ABD Uluslararası Din Özgürlüğü Komisyonu’nun (USCIRF) 2016 dini özgürlükler raporu yayımlandı.

USCIRF, dünyadaki din özgürlüğü karnesinin yanı sıra her sene olduğu gibi Türkiye’deki dini azınlıkların durumu için de ayrı bir rapor hazırlandı.

1 Şubat 2015 - 29 Şubat 2016 dönemini kapsayan raporda, zorunlu din eğitimi, yeni kimlik kartlarına eklenecek isteğe bağlı din hanesi, Heybeliada Ruhban Okulu’nun açılmaması, patriklik seçimleri, mülk iadelerinde yaşanan sorunlar, Protestan cemaatlerine yönelik artan tehditler ve yükselen antisemitizm öne çıkıyor.

Son yıllarda dini azınlıkların mülklerinin iade edilmesini ‘olumlu bir süreç’ olarak yorumlayan USCIRF yine de mülk iadelerinde geri çevrilen başvurular olduğunu belirtiyor. Raporda, Heybeliada Ruhban Okulu’nun açılamamasının yanı sıra, 16 kilise okulu olan Ermeni toplumunun bir ruhban okuluna sahip olamaması sorunu da yer alıyor.  

Rapora göre Hükümet, Ermeni Patrikliği'nin liderlik seçim sürecine müdahalede bulunmuş durumda. 2010'dan bu yana, 30 yabancı metropolite çifte vatandaşlık verildi fakat Rum Ortodoks Kilisesi'nin Kutsal Rahipler Meclisi’nin üyeleri Türkiye vatandaşı olma zorunluluğu devam ediyor.

MÜLK İADELERİ

Rapor, 2003-2014 yılları arasında Hükümet’in 2,5 milyar TL’yi aşan 1000'den fazla mülkün iade edildiğini veya tazminatının ödendiğini belirtiyor; fakat AİHM’de Süryani toplumunun talep ettiği Mor Gabriel’le ilgili bekleyen davalar hatırlatılıyor. Hükümetin, 2015’te “1560 başvuru içinde ilave olarak 333 mülkü iade ettiğini ve 21 mülk için tazminat ödediğini” aktaran Komisyon, iade edilen mülkler arasında Süryani Mor Hananyo Manastırı ve 175 gün süren direniş sonunda iade edilen Kamp Armen’i de sayıyor. Öte yandan rapora göre dini azınlıklar, hükümetin 2011'den bu yana yaklaşık 1000 başvuruyu geri çevirdiğini belirtiyor.

KİMLİK KARTLARI

2016'da dağıtılması planlanan mikroçipli kimlik kartlarında bulunacak isteğe bağlı din hanesi de rapora konu oldu. Rapora göre uygulama, dinini "İslam" olarak belirtmeyen kişilerin otomatik olarak bir azınlık topluluğunun parçası sayılacağı endişesine ve önyargıya yol açacak. 

Rapora göre 2015’te, antisemitizmin hem toplumda hem de Hükümetin söylemlerinde arttı. Raporda ayrıca, Ocak 2016’da İstanbul'un Balat semtindeki İstipol Sinagogu'nun dış duvarına yazılan ‘Terörist İsrail, Allah var’ yazısı da hatırlatılıyor.

Raporda Protestanlara yönelik artan saldırılara da yer verilerek, Ağustos 2015’te 15 Protestan kilise ve 20 kilise liderinin sosyal medya ve telefonla ölüm tehditleri aldığı vurgulandı.

ALEVİLER

Raporda zorunlu din eğitimi ve cemevlerinin ibadethane olarak tanınmamasıyla ilgili AİHM’de açılan davalar ve Türkiye’ye verilen mahkumiyet kararları hatırlatılıyor; Türkiye’nin bu kararları halen uygulamadığı belirtiliyor. Başbakan Davutoğlu’nun 2015’te meclise Alevilere yasal statü verilmesini öngören bir plan sunduğu, fakat bu planın ahvalinin belirsiz kaldığı da vurgulanıyor.

OLUMLU GELİŞMELER

2015 yılında Büyük Edirne Sinagogu’nun yeniden açılması, Cumhuriyet tarihinde ilk defa kamusal olarak kutlanan Hanuka, Hükümet yetkililerinin katıldığı Holokost Kurbanlarını Anma töreni, Agios Konstantinos Rum  Kilisesi ve Mardin'in Artuklu ilçesindeki Protestan Kilisesi’nin restore edilerek yıllar sonra ayin düzenlenmesi olumlu gelişmeler olarak sıralanıyor. Ancak rapora göre, bu törenlerin bir kereye mahsus mu olduğu sorusu cevaplanmaya muhtaç. 

ÖNERİLER

USCIRF’in önerileri arasında, mikroçipli kimlik kartlarında din hanesini kaldırmak, Ruhban Okulu ve diğer dini toplulukların kendi ruhban okullarını açmasına izin vermek, cem evlerini resmen tanımak, dini toplulukların liderlerini kendilerinin seçmesine izin vermek ve hükümetin antisemitizmi açıkça kınaması yer alıyor.

(Kaynak: AGOS)