Cumartesi Anneleri/İnsanları bu hafta 21 yıl önce gözaltına alınarak kaybedilen Hüsamettin Yaman ve Soner Gül’ü andı.

Galatasaray meydanında 423. kez yapılan oturmalarda ilk olarak söz alan Maside Ocak, 29 Nisan’ın “ağır bir gün” olduğunu söyledi:

Mehmet Ağar 29 Nisan’da konuk edildiği Yenipazar Cezaevi’nden tahliye edildi. Aynı gün Musa Çitil davası görüldü, tutuksuz yargılanmasına karar verildi. Çitil hala görevinin başında, cezasızlık devam ediyor.”

Kaybedilen Nihat Aydoğan eşi Halime Aydoğan da “Ağar 1000 operasyon yaptığını, binlerce kişiyi öldürdüğünü kendi ağzıyla söylemişti” dedi.

'BARIŞ İÇİN ÖNCE KEMİKLER BİZE VERİLSİN'

Gözaltında kaybedilen Nurettin Yedigöl’ün kardeşi Muzaffer Yedigöl de 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü ile 3 Mayıs Basın Özgürlüğü Günü’nü kutladı ve bugünün 4 Mayıs olması itibarıyla bir kez daha Dersim katliamını lanetlediğini söyledi:

Yedigöl, barış için önce kendilerinden özür dilenmesi ve kemiklerinin kendilerine verilmesi gerektiğini söyledi.

'TAKSİM TOPLUMSAL HAFIZANIN MERKEZİDİR'

Hasan Ocak’ın ağabeyi Ali Ocak da Ağar’ın hükümet eliyle aklandığını, hak ettiği cezayı alana dek peşini bırakmayacaklarını belirtti:

“Galatasaray meydanı da Taksim de toplumsal hafızanın merkezleridir. Bu yüzden Taksim ısrarına hükümet şiddetle karşı çıktı. Bu saldırı, toplumsal hafızaya yapıldı.”

Kaybedilen Rıdvan Karakoç’un kardeşi Hasan Karakoç da Tansu Çiller’i, Hayri Kozakçıoğlu’nu yargılamayan devletin, Ağar’ı “ödül verir gibi” tahliye ettiğini söyledi.

Hüsamettin Yaman’ın ağabeyi Feyyaz Yaman da eylemde söz aldı ve kardeşinin 22 yaşında kaybedildiğini, 20 yıldır da hak mücadelesi verdiklerini ifade etti: “Ayhan Çarkın Hüsamettin’i öldürdüğünü itiraf etti, buna rağmen adalet sağlanmadı, verilen tüm sözler boş çıktı.”

ÇARKIN İTİRAF ETTİ, DAVA AÇILMADI

Cumartesi İnsanları’ndan Meltem Selvi, basın açıklamasını okudu:

“İstanbul Üniversitesi Teknik Bilimler Yüksekokulu öğrencisi Hüsamettin Yaman ve Cerrahpaşa Tıp Fakültesi öğrencisi Soner Gül, 5 Mayıs 1992’de Fındıkzade’deki bir otobüs durağından birlikte gözaltına alındı. İkisinden de bir daha haber alınamadı, gözaltına alındıkları inkar edildi.”

Gözaltına alınışlarından 19 yıl sonra, eski Özel Harekatçı Ayhan Çarkın, Yaman ve Gül’le ilgili şunları söyledi:

“Kafalarına birer kurşun sıkmak suretiyle öldürdük. Çerkezköy kırsalına gömdük. Ölürken son sözleri ‘İnsanlık onuru işkenceyi yenecek’ oldu.”

“Yaman ve Gül gözaltına alındığında İstanbul Valisi Hayri Kozakçıoğlu, İstanbul Emniyet Müdürü Necdet Menzir, Terörle Mücadele Şube Müdürü Reşat Altay, işkence tim şefi şefi Fikret Işınkaralar, işkence timinde görevli polisler Ali Osman Akar, Şefik Kul, Ali Çektin, Ayhan Özkan, Ahmet Sakarya, Hasan Erdoğan, Baki Avcı’ydı.”

“Hiçbiri ya yargılanmadı ya hepsi işledikleri suçlardan beraat etti. 21 yıl boyunca terfi aldılar, tüm iktidarlar tarafından korundular.”

“Hüsamettin ve Soner’in akıbetini 21 yıldır gizleyen devlet, kaybedenleri korumaya bugün de devam ediyor.” (bianet)