13 Mayıs 1954'te Hakan Atala'nın babası ve amcasının açtığı Lale Plak, yıllarca pek çok müzisyenin, müzikseverin, koleksiyoncunun müzik konuştuğu bir buluşma mekanıydı. Lale Plak, 31 Aralık'ta kepenk kapatıyor.

Arayanı, geleni, gideni çok bu ara Hakan Atala'nın. Özellikle müzisyen dostları. Bir Sumru Ağıryürüyen arıyor, o sırada kapıdan Replikas grubundan tanıdığımız Orçun Baştürk giriyor dükkandan içeri. "Sabah da Caz Festivali Direktörü Harun İzer uğradı" diyor Atala.

Dile kolay; tam 65 yıl Tünel Meydanı'nın en güzel köşesinde özenle hazırlanmış vitriniyle anılara kazınmış bir dükkandı Lale Plak.

Ayşegül Özbek'in Bianet'te yer alan haberine göre 13 Mayıs 1954'te Atala'nın babası İbrahim ve amcası Yusuf Atala'nın açtığı bu dükkan, yıllarca pek çok müzisyenin, müzikseverin, koleksiyoncunun müzik konuştuğu bir buluşma mekanıydı. Caz Festivaline gelen uluslararası müzisyenler dükkana uğramadan gitmezdi, Kerem Görsev yeni çıkan albümünün kapaklarını ilk burada imzalardı. 

Hakan Atala dün sosyal medya hesabından duyurduğu üzere 31 Aralık itibariyle artık Lale Plak Beyoğlu'ndaki mekanını terk ediyor. Daha doğrusu terk etmek zorunda.

Ortaklı bir yapıya sahip olan dükkanın kapanma nedeni aslen ailevi anlaşmazlıklar olsa da Atala değişen Beyoğlu'na vurgu yapıyor. 

"Şehrin, Beyoğlu'nun çirkinleşmesi de tuzu biberi oldu. Yabancılar gelmemeye başladı bir de. Yapısı çok değişti Beyoğlu'nun, ben bile hoşnutsuzum bu durumdan. Yakınımızda Eren Kitabevi vardı. Orası da kapandı. Oraya uğrayan müşteri buraya, Lale Plak'a da muhakkak uğrardı. Burada, birkaç istasyondan biriydik. Tabi bizim müşterimiz belli bir yaş skalasındaki koleksiyonerlerdi. Onlar da hayatını kaybedince, yerleri dolmadı ne yazık ki. Tabi ki dijital dünya ayrı bir konu, ama ben yine de direnmeye çalışıyordum burada. Her şey artık telefonda ama ben hala aidiyet hissinin başka bir şey olduğunu düşünüyorum. Dokunmak, koklamak, temas etmek... Bunlar ayrı bir deneyim."

Hakan Atala'nın babası ve amcası tarafından 1954'te kırtasiye olarak açılıyor Lale Plak. Plak, dergi, yabancı yayınlar satılıyor o ilk yıllarda. Daha sonra Hakan Atala 80'lerin sonunda devralıyor dükkanı.

"Daha farklı bir seçkiyle kendi beğeni ve bilgi tarzımı aktarabilecek bir ortam yaratmaya çalıştım. Bir butik mağaza yarattık, dostluklar üzerine kurulmuş bir dükkandı. Müzik dışında siyaset, spor da konuştuğumuz bir yerdi. Bize böyle veda etmek dokunuyor ama bir kapı kapanır diğeri açılır derler..."

Hakan Atala'nın, iki gün boyunca gelen destek telefonları, mesajları ve uğrayanları anlatırken gözleri doluyor.

"Bu kadar beklemiyordum. Çok keyifli değilim, böyle bir karar almak zorunda kalmak beni çok üzdü. Bu ilgi çok hoşuma gidiyor ama sevinemiyorum, anlatabiliyor muyum. Bir kaostayım daha doğrusu. Bundan sonra ne yapacağıma dair henüz sağlıklı bir karar veremiyorum."