı yarattıklarını göstererek bu görüşlere karşı çıkıyor.

Afrikalı Homo sapiens popülasyonlarındaki sembolik davranışların en erken örnekleri arasında, muhtemelen vücut süsleme ve kimlik ifadeleri için mineral pigmentlerin ve kabuktan yapılmış boncuklarının kullanımı yer alıyor.

Ancak, diğer insan türlerinin bu tür davranışları için kanıtlar çok daha çelişkili. Avrupa’da Neandertallerin de 40.000 ila 45.000 yıl önce vücut süslemeleri kullandıklarını gösteren bazı ikna edici ipuçları var. Ancak bilim insanları şimdiye kadar Neandertallerin, oraya yeni varmış olan modern insanlardan esinlenmiş olması gerektiğini ileri sürdüler. İnsanların ve Neandertallerin etkileşime girdiğini ve hatta birbirleriyle ürediklerini biliyoruz.

Mağara sanatı vücut süslemesinden daha sofistike bir sembolik davranış örneği olarak görülür ve geleneksel olarak Homo sapiens’in tanımlayıcı bir özelliği olarak düşünülmüştür. Aslında, çoğu araştırmacı, Avrupa’da bulunan ve 40.000 yıl öncesine dayanan mağara sanatlarının, Neandertallerin bu zaman zarfında o bölgelerde olmasına rağmen, modern insanlar tarafından yapılmış olması gerektiğine inanıyor.

MAĞARA RESİMLERİNİ TARİHLEMEK

Ne yazık ki, doğru bir şekilde tarihlemede yaşanan zorluklar nedeniyle mağara sanatının kökenleri hakkında  zayıf bir anlayışa sahibiz. Arkeologlar, geçmişten günümüze olayları tarihlendirirken, radyokarbon tarihlemesine dayanırlar, ancak bu, numunenin organik madde içermesini gerektiriyor.

Bununla birlikte, mağara resimleri genellikle organik olmayan pigmentlerle yapılır ve hiçbir organik madde içermez, yani radyokarbon tarihlemesi mümkün değildir. Kömür bazlı bir pigment kullanıldığında tarihlendirme mümkün olduğu zaman bile, yanlış sonuçlara yol açabilecek kirlilik (kontaminasyon) sorunları var. Bu aynı zamanda, zarar verici bir teknik, çünkü pigment örneğinin resmin kendisinden alınması gerekiyor.

Karbonat minerallerinin uranyum-toryum tarihlemesi çoğu zaman daha iyi bir seçenek. Bu oldukça iyi işleyen jeokronolojik teknik, mağara çökelleri olarak bilinen sarkıt ve dikitler gibi jeolojik formasyonların mineralleşmesinden günümüze kadar geçen sürede, eser miktarda uranyumun doğal bozulmasını ölçüyor. Minik mağara çökelleri, genellikle mağara resimlerinin üstünde bulunur ve bu tekniğin sanatın kendisine zarar vermeden mağara sanatının yaşını belirlemek için kullanılmasını sağlar.

YENİ BİR ÇAĞ 

Araştırmacılar, İspanya’daki daha önce keşfedilmiş üç bölgeden mağara sanatını araştırmak için uranyum-toryum tarihlendirmesini kullandılar. İspanya’nın kuzeyindeki La Pasiega’da, kırmızı doğrusal bir motifin 64.800 yıldan eski olduğu ortaya çıktı. İspanya’nın güneyindeki Ardales’de, kırmızı boyalı dikilitaş oluşumlarından birinin, 45.300 ila 48.700 yıl önce, diğerinin ise 65.500 yıl öncesine ait olmak üzere, farklı resimlerle süslü olduğu anlaşıldı. İspanya’nın batısındaki Maltravieso’da, kırmızı el şablonunun 66.700 yıldan daha eski olduğu anlaşıldı.

Bu sonuçlar, Batı Avrupa’ya Homo sapiens’in gelişinden en az 20.000 yıl önce, her üç alanda da mağara sanatının yaratıldığını gösteriyor. Sonuçlar, ilk kez Neandertallerin mağara sanatı ürettiklerini ve bunun tek bir olay olmadığını gösterdi. Resimler, İspanya’nın her yerindeki mağaralarda yapılmıştı ve Ardales’de en az 18.000 yıllık bir süre boyunca birçok kez yapılmıştı. Heyecan verici bir şekilde, yapılan resimlerin (kırmızı çizgiler, noktalar ve el şablonları) Avrupa’daki başka yerlerde de olduğu anlaşılıyor, bu yüzden bunların bir kısmı da Neandertaller tarafından yapılmış olabilir.

Araştırmacılar, merdiven şekli gibi resimlerin tam anlamını bilmediklerini, ancak Neandertaller için önemli olduklarını bildiklerini söylüyorlar. Resimlerden bazıları, mağaraların derinliklerinde zifiri karanlıktaki alanlarda yapılmış.  Bu da, bir ışık kaynağının yanı sıra pigmentin hazırlanmasını gerektiriyordu.

“Resim yapılan yerler kasıtlı olarak seçildi; düşük çıkıntıların tavanları veya etkileyici dikit oluşumları. Bunlar anlamlı yerlerde anlamlı semboller olmalıydı.”

Sonuçlar, hem Neandertalleri anlamak hem de insan soyunda davranışsal karmaşıklığın ortaya çıkış zamanı için son derece önemli. Bulgulara göre, Neandertaller kuşkusuz, Afrika’da ikamet eden çağdaş modern insan toplulukları gibi sembolik davranış kapasitesine sahipti.

“Davranışsal modernliğin nasıl ortaya çıktığını anlamak için, şimdi, odağımızı, Homo sapiens ve Neanderthallerin etkileşime girdiği dönemlere ve son ortak atalarının dönemine kaydırmamız gerekiyor. Bu ortak ata için en muhtemel aday, yarım milyon yıl önce yaşamış olan Homo heidelbergensis.”

Homo sapiens ve Neandertalleri farklı kılan şeylere odaklanmanın ötesine geçmemizin zamanı gelmiştir. Modern insanlar, Neandertallerin yerini almış olabilir, fakat Neandertallerin benzer bilişsel ve davranışsal yeteneklere sahip oldukları giderek daha açık bir hale geliyor. Aslında onlar da eşit olarak “insan” idi.