AYFER ÇALIKIRAN - Taraf

Polisin attığı gaz bombası fişeği başına isabet eden 14 yaşındaki Berkin Elvan hâlâ uyutuluyor. Annesi Gülsüm Elvan, “Benim oğlum top oynayacak yaştaydı” diyor.

Gezi Parkı eylemlerinde hayatını kaybedenlerin en büyüğü Ethem Sarısülük’tü. O bile 26 yaşındaydı. Eylemlerde yaralananlar da oldukça genç. Berkin Elvan durumu ağır olanlardan. Henüz 14 yaşında. Gezi Parkı protestoları sırasında İstanbul Okmeydanı’nda çıkan olaylarda polisin attığı gaz bombası fişeği başına isabet eden Berkin 27 gündür yaşam mücadelesi veriyor. İstanbul Okmeydanı Araştırma Hastanesi yoğun bakım ünitesinde yatan ve hâlâ uyanamayan Berkin Elvan’ın ailesi hastanenin bahçesinde nöbet tutarak çocuklarının hayati tehlikeyi atlatmasını bekliyor.

Anne Gülsüm Elvan, Taraf’a yaşadığı acıyı şu sözlerle anlattı: “Berkin 14 yaşında, daha parkta top oynayacak yaşta. Ortaokuldan yeni mezun oldu, mezuniyet kutlamasını bile yapamadım çocuğumun. Peki ben şimdi kimi kime şikâyet edeyim?”

OKMEYDANI, SURİYE GİBİYDİ

16 haziran sabahı ekmek almak için bakkala giderken yaralanan Berkin’in annesi Gülsüm Elvan, o günü şöyle anlatıyor: “O gece Okmeydanı tam bir savaş alanıydı. Evlerimizde gaz kokusundan duramıyorduk. Koku yüzünden zar zor uyumaya çalıştık. Sabahında kahvaltı için uyandık. Ekmek alınacaktı. Sokak sakindi. Benim ayağım rahatsız olduğu için oğluma ekmek almasını söyledim. Çocuğum bakkala doğru bir dönemeç var, oraya girdiğinde vurulmuş. Buna kaza diyorlar, hayır bu kaza değil.”

POLİSTEN KAÇIRARAK HASTANEYE GETİRMİŞLER

Eylem nedeniyle yolun polis tarafından kapatıldığını anlatan anne Elvan, polise de isyan ediyor: “Bu nasıl insanlık! Polis yaralı olduğunu görüyor. Görmemesi mümkün mü? Kendisi vuruyor. Bile bile öldürmek istemişler çocuğumu.” Elvan oğlunun hastaneye getirilişini ise şöyle aktarıyor: “Okmeydanı’nda herkes birbirini tanır. Bizim gençler görüyorlar Berkin’i. Vurulup düştüğü yerin yukarısında da polislerin olduğunu görüyorlar ve yukarıdan çıkartamayıp arka sokaktan dolandırarak hastaneye götürüyorlar. ”

ELİM KOLUM BAĞLI

Yaşadığı çaresizliği anlatırken gözyaşlarını tutamayan anne Elvan, “Keşke elimden gelse... Ben onun yerine orada yatıyor olsam. Hiçbir şey yapamıyorum, elim kolum bağlandı” diyor. Hastanede bekleyen aile fertlerinden Berkin Elvan’ın dayısı İsmail Düzen ise yeğeninin sağlık durumuyla ilgili şu bilgileri paylaşıyor: “Yoğun bakımdaki 27. günü ve bilinci halen kapalı. Solunumu makineye bağlı halde alabiliyor.

Beslenmesi için midesine kanal açtılar. Darbeyi kafasından aldı. Beyninde ödem oluştu. Bir de enfenksiyon kaptı. Bu sebeple ateşi yükseliyor. Durumu kritikliğini koruyor, hâlâ uyanamadı. Doktorlar ilgileniyorlar. Gaz kapsülü direkt kafasına isabet etmiş, beyni çok hasar görmüş.”

SUÇ DUYURULARI TEK DOSYADA BİRLEŞTİRİLDİ

Berkin Elvan’ın avukatı Evrim Deniz Karatana ise konuya ilişkin şunları söyledi: “Berkin’in durumuyla ilgili suç duyurusunda bulunduk. Soruşturma açıldı. O bölgedeki kamera kayıtlarının istenmesini talep ettik ve tanık bildirdik. Ancak henüz dosyaya bir görüntü kaydı gelmiş değil. Savcılık tarafından tüm Gezi Parkı’ndaki olaylarla ilgili suç duyuruları birleştirildi. Bu dosyaların birleştirilmesinin etkin bir soruşturma yürütülmeyeceğinin göstergesi olduğunu düşünüyorum. Çünkü birbirinden farklı yüzlerce olay ve suç duyurusu dilekçesi var. Aralarında adam öldürmeye teşebbüs suçundan işkence suçuna kadar çok çeşitli farklı suçlar söz konusu.

Bunların hepsinin tek bir dosyada birleştirilmesi görev salma amacı taşıyor. Bu tür dosyalarda sürekli takipsizlik verildiği için böyle de kalabalık bir dosyada yaşanan olayların olay yeri ve olay tarihinin farklı farklı olduğunu düşünürsek gerçek bir araştırmanın yapılması mümkün değil.”