Atatürk büstüne saldıran Mehmet Malbora savcılığa verdiği ifadede olay günü uyuşturucu madde kullandığını söyledi.

Urfa'nın Siverek ilçesindeki Atatürk büstüne "Dinimizde putperestlik yoktur" diyerek elindeki tahra ile zarar vermeye çalışırken gözaltına alınan ve çıkarıldığı mahkemece tutuklanan seyyar satıcı Mehmet Malbora, Siverek Cumhuriyet Başsavcılığı'na verdiği ifadesinde olayın gerçekleştiği gün uyuşturucu madde kullandığını söyledi.

T24'ten Damla Uğantaş'ın haberine göre, Atatürk büstüne yönelik saldırısı ile ilgili "Allah'a gerçekten inanıp bağlandığım için Allah tarafından bana bildirilen bir mesaj ile heykele zarar verdim" diyen Malbora, "Hz. Muhammed'in kendisine rüyalar aracılığıyla mesaj gönderdiğini ve seçilmiş bir kişi olduğunu" iddia etti.

‘YANLIŞ YAPMALARINI ENGELLEMEK İÇİN BİRLİKTE UYUŞTURUCU KULLANIRDIK'

Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkındaki Kanun kapsamında tutuklanan Mehmet Malbora, savcılık sorgusunda "2013-2017 yılları arasında Şanlıurfa Belediyesi'nde çalıştığını buradaki işinden ayrıldıktan sonra kendisini ‘dinini yaşamaya' adadığını" anlattı. Malbora, "Bu konuda uyuşturucu madde kullanan kişilerin arasına girerek onların yanlış yapmasını engellemek için birlikte uyuşturucu kullandık" dedi. Malbora şöyle devam etti:

"Uyuşturucuyu en son 1.5-2 yıl önce kullandım. Yine bu şekilde uyuşturucu madde kullananları vazgeçirmek için aralarına girdiğimde kullanmıştım. Camide zikir yapıp namaz kılıyorum. Gittiğim herhangi bir tarikat yeri yoktur. Atatürk heykeline kendi irademle zarar verdim, kimse beni yönlendirmedi. Allah'a gerçekten inanıp bağlandığım için Allah tarafından bana bildirilen bir mesaj ile heykele zarar verdim."

'BEN SEÇİLMİŞ BİRİYİM'

"Kendisinin seçilmiş biri olduğunu ve Hz. Muhammed'in kendisine rüyalar aracılığıyla mesajlar gönderdiğini" iddia eden Malbora şunları şöyledi:

"Böyle bir emir herkese gelmez ben seçilmiş biriyim. Bu emir bana çok önceden gelmişti. Yaklaşık bir yıldır devletin yaşadığı sıkıntıların çözümünü aktarmak amacıyla devlet görevlileriyle görüşmeye çalıştım ancak hiçbir devlet görevlisiyle görüşemedim.

Ben devlet görevlilerine Peygamber Efendimiz'in bize emanet ettiği dinin temsilcisi olan Türkiye Cumhuriyeti'nin Osmanlı'nın yıkılışından sonra Atatürk ve ona benzeyen heykellerin ziyaret edilerek putperestliğe doğru gidildiğini, bu durumda maneviyat eksikliğine neden olduğunu, bu durumun düzeltilmesini talep edecektim. Ben Peygamber Efendimiz ve Abdülkadir Geylani Hazretleri ile görüştüm. Ben onlara bu durumu ilettim. Onlar da bana rüya aracılığıyla mesajlar iletti. Ben Atatürk heykeline vermiş olduğum zarar nedeniyle pişman değilim. Allah'a iman edenler bunu bir suç olarak görmez. Ben yaptığım eylemi dünyaya duyurdum. Yaptığımdan dolayı hiçbir utanç duymuyorum."