İnsan hakları örgütlerinin raporlarına göre 500’ün üzerinde olan hasta mahpuslardan iki yıl içinde sadece 12’si tahliye edilirken, 10’dan fazla tutuklu ise yaşamını yitirdi. Akil İnsanlar Heyeti’nde yer alan ve hükümetle yapılan görüşmelerde konuya dikkat çeken TUHAD-FED Genel Başkanı Zübeyde Teker, "Hükümet hasta tutsaklar meselesinde şantajcı bir yaklaşım içinde. Sözler anlamını yitirdi artık. Eğer samimi bir çözüm isteniyorsa hasta tutsaklar için acilen adım atılmalı" dedi.

Fırat Haber Ajansı’nda yer alan habere göre, kamuoyunda sıkça tartışılan çözüm sürecinde, tartışmaların başladığı ilk günlerden bu yana hasta tutuklular başta olmak üzere siyasi tutukluların özgürlüğüydü. PKK lideri Abdullah Öcalan’ın sürecin başından itibaren “siyasi pazarlık konusu edilemez, insani bir durum” vurgusu da sık sık ortaya kondu. Ancak iki yıldır hükümet kanadından farklı dönemlerde yapılan açıklamalarda ise konu hakkında “düzenleme yapılacağı” sözlerinden tatmin edici ve güven artırıcı bir adım atılmadı.

TUHAD-FED’in verilerine göre, 2 yıldır sadece 12 hasta tutuklu tahliye edildi. Tahliye edilmeyen hasta tutuklulardan Yaşar Dere, Celal Kılıçaslan, Celal Binici, Şehmus Yetek, Ali Çakıcı, Seyithan Taşkıran, Çağdaş Aktepe, Aram Akyüz, İrfan Eskibağ’ın yanı sıra artık ölüm sınırına geldikten sonra tahliye edilen Ramazan Özalp ve Osman Akan yaşamlarını yitirenler arasında.

İNSAN HAYATI RAKAMLARA SIĞMAZ

İHD’nin Ekim 2014 itibariyle güncellediği hasta tutsaklar raporuna göre sayı 578. Adalet Bakanlığı’nın verilerine göre 2013 yılında Türkiye cezaevlerinde 316 kişi yaşamını yitirdi. Cezaevlerindeki bu durumda çarpıcı bir nokta ve hayati düzeyde yaşanan trajik gerçek ise 2006 yılından itibaren hasta tutsakların ölümlerinde yaşanan artış. Son 10 yılda yaşananlar baz alındığında 2005 yılında 59 kişi cezaevinde yaşamını yitirirken bu sayı 2006′da 157′ye yükseldi. O yıldan sonra 2007′de 176, 2008′de 211, 2009′da 287, 2010′da 307, 2011′de 321, 2012′de 346 ve 2013′de 316 insan, tedavi koşulları oluşturulmadığı ve kaderine terk edildiği için cezaevinde yaşamından oldu.

'HÜKÜMET ŞANTAJCI YAKLAŞIYOR'

Cezaevlerindeki hasta tutuklular meselesinde sürecin başından itibaren birebir yer alanlardan biri de TUHAD-FED Genel Başkanı Zübeyde Teker. Aynı zamanda Akil İnsanlar Heyeti’nde de yer alarak süreçte aktif rol alan Teker, hükümetin şantajcı bir yaklaşım içinde olduğu görüşünde. Hükümetin tutumunun bunu kuvvetlendirdiğini dile getiren Teker, “Bu tutumun politik ahlak açısından ve vicdanen açıklanacak bir yanı yok. Süreç başlarken önderliğin birinci gündemi tutsaklardı. Önceliği halkı ve yoldaşlarıdır. Onların mutlak suretle bırakılmasını istemişti. Bizdeki listede 12 arkadaşımız bırakıldı. Bunun dışında PKK’li tutsaklar açısından değerlendirildiğinde 20 arkadaşımız ölüm sınırında. 30-40’ı ağır hasta, 15-20’si ise bir kişinin desteğine ihtiyacı olacak şekilde yaşamaya çalışıyor. Bizdeki rakam 100 civarında, İHD’nin raporu ise 500’ün üzerinde” diye konuştu.

'TÜM HASTA TUTSAK ÖZGÜR OLMALI'

Teker, son güncel gelişmeler dahilinde 20 hasta tutsağın daha tahliye edileceğini bekledikleri bilgisini vererek, “Sonuçta bizim beklentimiz o ki, hükümet bunu şantaj aracı olarak görmesin. Ölüm sınırında olanların bırakılması, ağır olanların tedavilerinin gerçekleşmesini istiyoruz. Yaşam ihtiyaçlarını giderme noktasında ikinci bir kişiye ihtiyaç duyanların da serbest bırakılması gerekiyor. Tüm hastaların bırakılması gerekiyor aslında. Uygun tedavi koşulları olmalı. Ona göre düzenlenme yapılmalı hastanelerdeki tedavi süreçlerinde” dedi.

'CEZAEVLERİNDE GİDİŞAT İYİ DEĞİL'

“Cezaevlerini tarıyoruz” diyen Teker, sözlerini şöyle sürdürdü: “Osmaniye, Kürkçüler, Sincan, Kırıklar gibi yerlerde sorunlar olabiliyor. Kişi haklarının korunması temelli bilincin idarecilerde olmaması, devlet politikasının geçmişten günümüze intikam alıcı vahim sonuçları hakim. Cezaevlerinin durumları iyi değil. Halen ihlaller söz konusu. Fiziksel, sözlü saldırılar söz konusu.”