Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir'den yardım talebinde bulunduklarını söyleyen Hebûn (Varlık) LGBT aktivisti Öykü Sezer, "Kürtlerin ‘bizden çıkmaz' anlayışı var, o anlayışı kırmak için buradayız. Birçok arkadaşımız töre ve namus cinayetinden korktuğu için göç etti. Polisler evlerimize müşteri kılığına girip, fuhuş yaptığımızı tespit etmeye çalışıyor "dedi.

 

Newroz kutlamalarında ellerinde gökkuşağı renklerinde gay flamaları ile ortaya çıkan Güneydoğulu Lezbiyen, Gay, Biseksüel ve Transeksüeller Kürtlerin kendilerini kabul etmemesinden şikayetçi. 1 yıl önce Diyarbakır'da kurulan Hebun (Varlık) LGBT oluşumu bünyesinde 4'ü aktif 50 gönüllü ile bir araya gelen eşcinseller ayrımcılığa maruz kalıyor. Ağa, tüccar, eğitimci toplumun tüm kesimlerinden yer alan ailelerin mensubu olan LGBT üyeleri töre ve namus cinayetleri korkusuyla gerçek kimliklerini ailelerinden gizliyor. Eşcinsel olduğu tespit edilen birçok kişi batı ilerine göç etmek zorunda kalıyor.

 

Diyarbakır ve çevre illerde kimliklerini toplumda sır gibi gizli tutan Lezbiyen, Gay, Biseksüel ve Transeksüeller ise farklılıkların kabul edilmesini istiyor. Örgütleme çalışmaları yapmak için kiralık veya satılık bir mekan bulamayan eşcinseller belediyeye ait sosyal tesislerde barınmak için Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir'den yardım istedi.

 

İKİ KEZ AYRIMCILIK GÖRÜYORUZ

Hem Kürt, hem de LGBT bireyleri oldukları için iki kere ayrımcılığa maruz kaldıklarının söyleyen Diyarbakır LGBT aktivisti Öykü Sezer, Diyarbakır'ın LGBT bireylerinin çok fazla yaşadığı bir şehir olduğunu belirterek: "Bölgede cinsellik yaşanmıyor. Büyükler tarafından kız ve erkekler yan yana oturtulmuyor. Cinsellik rahatça yaşanmadığı için kendi cinsine karşı yönelmeler başlıyor. Kürtlerde ‘bizden çıkmaz' anlayışı var' o anlayışın yanlış olduğunu göstermek için varlık mücadelesi gösteriyoruz" dedi.

 

LGBT bireylerin kendi memleketlerinde rahatça yaşamalarını amaçladıklarının altını çizen Sezer, "4 Aktif, 50 gönüllümüz var. Bölgede birçok kişi töre ve namus cinayetlerinden ötürü kimliğini gizli tutuyor. Kimliği deşifre olan kişiler maalesef batı illerine göç ediyor. İkamet etmek için kiralık ve satılık ev bulmakta sıkıntı yaşıyoruz. Bulduğumuz evlere ise polis baskın yapıyor. Polisler, yüksek bir ses ile ‘burada fuhuş yapılıyor' diyorlar. Müşteri kılığına girip, fuhuş yaptığımızı tespit etmeye çalışıyorlar. Bu olaylardan sonra sokağa çıkamıyoruz. Sokağa çıktığımızda şiddet görüyoruz. Arkadaşlarımızın 5'te 3'ü göç ediyor. Göçün önüne geçmek ve toplumda kendimizi kabul ettirmek için örgütlenme çalışmasına girdik ancak büro için bir mekan bulamadık. Osman Baydemir ile sözlü bir görüşmemiz oldu. Halen cevap alamadık kendisini ziyaret edip yardım isteyeceğiz"

 

AİLEM BİLMİYOR

Ölüm korkusundan ötürü kimliğini ailesinden gizleyen Roj isimli gay eşcinselliğin bir hastalık olmadığını söylüyor. Bütün bireyler gibi aynı haklara sahip olmak istediklerinin altını çizen Roj, "Toplumda öğretilmiş cinsiyetçiliğin dışına çıktığımız için mahalle baskısı görüyoruz. Ben Diyarbakır'da birçok kişinin tanıyabileceği bir ailenin mensubuyum. Ailem benim gay olduğumu öğrendiği takdirde büyük sıkıntılar yaşayacağım. Bu nedenle bir süre daha kendimi gizleyeceğim" dedi.

 

TBMM'de bir eşcinsel milletvekili görmek istediklerini söyleyen Roj, yeni anayasadan umutlu olduklarını belirterek: "Sistemin nefret uyandırmayan bir istem olması gerekiyor. Bununla ilgili nefret suçları yasası ve cinsel yönelim-cinsel kimlik ibaresinin anayasada yer almasını istiyoruz. Diyarbakır'da yapılan anayasa platformu toplantısında taleplerimizi ilettik "diye konuştu.

 

Ailesinden yaşadığı sorunlardan ötürü Edirne'den 2007 yılında Diyarbakır'a yerleşen LGBT üyesi Ümit, ise Diyarbakır'daki arkadaşlarına destek olmak için zorluğa göğüs gerdiklerini söyledi. (gazete diyarbakir)