Sabancı Üniversitesi, Engelsiz Türkiye’ye geçiş sürecinin neresinde olduğumuzu “eşitlikçi” ve “hak temelli” bir yaklaşımla değerlendirmek ve öneriler getirmek amacıyla “Engelsiz Türkiye İçin: Yolun Neresindeyiz?” başlıklı bir rapor hazırladı.

Engellilik alanında çalışan toplam 17 uzman tarafından hazırlanan raporun sonuçları, 17 Mayıs 2013, Cuma günü Vista Plaza’da, Sabancı Vakfı Mütevelli Heyeti Üyesi Dilek Sabancı ve Sabancı Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nihat Berker’in evsahipliğinde yapılan basın toplantısı ile kamuoyuna sunuldu.

Sabancı Vakfı Mütevelli Heyeti Üyesi Dilek Sabancı konuşmasında, raporun engelsiz Türkiye’ye geçiş sürecinde karar alıcılara yol göstermesini temenni etti. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın engelleri kaldırmak için çalıştığını, bu sürece tüm toplumun destek olması gerektiğini belirtti.

Sabancı Üniversitesi Rektörü Nihat Berker konuşmasında Sabancı Üniversitesi’nin toplumsal dönüşüme katkı sağlayacak işbirliklerine her zaman önem verdiğini belirtti. Raporun hazırlanma sürecine ilgili bakanlıklar, resmi kurumlar, akademisyenler, iş dünyası, engelli bireyler ve yakınlarından oluşan bir Danışma Kurulu’nun destek verdiğini, bu işbirliğinin konuya bütünsel ve kapsamlı bir bakış açısı kazandırdığını vurguladı. Engelsiz bir toplumun hepimizin hayatını hayal bile edemeyeceğimiz kadar zenginleştireceğini belirterek, raporun bu yolda bir katkı sağlamasını diledi.

“EŞİTLİKÇİ” VE “HAK TEMELLİ” BİR YAKLAŞIM

Rapora göre, engellilik konusunda etkin politikalar izlenebilmesi için hedef kitlenin büyüklüğü, farklı özellikleri, gereksinimleri hakkında bilgi toplanması birincil hedef olarak ortaya çıkıyor. Mevcut kaynakların etkin dağılımı ve geliştirilmesi için bu bilgilerin zorunlu olduğu ifade ediliyor.

Raporda sunulan önerilerin, engelli bireylerin, topluma diğer bireyler ile eşit koşullarda katılabilmelerine olanak sağlayacağının altı çiziliyor. Engelli bireylerin toplumsal yaşama aktif katılımlarının önündeki kısıtlar hem bir insan hakları sorunu hem de bir kalkınma sorunu olarak ele alınırken, başta Birleşmiş Milletler Engellilerin Haklarına İlişkin Sözleşme olmak üzere ülkemizin taraf olduğu uluslararası sözleşmelerce ülkemize verilmiş sorumluluklara vurgu yapılıyor.

Engelli bireylerin çalışma hayatından dışlanmasının hem toplumsal hem de iktisadi maliyetinin yüksek olduğuna dikkat çeken raporda, engelli bireylerin, her birey gibi kendi potansiyellerini açığa çıkarabilmelerini mümkün kılacak kurumsal ve toplumsal ortamın oluşturulmasının, hem bu bireylerin yaşamlarını zenginleştireceği hem de onların toplumsal yaşamı zenginleştirmelerinin önünü açacağı belirtiliyor.

Raporda geliştirilen politika önerilerinin toplam maliyeti ise gayrisarfi milli hasılanın %1’inin (yüzde birinin) altında kalıyor. Diğer bir deyişle ülkemiz bütçesi, engelli bireylerin topluma eşit katılımlarının sağlanması için yeni politikaların yürürlüğe konmasına elveriyor.