Yusuf Özkan / BBC Türkçe

Ufak tefek hırsızlık vakaları ve komşu kavgaları dışında çok fazla olayın yaşanmadığı Hollanda'nın güneyindeki Uden kasabası için en büyük "travmalardan" biriydi, Bahar Bucaklı'nın başına gelen.

Schoutenhoek sokağında oturan 25 yaşındaki 2 çocuk annesi Bahar Bucaklı, "geçimsizlik" nedeniyle eşinden ayrılmaya karar verdi.

Polis tarafından sokağa girmesi yasaklanan koca Mehmet Uçar, 3 yıl önce sabaha karşı saat 03:00'de eve gelerek Bucaklı'yı silahla vurarak öldürdü.

Uden halkı, günlerce sokağa çiçek bırakıp, mumlar yakarak, o güne kadar çok da tanık olmadıkları cinayeti kınadılar.

Aynı dönemde, benzer bir olay bu kez Lahey'de yaşandı. 24 yaşındaki Atilla Orman, Hollandalı kız arkadaşı Gusta'yı görmeye gitti. Kızlarının, Atilla Orman ile arkadaşlık etmesini istemeyen ailenin saldırısına uğrayan Orman, kız arkadaşının dedesi tarafından vurularak öldürüldü.

Sonuncusuysa, birkaç önce Dordrecht kentinde meydana geldi. Türkiye kökenli bir Kürt işadamı, "kızıyla ilişkisi olduğu" gerekçesiyle, yanında çalışan 24 yaşındaki genci öldürdü.

Bu üç olayın da ortak noktası "töre ya da namus cinayeti" olmasıydı.

‘GÜVENLİK SORUNU’

Hollanda, giderek daha fazla "güvenlik sorunu" haline gelen töre cinayetlerinden kaygı duyuyor.

Töre kaynaklı olayların dikkat çekici biçimde artması üzerine polis ve Adalet Bakanlığı ortaklığıyla Ülkesel Namus Cinayetleri Uzmanlığı Merkezi (LEC EGG) kuruldu.

Merkez, polis, yabancılar dairesi, erkek ve kadın sığınma evleriyle koordineli olarak töre kaynaklı sorunların önlenmesi amacıyla çalışmalar yapıyor.

LEC EGG, ülke çapında son 3 yıl içinde yaşanan, resmi kurumlara yansımış olayların yer aldığı bir rapor hazırladı.

Rapora göre geçen yıl; polis, yabancılar dairesi ve sığınma evleri verilerine yansıyan "töre" kaynaklı 506 bildirim saptandı. Bunlardan 20'si ölümle sonuçlandı. Ölümler, "kasten öldürme, intihar ve intihara zorlama" yoluyla gerçekleşti.

Töre baskısı sonucu yaşanan ölümlerde, önceki 3 yıla göre önemli oranda artış meydana geldi. Polis kaynaklarına göre 2011 yılında 9 kişi, 2012 yılında da 15 kişi töre cinayeti yüzünden yaşamını yitirdi.

‘EN ÇOK TÜRKİYE KÖKENLİLER’

Resmi kayıtlara yansıyan 506 "töre kaynaklı" olay, tehdit, taciz, adam kaçırma, tecavüz ve yaralama gibi suçları kapsıyor.

Resmi verilere göre, töre cinayeti ve baskısının en çok görüldüğü kesimlerin başında Türkiye kökenliler geliyor. Bunu Faslılar, Irak ve Afganlar izliyor.

Rapora göre, "Türkler ve Türkiyeli Kürtler" arasında töre kaynaklı olayların oranı 2010 yılında yüzde 36; 2011'de yüzde 34; 2012'de yüzde 37; 2013'de de yüzde 30 olarak gerçekleşti.

2010 yılında Türklerle ilgili 168 olay bildirimi gelirken; 2011 yılında 155; 2012 yılında 156; geçen yıl da 132 vaka saptandı.

Türkiyeli Kürtler'de ise bu rakamlar; 2010'da 11; 2011'de 16; 2012'de 25; 2013'te ise 22 olarak belirlendi.

Geçen yıl, Töre kaynaklı olayların Faslılar arasındaki oranı yüzde 16; Afganlar arasındaki oranı yüze 12; Iraklılar arasında yüzde 10; Iraklı Kürtler de ise yüzde 7 olarak ortaya çıktı.

Töre kaynaklı cinayet ve saldırılar ağırlıklı olarak, yabancı ve özellikle Müslüman göçmenler arasında görülüyor. Ancak veriler, namus cinayetinin "yerli Hollandalılar" açısından da ciddi bir sorun olduğunu gösteriyor. "Yerli Hollandalılar" namus cinayeti oranı son 3 yılda yüzde 6 ile 8 arasında değişiyor.

LEC EGG, töre cinayetlerinin önlenmesi için özellikle Türk ve Fas kökenli kuruluşlarla yakın işbirliğine gideceklerini açıkladı. (BBC Türkçe)