İlki 2010 yılında açılan “12 Eylül Utanç Müzesi” müzesi 3 Eylül’de üçüncü kez açılıyor. On binlerin ziyaretini hedefleyen 12 Eylül Utanç Müzesi, yaşanan tarihi, arşivdeki bilgi ve belgelerle konuşturacak, hafızaları zorlayacak, hüzünlendirecek, geçmişin sorgulanmasına katkı sunacak.

 

Devrimci 78’liler Federasyonu, Mülkiyeliler Birliği’nde yaptığı basın toplantısı ile 2010 Eylül’ünde birincisini gerçekleştirdiği, “12 Eylül Utanç Müzesi”ni 3 Eylül günü 3. kez açacaklarını duyurdu.

 

Yaşamını devrimci mücadeleye adamış binlerce devrimcinin fotoğrafları, şahsi eşya ve kişisel malzemeleri, işkence yöntemlerini simgeleyen maketler ve katliamlara tanıklık eden gazete manşetleri sergilenecek. Yine insanlık dışı uygulamaların bir ifadesi olan mahkemelerin iddianameleri ile devrimcilerin savunmaları gibi tarihe tanıklık eden onlarca klasör ve dokümantasyon değerindeki bilgi ve belgelerin yer aldığı “12 Eylül Utanç Müzesi” 28 Eylül akşamına kadar açık kalacağı belirtildi.

 

Devrimci 78’liler Federasyonu adına açıklamada bulunan federasyon başkanı Kamber Ateş, Çankaya Belediyesi Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde ilki 2010 yılında açılan 12 Eylül Utanç Müzesi’nin bu yıl geçen yıllara göre daha zengin bir arşivle açılacağını söyledi. Ateş, idam edilen, işkencede katledilen, faili meçhulle adı anılan birçok devrimcinin mahkeme dosyaları, Genelkurmay belgeleri, sıkıyönetim arşivinden derlenmiş yazılı ve görsel malzemelerin sergide yer alacağını söyledi.

 

Devletin yaşananları yeni katliamlarla hatırlattığını ifade eden Ateş, “12 Eylül zihniyetinin AKP iktidarıyla birlikte sürdüğü, 78 kuşağı ile devrimcilerin yakından tanıdığı faşist katillerin cezaevlerinden bir bir salıverilerek ödüllendirildiği bir zaman diliminde, 12 Eylül Utanç Müzesi’ni sahiplenmenin önemi daha da artmaktadır” dedi.

 

Ateş’in açıklamasının ardından söz alarak etkinlik programı hakkında bilgi veren Mehmet Özer, “Nasıl ki sermaye sınıfı vicdanları rahat pişman değilse, biz hiç pişman değiliz. Katillerimizi asla bağışlamayacak, unutmayacağız. Biz mağdur olmayı kabul etmiyoruz, biz mağdur değiliz bu sistemi muhatabıyız” diye belirtti.

 

Ankara Dersimliler Derneği adına Yaşar Kılavuz, “Dersim isminin iade edilmesi, özür dilenmesi, Seyit Rıza ve arkadaşlarının yerinin açıklanması, katliama ilişkin belgelerin devlet arşivlerinden çıkarılması” gibi taleplerini yineledi ve Türk devletinin Dersim katliamı ile yüzleşmesi gerektiğini belirtti.

 

Alevi örgütleri adına söz alan Emel Sungur, inançlar üzerindeki baskıların kaldırılması gerektiğinin altını çizdi.

 

Tutuklu öğrencilerin durumuna dikkat çeken ve geçtiğimiz günlerde İskenderun’da 3 öğrencinin işkence gördüğünü hatırlatan Genç-Sen üyesi Can Onur ise, 12 Eylül’ün bugün hala sürdüğünü ifade etti. (ANF)