Vakıflar Genel Müdürlüğü bünyesinde çalışmalarını sürdüren Vakıflar Meclisi’nde azınlık cemaatlerine ait vakıflarının temsilcisi olarak görev yapan Laki Vingas, meclis üyeliğinden istifa etti.

Rum Cemaatinin önemli isimlerden Vingas, aralarında Rum, Ermeni, Ermeni Katolik, Süryani, Bulgar ve Gürcü Ortodoks gibi 166 azınlık cemaati vakfının temsilcisi olarak iki dönemdir meclis üyesi olarak görev yapıyordu.

Vingas’ın görevinden istifa etmesinin gerekçesi, azınlık vakıfları seçim yönetmeliğinin askıya alınması. Yönetmelik yenisi hazırlanacağı gerekçe gösterilerek VGM tarafından 2013 yılında askıya alınmıştı. Bu nedenle azınlık vakıfları seçim yapamıyor ve büyük ihtilaflar yaşanıyor.

Rum kökenli Vingas, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde bu göreve atanan ilk azınlık toplumu temsilcisiydi. 

“DEMOKRATİK YÖNETİME ENGEL”

Konuyla ilgili Aljazeera’ya açıklamalarda bulunan Vingas, “Son yıllarda temel hak ve özgürlüklerini yapılandırmaya çalışmak için ciddi emekler ortaya konuluyor olsa da, örgütlenme ve yönetme iradesinin en temel prensibi olan seçme ve seçilme hakkı Ocak 2013’ten bu yana cemaat vakıflarımızdan mahrum edilmiştir” dedi. Seçim yönetmeliğinin kısa bir zamanda hazırlanacağı gerekçe gösterilerek iptal edildiğini hatırlatan Vingas, yeni bir yönetmeliğin hazırlanmadığını söyledi.

Seçimle göreve gelen vakıf yönetimlerinin görevlerinin tamamlanmasına karşın seçim yapamadıklarını belirten Vingas, yönetmeliğin askıya alınmasıyla vakıfların özgür, demokratik ve şeffaf olarak yönetilmesinin engellendiğini söyledi.

Hükümet tarafından geçen yıllarda çıkarılan Azınlık Vakıfları Yasası kapsamında Vingas, Türkiye’deki tüm azınlık cemaatler ve Ankara arasında adeta bir köprü görevi üstlenmişti.

O İFTARI HAZIRLADI

Vingas, azınlık vakıflarına mülk iadesinin yolunu açan kararnamenin mimarlarından biriydi. Vingas azınlık vakıflarının 2011 Ramazanında ev sahipliğini yaptığı ve Başbakan Tayyip Erdoğan’ın katıldığı iftar programını da hazırlamıştı.

SERT ELEŞTİRİ

Vingas, Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne dün gönderdiği istifa yazısında, “Yıllardan beri sorunlarla boğuşan ve var olma mücadelesi veren toplumlarımızın en önemli organları olan vakıflarımızın, seçmen iradesini yansıtmayan, geçici yönetimlerle temsil edilmeye mahkum edilmiştir. Cemaat mensuplarımızın seçme ve seçilme iradesinin 15 aydan beri askıya alınmış olması hukuki bir boşluk oluşturmuş ve cemaatlerin sosyal dokusuna ciddi tahribat vermiştir” eleştirisinde bulundu. (Hürriyet, aljazeera)