Radikal / Pınar Öğünç

Halil Savda davasında karar verildi. TCK'nın ilgili maddesinin, Anayasa'ya aykırılığı gerekçesiyle AYM'ne götürülme talebi reddedildi ama açılan kamu davasına rağmen, "Yüklenen fiilin kanunda suç olarak tanımlanmamış olması" gerekçesiyle beraat kararı verildi.

savaskarsitlari.org, 1999 yılından beri vicdani ret, antimilitarizm, barış savunuculuğu, kışlalarda hak ihlalleri konularında mühim bir yayıncılık yapması dışında, çok önemli de veri arşivi işlevi gören bir internet sitesi. İlgilendiği temalara bakıldığında Başbakanlık İletişim Merkezi’ne siteyle ilgili dört-beş şikâyet başvurusu yapılmış olması çok şaşırtıcı değil aslında. Bunlardan biri sitenin, (TCK’da tarifi değişse de içeriği çok değişmeyen) ‘halkı askerlikten soğuttuğu’ yönündeki suçlamaydı ve davaya dönüşmüştü.

Sitenin resmi olarak sahibi ve sorumlusu görünen, kendisi de sivil ve askeri mahkemelerde defalarca yargılanan, ceza alan vicdani retçi Halil Savda bugün bir kez daha 318. maddede tarif edilen suç nedeniyle hâkim karşısına çıktı.

Daha önce de kendi beyanları ya da eylemleri neticesinde aynı suçtan yargılanırken yaptığı gibi, Savda bugün de, İstanbul 17. Sulh Ceza Mahkemesi’nde halkı askerlikten soğuttuğunu kabul etti. Avukat Ramazan Demir, 318. maddenin Anayasa’ya uygun olmadığı, taraf olunan uluslararası sözleşmeler çerçevesinde, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi tarafından garanti altına alınan düşünce ve ifade hürriyetine de karşı bir madde olduğu yönünde savunma yaptı.

Sonuç ilginç. TCK’nın ilgili maddesinin Anayasa’ya aykırılığı gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi’ne götürülme talebi reddedildi ama açılan kamu davasına rağmen, CMK 223/2-a maddesi gereğince (Yüklenen fiilin kanunda suç olarak tanımlanmamış olması) beraat kararı verildi.

Bu da savaskarsitlari.org sitesinde yapılan yayıncılığın düşünce ve ifade hürriyeti kapsamında ele alındığını gösteriyor.

Savda’nın, yine aynı suçtan yargılandığı, sürmekte olan başka davaları da var.

HALİL SAVDA'NIN SAVUNMASI:

İstanbul 17. Sulh Ceza Mahkemesi’ne
İstanbul


www.savaskarsitlari.org isimli web sitemiz savaşa, militarizme ve ırkçılığa karşı olan savaş karşıtı, vicdani retçi ve anti-militaristlerin kamuoyundan gizlenen görüşlerini kamuoyu ile paylaşmak amacıyla kurulmuştur.

Sitemiz sansürü kırmak ve iktidarın gerçekleri örtmek için kurduğu duvarı yıkmak amacı ile kurulmuştur.

17 Ağustos 1999 yılından kurulan www.savaskarsitlari.org isimli web sitesi ile hegemonik medyanın oluşturmaya çalıştığı ırkçı ve militarist kültüre karşı alternatif özgürlükçü ve barışçıl bir yayın ilkesini esas aldık.

Yıllarca medya erki Türk-Müslüman-Sünni-Militarist-Eril olmayan Hıristiyanları, Kürtleri, Ermenileri, İnsan Hakları Savunucularını, Alevileri, kadınları ve savaşa karşı olan herkesi suçladı. Onları hedef gösterdi. Bizler internet gazeteciliğinde iktidarın bu tekelini kırmayı amaçlıyoruz. Bunun için Kürtlerin, Alevilerin, Ermenilerin, Hıristiyanların, kadınların ve LGBT bireylerinin sesini ve taleplerini sayfalarımıza taşıyoruz.

14 yıldır gerçek ve doğru habercilik yapıyoruz.

14 yıldır Barış Savunucularının, İnsan hakları savunucularının ve Vicdani redçilerin sesi olmaya gayret ediyoruz.

Son on yılda iki binden fazla genç erkek askeri kışlalarda ya intihar etti ya da cinayete kurban gitti. Kışlalarda ciddi insan hakları ihlalleri yaşanıyor. Vicdani retçiler askeri hapishanelere konuluyor ve işkence ediliyorlar.

İşte bu zulmün ve katliamın son bulması için zorunlu askerlik uygulamasının sona ermesi gerekiyor.

Askerlikten soğutmak suçunun varlığı Türkiye Anayasasına ve Türkiye’nin tarafı olduğu uluslararası sözleşmelere aykırıdır.

Çünkü halkı hekimlikten, imamlıktan ve gazetecilikten soğutmak suç değildir. Halkı Askerlikten soğutmak diye bir suç olamaz. Böyle bir suçu kabul etmiyorum.

Dolayısıyla TCK’da var olan madde 318 “halkı askerlikten soğutmak” gibi bir ucube yok olmalıdır.

Sitemizin kuruluşunun amaçlarından bir tanesi de halkı militarizmden, milliyetçilikten ve askerlikten soğutmaktır. Dolayısıyla sayın savcının iddianamesine konu olan “askerlikten soğutmak suçunu” işlediğimiz yönündeki suçlamasını kabul ediyorum.

Türkiye’de “Halkı askerlikten soğutmak” adında bir suç neden var?

Çünkü devlet sorgusuz sualsiz itaat etmekten, istemediği halde nasıl silah kullanılacağını öğrenmekten, şiddetten, sebebi ne olursa olsun insan öldürmekten kolayca soğuyabilecek birçok kişi olduğunun farkında. Bizzat başbakan 600 bin asker kaçağı-bakaya olduğunu söyledi. Dolayısıyla Türkiye toplumu zorunlu askerlik uygulamasına son verilmesini istiyor. Erk bunu bildiği içindir ki “askerlikten soğutmak” suçu gibi bir ucubeyi TCK’da koruyor.

Herkesi askerlikten soğutmaya davet ediyorum çünkü 1960, 70 ve 80’deki darbe karanlığını askerler yarattılar. Eğer askerler olmasaydı Ergenekon denilen şebeke olmazdı, Kürdistan’da savaş ve katliamlar olmazdı, Ermeni soykırımı yaşanmazdı, Hiroşima bombardımanı ve Hitler Nazizm’inin ölüm kampları olmazdı. Bu karanlığın ve katliam tarihinin yok olması için askerlik kurumunun yok olması lazım.

Sitemizin kuruluş duyurusunda söylediğimizi buradan bir kere daha tekrar ediyorum: “Şiddetten arınmış bir dünyada yaşayabilmek, özgürleşebilmek, yok edilmeye çalışılan kişiliğimize sahip çıkabilmek için; sizleri de askerlikten soğumaya davet ediyoruz!”