İstanbul Müftüsü Çağrıcı: İslam dünyasının, bugünkü sorunlarının çok ciddi sebeplerinden biri, İslam dünyasının kadına bakışıdır. Utanç verici bir manzara var İslam dünyasında

İSTANBUL - İstanbul Müftüsü Mustafa Çağrıcı, İslam dünyasının bugünkü sorunlarının, çok ciddi sebeplerinden birinin İslam dünyasının kadına bakışı olduğunu belirterek, "İnsanımızın yarısının beynini reddederek, insanımızın yarısının hayatımızın içinde olmasından rahatsız olarak, camide, cemaatte, Müslüman toplumun sosyal hayatından çekilmesini dinin bir gereğiymiş gibi görerek, yeni dünyaya bir şey katmamız mümkün değil. O bakımdan İslam dünyasındaki bu vahim manzarayı bizim bir an önce ortadan kaldırmamız lazım" dedi.

Çağrıcı, camilerin, kadınların ibadetine uygun hale getirilmesine ilişkin AA muhabirine yaptığı açıklamada, camilerin, kadınların huzur içinde ibadet etmelerini sağlayacak şekilde düzenlenmesi konusunda birkaç yıldır bazı çalışmalar yapıldığını hatırlattı.

Toplumdaki erkek egemen zihniyetin camiye de yansıdığını, kadınların çeşitli sıkıntılardan dolayı camilere gitmediğini kaydeden Çağrıcı, "Ben bunu önce bir dini mesele olarak görüyorum. Bizim peygamberimizin camisinin ne olduğu belliydi, kadınların oradaki yeri konumu belliydi. Bu önce bir din meselesidir. Bu bir insanlık sorunudur ayrıca. İnsana saygının bir gereğini yapmalıyız. Bu bir çağdaşlık problemidir. Bugün maalesef bizim yüzümüzden bu dinin prestiji oldukça sorunludur. Bu prestiji de kurtarmak zorundayız" dedi.

Mustafa Çağrıcı, kadınların da ibadet ederken en az erkekler kadar camilere gitme hakkının olduğunu, artık camilerde zihniyetin değişmesi gerektiğini ifade ederek, şöyle devam etti: "Bu aziz din, erkeğiyle kadınıyla, genciyle, çocuğuyla hepimizindir. Uzun asırlar boyunca biz kadınımızın cami ile ilişkilerini neredeyse koparmışız. Yani kabul etmek lazım ki tarihin belirli bir bölümünden sonra kadınlara genel olarak haksızlık edildiğini düşünüyorum. Bu dinin Peygamberi, Medine Mescidi’ni kurduğu zaman ve orada ibadete başladığı zaman, asla, ’Kadınlar buraya gelmesin’ dememiştir. Kadınların cami ile ilişkileri üzerinde mutlak söz yetki sahibinin, karar sahibinin erkekler olduğunu ilan etmemiştir. İsteyen erkekler de isteyen kadınlar da camilere gelebilir. Bu dinin peygamberi, geceleri dahil, kadınlar ibadete gelmek isterse onları engellemeyin demiştir" dedi.

-"AYRIMCI ZİHNİYETİ BIRAKMALIYIZ"-

Böyle olmasına rağmen sonucun giderek kadının aleyhine ortaya çıktığını dile getiren İstanbul Müftüsü Çağrıcı, şöyle devam etti:

"Dünya yeni bir dönüşüm yaşıyor. Artık pazı gücünün yerine beyin gücü daha çok önem kazandıkça, kadın aleyhindeki statükolar da değişecektir. Bu din, kıyamete kadar uygulanmak ve yaşanmak üzere gönderilmiş bir dindir. Bu dinin, bütün çağların dini olduğu, bütün çağların, insanlarının ihtiyaçlarına cevap verecek zenginlikte olduğu savunulurken, bir yandan da insanlığın yarısını oluşturan kadın cinsinin inkar edilmesini, bu dünyanın, bu çağın kabul etmesi mümkün değil. O zaman iki şeyden birini bırakmak zorundayız. Ya bu ayrımcı zihniyeti bırakacağız, kadını, olabildiğince dinin, dini hayatın içinde görünür kılacağız ya da bu dini hayatımızdan uzaklaştıracağız. Allah göstermesin. Dünya 20. yüzyıldan itibaren böyle bir noktaya gelmiştir."

Çağrıcı, İslam dininin, 1400 yıllık zengin bir kültürü, dini geleneği, birikimi ve literatürü olduğunu belirterek, "Bu literatürü, bu birikimi, bu 1400 senelik İslami uygulamayı dikkate almadan gelerek, Müslümanca dindarlık üretemeyiz. Bu geleneğe teslim olmayacağız, ama bu geleneği de inkar etmeyeceğiz. Modern çağı dikkate alarak, Allah’ın kitabından, Peygamberin sünnetinden kopmadan, geleneği reddetmeden, zaten peygamberin uyguladığı şeyleri, bir Müslüman anlayışı bugünkü çağa yeniden getirmiş oluruz" diye konuştu.

Çağrıcı, Türkiye’nin ciddi sorunlar yaşayan İslam dünyasına yeni bir pencere açtığını, yeni bir nefes kanalı oluşturduğunu dile getirerek, şunları söyledi: "İslam’ın, Müslümanların, yerlerde sürünen imajını, itibarını yeniden ayağa kaldırma konusunda Türkiye muhteşem gelişmeler yaşıyor. Hiç kimse, ama hiç kimsenin bugünkü kadın anlayışıyla, İslam dünyasının bugünkü kadına bakışıyla böyle bir dünyaya rahmet olmasını beklemeye hakkı yoktur. Onun başarılı olması mümkün değil. İnsanımızın yarısının beynini reddeden, yarısının beynini verimsiz kılarak, insanımızın yarısının hayatımızın içinde olmasından rahatsız olarak, insanımızın yarısının camide, cemaatte, Müslüman toplumun sosyal hayatından çekilmesini dinin bir gereğiymiş gibi görerek, yeni dünyaya bir şey katmamız mümkün değil. O bakımdan İslam dünyasındaki bu vahim manzarayı bizim bir an önce ortadan kaldırmamız lazım."

-"BİZ, CAMİ MERKEZLİ BİR DİNİZ"-

"İslam dünyasının bugünkü sorunlarının çok ciddi sebeplerinden biri İslam dünyasının kadına bakışıdır. Utanç verici bir manzara var İslam dünyasında" diyen Çağrıcı, şöyle konuştu: "Biz cami merkezli bir diniz. O nedenle bu medeniyetin erkek müslümanının da kadın müslümanının da camiden uzaklaşan bir dini hayatı olamaz. Camiden uzak kalan bir kadının doğru düzgün bir dini algısı, anlayışı, yaşayışı olamaz."

Bu nedenle, camideki olumsuz şartların ortadan kaldırılması gerektiğini vurgulayan Çağrıcı, "Kadının camide duracağı yeri, erkekler belirleme hakkına sahiptir. Böyle bir hak, böyle bir anlayış yok" dedi.

- "BİZ İSTİYORUZ Kİ PERDELER AÇILSIN, KADIN CAMİYİ GÖRSÜN" -

Müftü Yardımcısı Kadriye Avcı Erdemli de kadınların, camiden uzak kalmasının topluma çok zararları olduğunu belirterek, "Hala da bu zarar devam ediyor. Bu ne dinimizle ne kültürümüzle bağdaşan bir şey. Ama yer etmiş var böyle bir şey" dedi.

İslam toplumuna, başka kültürlerin girmesi ile bu sorunun ortaya çıktığını dile getiren Erdemli, "Peygamberimizin döneminden sonra başka kültürler, değerleriyle birlikte gelmiş. Kadın bakış açılarıyla birlikte İslam’a girmişler. Öyle bir dönem yaşanmış ki kadın, fitne kabul edilmiş, dışarı çıkması istenmemiş. Ama bunların hepsi dinimize de çok zarar vermiş. Dinin kadın bakış açısına zarar vermiş" diye konuştu.

Erdemli, kadınların toplumdan soyutlanmasının, dinin tek cinsiyet tarafından yaşanması ve yorumlanmasına vesile olduğunu kaydederek, şöyle devam etti: "Bu da dininin yarı kısmının, yani kadınlar kısmının birçoğunun yanlış anlaşılması ve yanlış yorumlanması sonucunu getirmiş ki bu da çok büyük zarardır, dejenerasyondur. Hala bunu düzeltmenin mücadelesini veriyoruz. Kadınlar hala ’Namazımızı camide kılarsak, erkekler bizi görür namazımız bozulur’ diye düşünüyor. Ama bozulmaz. Peygamber efendimiz zamanında caminin içinde kılmışlar, görünmüşler de konuşmuşlar da. Kadının, camide namaz kılmasının dinen bir mahsuru yok. Bu konuda cemaati bilgilendirmemiz lazım. Bilinçli olmayan kadın, cemaatte engel çıkarıyor, sadece erkekler değil, kadın cemaatinde de bu konuda problem var. Bir istememe var. Biz istiyoruz ki perdeler açılsın, kadın camiyi görsün. Kendini camide hissetsin. Bazı kadınlarımız, bunun günah olduğunu zannediyor."