Araştırmada, önceden bilinmeyen 11 balık türü tespit ettiklerini söyledi. Filiz, 2010 yılındaki verilere göre Türkiye'nin denizlerinde 477 balık türü olduğunu belirtildi.

Muğla Üniversitesi (MÜ) Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Halit Filiz, Ege Denizi'nde yaptıkları iki bilimsel araştırmada, önceden bilinmeyen 11 balık türü tespit ettiklerini söyledi. Filiz, 2010 yılındaki verilere göre Türkiye'nin denizlerinde 477 balık türü olduğunu belirterek, bunların 410'unun Ege Denizi'nde yaşadığını bildirdi.

Ege'deki balık türlerinin son yıllarda artış gösterdiğine dikkat çeken Doç. Dr. Filiz, "Bunda daha derin sular ve kıyı bölgelerdeki türler üzerine araştırmaların artması, lesepsiyen (Süveyş Kanalı yoluyla Akdeniz'e geçiş yapan) balık türlerinin Ege Denizi'ne ulaşması etkili oldu." dedi. Fakülte olarak iki bilimsel araştırma projesi yürüttüklerini kaydederek, "Sıklıkla çok önemli örnekler elde ediyoruz. Bunların kayıt altında tutulması ve saklanması amacıyla fakültemiz bünyesinde Su Ürünleri Müzesi (MUSUM) oluşturulmaktadır. Bu, Muğla ve civarı için önemli bir kazanımdır. Şu ana kadar içinde yer aldığım araştırma ve projeler sonucunda, Ege Denizi için daha önceden bilinmeyen 11 balık türü ilk defa örneklenmiş ve bu bulgular, çeşitli bilimsel dergi ve toplantılarda rapor edilerek bilim dünyasıyla paylaşılmıştır." şeklinde konuştu.

Halit Filiz, yaptıkları araştırmalarda 30 ile 500 metre arasındaki derinlikte, kumlu çamurlu zeminlerde demersal bir keler türü olan "epinos aculeata" tespit ettiklerini, bunun Ege Denizi ve Akdeniz'de ve nadir bulunduğundan ekonomik önemi olmadığını söyledi. 200 ile 600 metre derinliklerdeki çamurlu zeminlere yakın yaşayan "epigonus constanciae" türüne de rastladıklarını belirten Doç. Dr. Filiz, bunun açık denizde (kıyısal-pelajik) yaşayan, planktonla beslenen küçük bir tür olduğunu, Akdeniz'e gemilerin balast sularıyla geçtiği anlattı.

Halit Filiz, tespit ettikleri diğer balık türleri hakkında da şu bilgileri verdi: "Echiodon dentatus, 100-300 metre derinliklerdeki çamurlu zeminlerde yaşayan bir türdür. Oldukça nadir bulunur. Nemichthys scolopaceus, su yüzeyinden 3 bin metre derinliklere kadar bulunan, ince yılanbalığı şeklinde bir balıktır. Cubiceps gracilis, geniş dağılıma sahip bir okyanus türüdür. Akdeniz'de nadir olarak bulunmaktadır. Scorpaena loppei, yumuşak veya sert zeminlerde yaşayan demersal bir türdür ve Doğu Akdeniz'de nadir olarak yakalanmaktadır. Apogon queketti, lesepsiyen bir tür olup Ekincik Körfezi, kuzeybatı dağılımı için şu ana kadar rapor edilen en uç noktayı oluşturmaktadır. İlaveten bu bulgu, Ege Denizi'nde rapor edilen ilk lesepsiyen apogonid balık örneğidir. Çenesiz ve ilkel balıklardan petromyzon marinus ise aynı zamanda parazit yaşam sürmektedir. Son olarak champsodon nudivittis ve nemipterus randalli, Ege Denizi'nde yakalanmıştır. Bu bulgular, şu anda bilimsel bir dergide basım aşamasındadır. En son kaydedilen türler yine lesepsiyen olup böylece Ege Denizi'ne geçen lesepsiyen balık sayısı 38'e çıkmıştır."

Araştırmalarında, 11 yeni balık türü dışında bazı ilginç bulgulara da rastladıklarını dile getiren Doç. Dr. Filiz, şunları söyledi: Lesepsiyen bir barbun türü olan, 50 metre derinliğe kadar kumlu çamurlu zeminlerde yaşayan ve ekonomik olarak değerlendirilen upeneus pori (Nil barbunyası) türüne ait sekiz bireyi, çalışmalarımız sırasında Kuşadası Körfezi'nden örnekledik. Bu bulguyla adı geçen körfez, türün Ege Denizi'nde ulaştığı en kuzey nokta olarak belirlendi. Yine çalışmalarımız sırasında Ekincik Körfezi'nde, 38,2 santimetre toplam boya sahip bir barbun (mullus barbatus) örnekledik. Ölçtüğümüz bu boy, barbun için şu ana kadar rapor edilmiş en büyük boy olarak literatüre geçmiştir." (sabah)