İsveç'te yaşayan Asuri-Süryaniler, soykırımın 100. yılı yaklaşırken, soykırımın kabul edilmesi için bir araya gelerek çalışmaları planlarken, Asuri-Süryani milletvekilleri de konuyu İsveç Parlamentosu'nun gündemine getiriyor. Asuri-Süryaniler, soykırımın 100. yıldönümünde Türkiye'den 'onurlu bir özür' talep ediyor

ANF'den Murat Kuseyri'nin haberine göre, eski Avrupa Birliği ve Demokrasi Bakanı Birgitta Ohlsson ile Halk Partisi Milletvekili Robert Hannah’ın soykırım kurbanları için parlamentoda bir anma töreni düzenlenmesi ve bir yıl boyunca sürecek Seyfo sergisi açılması önerilerinin ardından Hıristiyan Demokrat Milletvekili Robert Halef de, bir soykırım konferansı yapılması için parlamentonun karar almasını istedi. Halef'in “Soykırım ve saldırıların durdurulması ve aynı zamanda hoşgörü ve inanç özgürlüğünün geliştirilmesi konferansı” başlığıyla parlamentoya verdiği önergeden öne çıkan başlıklar şöyle:

"2015'TE BİR SOYKIRIM KONFERANSI DÜZENLENMELİ"

* Soykırımının üzerinden 100 yıl geçmesine rağmen Irak Şam İslam Devleti (IŞİD), Irak ve Suriye’de Asuri-Süryani ve Ezidilere soykırım yapıyor;

* Nijerya, Somali, Irak ve Suriye’de ırkçılık, ayrımcılık artıyor ve aynı dine fakat farklı mezheplere mensup insanlar arasında anlaşmazlıklar çatışmalara dönüşüyor. Bu çatışmaların komşu ülkelere yayılması riski söz konusu;

* Böylesi koşullarda bundan 100 yıl önce 1915 yılında yapılan soykırım hatırlanmalı. Soykırım, etnik temizlik ve halklara karşı işlenen suçların nerede ve ne zaman işlendiğinden bağımsız olarak asla unutulmamalı. Günümüzde işlenen soykırım suçlarını işleyen liderler Uluslararası Suç Mahkemelerinde yargılanmalı;

* Yapılacak bir soykırım konferası, hoşgörünün gelişmesine ve yeni soykırımların engellenmesine katkıda bulunacaktır;

* İsveç, ‘Yaşayan Tarih Forumu’ adlı devlet kurumu aracılığıyla 2015 yılında bir soykırım konferansı düzenlemeli.

SEYFO ANITI HAZIRLIĞI

Soykırım Araştırmaları Merkezi (Seyfo Center) Genel Başkanı Sabri Atman da Soykırımının 100. Yılı dolayısıyla başta anıt dikme çalışmaları olmak üzere faaliyetlerini yoğunlaştırdıklarını, adını vermek istemediği bir Avrupa ülkesinde de yeni bir Seyfo anıtının açılışını yapmaya hazırlandıklarını söylüyor.

Almanya, Fransa, Yunanistan, Amerika, Kanada ve Avustralya başta olmak üzere pek çok ülkede geniş katılımlı miting, yürüyüş ve konferanslar düzenleyeceklerini söyleyen Atman, Seyfo’yu kabul eden ülkelerin sayılarında artış olacağını da dile getiriyor.

Türkiye'ye de çağrıda bulunan Atman, "Türkiye’de Talat Paşa, Cemal Paşa ve Topal Osman’ın heykelleri yıkılmalı, yerlerine yeni heykel ve anıtlar dikilmelidir. Cadde ve sokakların isimleri soykırım kurbanı değerli şahsiyetlerin isimleriyle değiştirilmelidir. Tarihle yüzleşme ve hesaplaşma, budur. Aksi takdirde Türkiye’nin demokratlaştığı hikayedir," diyor.

'ONURLU BİR ÖZÜR TALEP EDİYORUZ'

İsveç’te soykırımın 100. yıldönümü dolayısıyla yapılacak çalışmaları planlayan platform içinde yer alan örgütlerden Mezopotamya Demokratik Değişim Partisi (MDDP) Genel Koordinatörü Yaşar Küçükaslan ise Asuri-Süryani-Keldani Halkının fiziki tasfiyeye uğradığı gibi kimliğini yitirdiğini, psikolojik bir bunalıma girdiğini, neredeyse siyasi arenadan silindiğini ama tüm bu olumsuzluklara rağmen halklarının hem ülkede hem de ülke dışında varlığını sürdürdüğünü söylüyor.

Süryani Hakının yitirdiği kimliğini gerçek anlamda kazanabilmesi için soykırımın 100. yılına çok kapsamlı ve güçlü bir giriş yapması gerektiğini, bunun için de dünyanın her tarafında yaşayan Asuri-Süryani-Keldani örgüt ve kiliselerine önemli sorumluluklar düştüğüne vurgu yapıyor.

Süryanilerin soykırımının 100. yıldönümünde sıradan bir özür dilenmesini değil onurlu bir özür talep ettiğini belirten Küçükaslan, “Her şeyden önce halkımızın gaspedilen tüm malları geri verilmelidir. Bu halkın çok değerli kitapları, edebiyat ürünleri yakıldı. Bazıları hala Türk devletinin elinde. Bunlar iade edilmeli. Asuri-Süryani-Keldani Halkının dili, kültürü ve siyasi iradesinin kabul edilmesi gerekir. Diasporada yaşayanlara ülkelerine güvenli bir şekilde dönme ve yaşama garantisi verilmelidir. Soykırımından zarar görenlere tazminat ödenmelidir. O zaman biz Türk devletinin Ermeni, Pontus Rumları ve Süryanilerden özür dilemesini kabul ederiz. Ama tüm bunlar yapılmadan dilenecek bir özür ikiyüzlülük ve kandırmacadan başka bir şey değildir," diyor.