Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), Urfa’nın Suruç ilçesine Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) saldırıları nedeniyle göç eden yüz bine yakın insanı barındırmak için kurulan çadır kentlerdeki yaşam koşulları ve sağlık sorunları ile ilgili bir rapor yayınladı.

Raporda, 15 Eylül’den bu yana Suruç’a giden 100 binin üzerindeki Kobaneli için SES, Türk Tabipleri Birliği (TTB) ve Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Sağlık Meclisi gönüllülerinden oluşan sağlık emekçileri ve sağlık öğrencileri ile birlikte iki çadır kentte kurulan poliklinikler ve gezici ekipler aracılığı ile sağlık hizmeti verildiği belirtildi.

Ayrıca raporda, şehir merkezlerinde kurulan çadır kentlerin yanı sıra cami, taziye evleri, ambarlara ve boş dükkanlara yerleşen Kobanililerin, Suruç civarında 206 köye gönderildiğini belirtildi. AFAD’ın kurduğu çadır kentte sadece 5-6 bin arasında kişinin kaldığı tahmin edildiği bilgisi yer aldı.

Çalışmalar sonrasında hazırlanan raporda şu öneriler yer aldı:

* Her çadır kent barındırdığı nüfus oranıyla bir kent özelliği taşımaktadır. Bu nedenle çadır kentlerdeki insanların toplumsal yaşama kolektif katılımı için meclisler oluşturulmalıdır.

* Çadır kentlerin çevresel şartlarının bir an önce düzeltilerek uygun yaşam alanı haline getirilmesi. Isınma, hijyen ve sağlıklı içme/kullanma su temini yapılarak hastalıkların önüne geçilmelidir.

* Mevsimin kış olmasından kaynaklı, başta kadın ve çocuklar olmak üzere kışlık kıyafet ihtiyaçları acilen giderilmelidir.

* Beslenme konusunda öncelikle gebe, emzikli kadınlar ve çocuklar için planlamalar yapılmalıdır.

* Tüm faaliyetlere ilişkin kamu ve gönüllü kurumların ortak organizasyonu sağlanmalı, devlet olanaklarını acilen kullanıma açmalıdır.

* Kobani’de 2-3 yıldır süren savaş ve ambargo nedeniyle çocukların aşılarının yapılmadığı gözlemlenmiştir. Sağlık bakanlığı ve ilgili kurumlar bir önce aşı kampanyaları başlatmalıdır.

* Muayene ve tedavi önündeki tüm engeller kaldırılarak her türlü ilave ücret alımından vazgeçilmelidir. AFAD’ın eczanelerle yaptığı sözleşmedeki “kamp dışı” ibaresi çıkarılmalıdır. Kobani halkı geri dönünceye kadar devlet hastanesine personel takviyesi yapılmalı ve nüfus yoğunluğu dikkate alınarak acil olarak ek poliklinikler açılmalıdır.

* Kobanili doktorlarla yaptığımız görüşmelerde Kobani’de 8-10 bin sivilin bulunduğu ifade edilmiştir. Bu sivillerin temel insani ihtiyaçlarının giderilmesi için insani yardımların önünün daha fazla açılması gerekmektedir. Yine sağlık yardımları içinde devlet duyarlılık göstermelidir.

* İlaç yardımları için Suruç’ta bulunan sağlık koordinasyonu ile irtibat kurularak gönderilmesi daha faydalı olacaktır.

(imctv)