İbrahim Şen / Demokrat Haber

Bir Newroz alanı bu sabah yüreğim. Gökkuşağının tüm renkleriyle bezenmiş. En çok da sarıyla kırmızıyla yeşille…

 

Baharı müjdeleyen nergisler boy atmış yüreğimde bu sabah. Gülistan olmuş memleketim. Bir renk cümbüşü içerisinde, boydan boya baharı müjdelemiş.

Mem olmuş yüreğim, Zin’e kavuşmuş Bırca Belek’te bu sabah. Beko Avan’ın ne haddine fesatlık! Ahmede Xani mezarından kalkmış, Doğubeyazıt’ın dinginliğini seyretmekte, öylesine huzurlu…

 

Dengbejler divan kurmuş bu sabah yüreğimde. Ezdinşer Beg, Bedirxan’la kavgasına son vermiş. Bir bayram yeridir şimdi Cizre sokakları. Sığmamış hiçbir söze, hiçbir melodiye yüreğimdeki büyük ateş.

Kadınların başlarındaki beyaz örtülere nakış nakış işlenmiş bu sabah yüreğim. Endamı arz etmekte genç kızların fistanlarında. Halaya durmuş, kadınlı çocuklu…

 

3 kibrit çöpü yanmış yüreğimde bu sabah. Bir beden tutuşmuş önce, olabildiğine mazlum… Sonra koca bir ülke olmuş yüreğim ve her yerinde isyan ateşleri yükselmiş. Kapkara dumanlara bembeyaz umutları yüklemişim.

 

Tanklarla toplarla kurulan barikatları tek tek aşmış bu sabah yüreğim. Kirli suratlı ‘küçük bir generalin’ kocaman siyah gözlerindeki umuda dönüşmüş. Bir zafer işareti olmuş, delip geçmek istemekte gökyüzünün sonsuz mavisini.

Diyarbakır’da kah surlara çıkmış, kah insan seli olmuş akmış yüreğim. Nusaybin’in ara sokaklarında soluk soluğa koşarken, Gever’in engin ovasında zalimlerin yüreğine korku olmuş salınmış. Batman’da lastik kokusu karışmış petrol kokusuna. Wan olabildiğine isyankar yine. Sadece baharı karşılamamış bu sabah, idam sehpasından celladına tokat atmış bir asi mahkum olmuş, kırmış zincirlerini.

 

Öyle büyük bir ateş ki bu sabah yüreğim, panzerlerden sıkılan suyun tazyiki olsa olsa bu ateşi harlandırır. Yürür yüreğim, üstüne üstüne celladın. O an celladın omzundan iki koca yılan çıksa ne fayda! Öldürülerek bitmeyeceğime bir kez daha şahit olmuştur bu sabah, yüreğine korku salınan zalim Dehaq.

 

Yüreğimdeki ateşi görse Şex Said, kuşku yok, atının sırtında çıkar gelir Dağkapı’ya. Sonra Seyit Rıza katılır ona, Alişer Beg’le birlikte. Dersim’den Ararat’a uzanan bir yol olur yüreğim. Feqiyê Teyran, Müküs’ten çıkar yola. Yolculuğuna dünyanın tüm kuşlarını da katarak… Gökyüzünün sonsuzluğunda uçuşan milyonlarca kuştur artık yüreğim, her biri özgür, her biri asi…

 

Öyle büyük bir isyan ki bu sabah yüreğim, Tahrir Meydanı görse kahrından utanır. Ne Arap’ın yazı ne Rum’un kışı, ne de Acem’in güzü… Kürdün baharıdır artık yüreğim. Bir bahar ki baştan başa sarıya kırmızıya yeşile çevirmiştir memleketi.

 

Bir Newroz alanı bu sabah yüreğim. Biraz yorgun, biraz hüzünlü, ama olabildiğine asi ve direngen…