Depremden sonra bir yanda kardeşliği gözetenler, bir yanda ırkçılığı körükleyenler olmak üzere ikiye bölündü Türkiye…

Bazı yardım kolilerinin içinden taş, sopa, kum çıktı, bazılarında ise Türk bayraklı mesajlar vardı…

“AĞLAYA AĞLAYA YAZIYORUM BUNLARI”

Bazıları kolilere ırkçılık doldururken bazıları ise kardeşlik kokusunu dolduruyordu. İşte onlardan bir tanesi Ekşi Sözlük’te şöyle paylaşıldı:

“bir gün sen düşersen ben de seni kaldıracağım

ömrü hayatımda duyduğum en anlamlı söz oldu bu.

ağlaya ağlaya yazıyorum bunları

deprem olur olmaz van'a kazak, bot, mont gibi eşyalar gönderirken montun cebine "geçmiş olsun kardeşim, ben de gölcük'te senin şu an yaşadıklarını yaşadım. maddi manevi ne sıkıntın olursa bana 05xxxxxxxxx numaralı telefondan ulaşabilirsin, hiç çekinme." yazılı bir kağıt koyulduğundan 3 gün sonra gelen mesaj:

"allah razı olsun kardeşim. şu an gönderdiğin montla ısınıyorum. sana söz bir gün sen düşersen ben de seni kaldıracağım."

(bu konuda söylemek istediklerim bu kadar, 26.10.2011 11:22)

GÖNDERDİĞİ YARDIMLARA NEDEN NOT BIRAKTIĞINI AÇIKLADI

Sanal alemi sarsan yazıyı Ekşisözlük'e giren "bu konuda söylemek istediklerim bu kadar" nick name'li yazar, daha sonra gönderdiği yardımlara neden not bıraktığını açıklayan bir yazı daha yazdı. Ve diğer insanlardan da aynı şeyi yapmasını istedi. İşte o yazı:

"Ben aslen Bandırmalı, doğma büyüme Gölcüklüyüm. Depremde 100'den fazla tanıdığımı kaybettim, herkese 1 dokunuyorsa bana 2 dokunuyor bu Van'daki manzaralar. o yüzden gönderdiğimiz tüm yardımlara da bu notu yazıyorum. Bu akşam Türk Telekom Arena'dan kalkacak yardım tırlarına vereceklerimizin de içine öyle notlar yazacağım. Bunu neden söylüyorum? Çünkü her yardım gönderenin böyle bir şey yapmasını rica ediyorum. Oradaki 10.000 kişi, 10.000 farklı yardım gönderenin telefonunu bilse, depremin yaratacağı sıkıntılar daha kolay atlatılabilir. Maddi şeylerden ötürü değil ama…

Şöyle örnekleyeyim, Gölcük depreminde anneme de babama da fiziksel olarak hiçbir şey olmadı, ama olayın üzerinden 12 sene geçmiş olmasına rağmen annem hala psikolojik etkilerini atlatamadı depremin. Üzüntüden kısmi felç geçirmişti, sonra zamanla düzeldi. Şimdi ise depremde oluşan travmadan kaynaklanan manik depresyon sebebiyle ilaç kullanarak yaşamak zorunda. Yani tek sıkıntı ısınma, barınma, gıda değil. Depremin olduğu yerde yaşamamışsanız eğer, ne kadar iyi niyetli olsanız da oradaki durumu algılayamazsınız.

Van'ın asıl yardım ihtiyacı, kurtarma çalışmaları ve insanların gereksinimleri karşılandıktan sonra başlayacak. Çünkü orada önümüzdeki 10 yıl tek etken bu deprem olacak. Siz eğer oradan 1 insanı kendinize kardeş belleyip çok acil sıkıntısını giderip, daha önemlisi de onunla sohbet ederseniz, moral verirseniz, tahmin bile edemeyeceğiniz kadar büyük bir yardım yapmış olursunuz. Hatta ne bileyim, atıyorum çok imkanınız vardır, bir haftasonu yaşadığınız şehre gelmesi için gidiş dönüş bilet alırsınız, gezdirirsiniz. Oradaki kasvetli havadan sıyrılıp normale dönebilmesi için büyük bir adım atmış olursunuz.

Sırf bu yüzden lütfen gönderdiğiniz yardımların üstlerine değil, içlerine isminizi ve telefonunuzu yazın. Her şey maddiyat değil, sadece konuşarak bile tahmin edemeyeceğiniz yardımlarınız olabilir. İnsan kötü anında birinin "arkandayım kardeşim" demesine her şeyden çok ihtiyaç duyar."

#BirgunSenDusersenBenDeSeniKaldiracagim Hashtag’ı twitter’da da yayıldı…

KARDEŞ KOKUSU KOLİLERDE

Aşağıda da Van’a gönderilen kolilerden birinin fotoğrafı var:

 DEMOKRAT HABER