Midyat’ta yaşayan Mıhallemi, Asuri, Süryani, Arap, Keldani, Arami, Kürt ve Türk halkı Roboski katliamına ilişkin yaptığı basın açıklamasında “Roboski köyünde 28 Aralık 2011 gecesi çocuğu çocuk 34 kişinin Türkiye Cumhuriyeti savaş uçakları tarafından katledilişlerinin 3.yılına girdiğimiz halde henüz olayın failleri yargılanmamış, faillerin kim olduğu hakkında bilgilendirme dahi yapılmamıştır” dendi.

Midyat’taki 1600 yıllık Mor Şem’un Kilisesi önünde düzenlenen basın açıklamasını Anadolu Arap Birliği Başkanı Mehmet Ali Aslan yaptı.

Şırnak’ın Uludere İlçesi Roboski köyünde 28 Aralık 2011 gecesi çoğu çocuk, 34 kişinin Türkiye Cumhuriyeti savaş uçakları tarafından katledilişlerinin 3’üncü yılında, henüz faillerin açığa çıkarılmadığı, yargılanmadığını belirtti.

”1948 yılında Van-Özalp sınır hattında 33 köylünün Mustafa Muğlalı paşanın emriyle katledilmelerinden sonra Kürdistan halkına yapılan en büyük katliamlardan olan Roboski katliamı örtbas edilmeye çalışılarak devletin derin karanlık yüzü aklanmaya çalışılıyor” diyen Aslan, devletin Kürdistan’ı yoksullaştırma politikası sonucunda Roboskililerin sınır ticareti yaptığı da hatırlattı.

“Sınır ticareti yapan köylüleri kaçakçılık üzerinden terörist göstermeye gayret eden vicdansız ve insafsız bir kısım medya ve bir kısım devlet adamı, kısa sürede deşifre olmuş ve birbirini yalanlayan birbirine zıt açıklamalarda bulunmuşlardır” diye devam eden Aslan, sürekli kurban olarak hedef seçilen Kürdistan halklarının bu kez de Roboski katliamı ile hedef seçildiğini ve bir hata sonucu katledildiklerinin medya ve kamuoyuna servis edildiğinin de altını çizdi.

Bu yalanların arkasına sığınarak bir soykırıma uğratılan Kürdistan halklarının yoksulluktan giyecek ayakkabıları bulunmazken AKP’nin ‘Ak’ söylemli bakanlarının çocuklarının evlerindeki ayakkabı kutularında milyon dolarların cirit attığına da dikkat çeken Aslan, “Roboski’de 3-5 kuruş kazanmak için yola çıkan insanların üzerine devlet bombaları yağarken, Ankara’da bir ‘alo’ ile milyon dolarlar kazanan bakan ve çocuklarının bir komplo ile karşı karşıya kaldığı savunuluyor. Roboski failleri terfi ettirilip ödüllendirilirken, Ankara soyguncularını deşifre edip yakalayan ve yargılayan emniyet görevlileri ve yargı mensupları görevinden alınıyor ve sürgün ediliyor” diye devam etti.

Ölüm olmadığı halde Ankara ve İstanbul’daki son soygunlar ile ülke gündeminin alt üst olup, birçok bakan ve milletvekilinin istifa ettiği halde ve birçok emniyet ve yargı mensubunun görevinden alınıp sürgün edildiği halde, Roboski’de katledilen 34 asil ve onurlu can için ne bir milletvekilinin, ne de bir bakanın istifa ettiğine de dikkat çeken Aslan şunları söyledi:  ”Bu utanç verici ve rezil gerçeklik bile tek başına Türkiye’nin doğusunda ve batısında, nasıl derin uçurumlu bir adaletsizlik ve ne denli bir zulüm olduğunu başlı başına insaf ve vicdan sahiplerine haykırıyor.

Hükümet kendine yapıldığını addettiği son operasyonlara gösterdiği hassas refleks ve tavizsiz tepkiyi Roboski faillerine karşı da ibraz etmelidir. Aksi taktirde de çıkar karşılığı aheste aheste… Oğlun ya da kızın Roboskililer ile aynı akıbeti yaşasaydı yine bir hata oldu deyip geçiştirir miydin Sayın Başbakan?

Biz Beth Nahrin / Mezopotamya’nın kadim evlatları olan Mıhallemi, Arap, Asuri –Süryani, Keldani, Arami halkları olarak yaşadığımız topraklarımızda adalet istiyoruz, huzur istiyoruz, barış ve kardeşlik istiyoruz. Bir bakan çocuğu kadar olmazsa da, simitçilikten emekli olan Başbakanın eski mesleği bir simitçi kadar huzurlu ve güven içinde bir yaşam istiyoruz.”

Açıklamaya, Süryani Kültür Derneği başkanı Yuhanna Aktaş, Beth Nahrin Asuri Süryani Keldani Arami Birliği başkanı Oşena İde, Eşbaşkanı Yaşar Kaygısız, Demokratik Toplum Kongresi Halklar ve İnançlar Komisyonu Mardin sorumlusu Eyüp Güven, Anadolu Arap Birliği Başkanı Mehmet Ali Aslan, Mıhallemi Derneği Eşbaşkanı Bozo Bilal Acar’ın da bulunduğu bir grup katıldı.