Son senelerde İstanbul'daki Paskalya Bayramları renkli ve kalabalık geçiyor. Kiliseler doluyor. Peki bu, İstanbul'daki Rum toplumunu ne kadar yansıtıyor?

Gökhan Tan'ın BBC Türkçe'de yer alan söyleşisi şöyle:

Aya Yorgi’deki Paskalya ayinine katılanlardan Hülya Demir aslen Hataylı fakat 27 yıldır İstanbul'da yaşıyor.

Ona, gelecekle ilgili beklentisinin ne olduğunu soruyorum. “Aleviyi bile vatandaştan saymayan bir anlayış. Gerisini siz düşünün artık” diyor gülerek. Mahalle baskısından bahsediyor. “Nedir” diye sorduğumda ise şöyle yanıtlıyor:

“Boynumdaki haçı gizlemeden takabilmek isterdim. Çekinmeden ‘ben Hıristiyanım’ diyebilmek isterdim.”
Ayinde rastladığım Meral Hanım'a yaşını soruyorum. “75’in üzerinde” demekle yetiniyor.

“Geçen gün eski mahallemde dolaştım. Binalara bakarken ‘Katya bu evde, Doktor Arapyan şu evde otururdu’ diye geçiriyordum içimden” diyor doğma büyüme Fatihli Meral Hanım.

“Derken dükkandan bir adam çıktı. ‘Birini mi aradınız’ diye sordu. Gülümsedim. ‘Hepsini arıyorum, hepsini’ diye cevap verdim.”

İstanbul Kültür ve Turizm Müdürlüğü verilerine göre Paskalya Bayramı’na denk gelen Mayıs 2013’te Yunanistan’dan İstanbul’a 49 bin 130, Nisan 2012’de ise 34 bin 460 ziyaretçi geldi. Seyahat acenteleri, programda Paskalya ayininin de bulunduğu turlar düzenliyor.

Önemli çoğunluğunu turistlerden oluşan ziyaretçiler, kentin Rum nüfusundan çok daha kalabalıklar. Dolayısıyla İstanbul Rumlarının güncel fotoğrafını yansıtmıyorlar.

Atina’dan gelen ve 19 Nisan gecesi Aya Triada’daki ayine katılan Nadya, “İstanbul, Paskalya tatilinde Yunan turistlerin en çok seyahat ettiği beş kentten biri, gelmeden önce bir haberde okudum” diyor.

Aya Triada’daki ayine katılanlar arasında, Selanik’te yaşayan İstanbul doğumlu Kati Virgicisi (80), ayinde görevli olduğu için Samatya’dan gelen Satiri (20) ya da 52 yıl önceki düğününde eşini bu kilisenin merdivenlerinde karşıladığını söyleyen, ismini öğrenemediğim bir bey de var.


Aya Yorgi’deki ayin Kıdemli Papaz Haralambos Sakati (68) tarafından yönetiliyor. Sakati, yakın çevrede (Fener, Balat, Ayvansaray, Edirnekapı, Çarşamba) bulunan 12 Rum Ortodoks kilisesinden sorumlu. Yeni rahip yetişmediği ve mevcut sayı da yeterli olmadığı için bu 12 kilisedeki ayinleri dönüşümlü olarak yönetiyor. Paskalya ayinlerinin bütün haftaya yayılmasının bir nedeni de bu.

Sakati bu ayinler sırasında çoğu kez birden fazla görevi de üstlenmek durumunda. Kendi ifadesiyle “hem despotluk, hem de okuyuculuk” yapıyor. Hangi kilisede ne zaman ayin olacağı, Rum toplumunun iki gazetesi Apoyevmatini ve İho’da yayınlanan ilanlarla duyuruluyor. Rumlar,yüzlerce yıllık kiliselerini böyle yaşatmaya çalışıyor.

Haralambos Sakati’ye göre nüfus bu kadar azalmışken, bu kültürün yaşamasını ummak bile çok zor.

Mihail Vasiliadis, 1925’ten beri yayınlanan Rumca Apoyevmatini gazetesinin sahibi. “Yakında nesli tükenen Caretta caretta kaplumbağaları gibi bize de Rum Rum diyecekler” diyor.

Vasiliadis'e göre, “Ölenlerin sayısı, doğanlardan fazla" ve Rum toplumunun da asıl sorunu bu.

Heybeliada Aya Triada Manastırı Başrahibi ve Bursa Metropoliti Dr. Elpidophoros Lambriniadis, kilise toplumları aracılığıyla 2006’da yapılan bir sayımdan bahsediyorlar. Buna göre İstanbul, Gökçeada ve Bozcaada’daki Rum sayısının 4 bin 700 civarında olduğu belirtiliyor.

Lambriniadis, Hatay’da yaşayan Rumların önemli bir bölümünün de İstanbul’a göç ettiğine dikkat çekiyor.

İstanbul’daki yaşamları adeta bir var olma mücadelesine dönen Rumların nüfusu hakkında kesin bir veri yok çünkü Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) etnik bazda sayım yapmıyor.

Ancak 22 Nisan’da Edirnekapı Aya Yorgi Kilisesi’ndeki Paskalya ayini, bu mücadelenin nasıl sürdüğüne dair bir fikir verebilir. 2010’da tek kişiyle yapılan ayine bu yıl 30 kadar Ortodoks katıldı. Bu insanların çoğu, kentteki en yoğun Rum nüfusunun yaşadığı Kurtuluş’tan otobüsle getirildi. Kalanlar da civardaki diğer Rum kiliselerinin personeliydi.

Kurtuluş’ta 600 kadar Rum’un yaşadığı söyleniyor. Edirnekapı’da yaşayan, kilise müştemilatlarında oturan ve tümü Hatay göçmeni olanlar dışında kimse yok.

Paskalya'daki fotoğraf, Rum toplumunun nüfusunu ve ruh halini yansıtmıyor. İstanbul'da Paskalya Bayramı coşkulu ve kalabalık geçse de, nüfustaki azalma Rum toplumunun boynunu bükmeye devam ediyor.