“Türkiye’de basın özgürlüğüne yönelik ve toplumsal baskıların her geçen gün arttığını” söyleyen Noam Chomsky, "Türk toplumu üzerindeki boğucu hâkimiyet genişledikçe özgürlükler de kısıtlanıyor" dedi. Nitekim dünya üzerinde en çok tutuklu ve hapiste gazetecisi olan ülkeler sıralamasında, Çin ve Mısır'dan sonra sondan üçüncü sırada yer alıyoruz. Hep birilerini suçlamak bariz bir kaçış sendromudur. Aslında hiçbirimiz masum değiliz, aksine hepimiz suçluyuz. George Orwell’ın dediği gibi, "Rüşvetçi politikaları, düzenbazları, hırsızları ve hainleri seçen halk kurban değil, suç ortağıdır.”
Geçtiğimiz hafta sonu tek bir günde ülkemizde tam yedi (7) kişi intihar etti. Bu vahim haberleri ekranlarda görmekte zorlanıyoruz. Gerçekleşen bu dramatik sosyal olaylara Ak Partinin tepkileri de çok enteresan. En kötü günde bile kutuplaşmayı arttırıcı söylemlerde bulunuyorlar. Ak Partili bir belediye meclisi üyesi şöyle bir tweet atmış; "Komşunuz aç mı tok mu diye sormayıp ilgilenmeyip ondan sonra da intihar ettiğinde haberlerini vermek utanmazlıktır." Aynı cenahtan gelen buna benzer başka karşılıklar şöyle oldu: "Yurtdışında da intihar edenler çok oluyor", "Hiç komşuları yok muymuş?".
Pandemi popülist liderlerin başına bela. Aynı nedenlerle Modi de Trump'ın akıbetine uğramakta. Hindistan'da bizdeki gibi lebalep mitingler düzenleyen Başbakan Narendra Modi eyaletleri tek tek kaybediyor. En son Bengal'i de kaybedince büyük bir ümit dalgası sardı ülkeyi. Aynen bizdeki yerel seçimlerde Ankara ve/veya İstanbul'u muhalefetin alması, alabilmesi gibi. Mumbai gibi elektrikli krematoryum kullanılan eyaletlerde, krematoryumlar tamamen doldu. Daha ilkel ve kırsal eyaletlerde ise, ölenleri gömmek için yeterli odun bile bulunamıyor. Bazı eyaletlerde ise sonunda "tam kapanma" kararı alınmış. Orada tam kapanma bizdeki gibi sözde kapanma şeklinde uygulanmıyor. Sabah sadece 3 saat alışveriş için izin veriliyor. Ondan sonra da her türlü kurum, kuruluş, işletme kapalı, sokağa çıkmak tamamen yasak. Sadece zorunlu gıda maddeleri için eve servis imkânı mevcut.
Avustralya hükümeti ise, çift vatandaşlığı olup (Avustralya-Hindistan) Hindistan'da bulunan ve şu sıralar Avustralya'ya dönmek isteyenlere 55 bin dolar ceza ve 3 ay hapis kararı çıkarırken ve Nijerya bile vatandaşlarının Türkiye'ye gitmesine izin vermezken, turizm tesisleri sahibi Turizm Bakanımızın deyişiyle "Türkiye tam bir turist cennetine" dönüştü. Yabancı turistlere eğlenmek serbest, kısıtlama yok. Yüzebilir, gezebilir, parti yapabilirler. Yeter ki Euro bıraksınlar, dolar savursunlar.
Sözde tam kapanma sürecinin sona ereceği 17 Mayıs 2021 tarihine kadar vaka sayısının 5.000 sayısının altına ineceğini oteller sahibi Turizm Bakanı “açıkladı”. Bu kayda değer öngörüye göre, tam kapanma boyunca vefat ve vaka sayıları yavaşça düşecek ve netice itibariyle Turizm Bakanı Ersoy’un “açıkladığı” rakama ulaşacak. Her şeyi olduğu gibi tıbbı ve bilimi de kendimize uydurduk.
Sabah duyulan genelgeden sonra gün boyunca zincir marketlerde nelerin satışının yasak nelerin serbest olduğunu hararetle ve şaşkınlıkla tartışıp duran fantastik ülkemizde akıl almaz bir olay daha yaşandı. Cumhuriyet yazarı Barış Pehlivan, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında, İstanbul’un Fethi’nin 567. yıldönümünde, Fatih Sultan Mehmet’in eş Gülbahar Hatun’a ait türbenin yanında (yorgunluktan olsa gerek) elleri arkasında bağlı şekilde gezindiği için İçişleri Bakanlığı soruşturma başlattığını yazdı. Bu inanılmaz haberi, Murat Ongun twitter üzerinden teyit etti. Ardından İçişleri Bakanlığı Sözcüsü Mahir Çataklı ise bir açıklama yaparak, bu gelişmeye açıklık getirdi. Böylece soruşturmanın ne kadar haklı ve makul olduğunu görmüş olduk, utandık. Kendilerine teşekkür ederiz. İlgili açıklama aynen şöyle: ''İmamoğlu ile ilgili İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın bir işlemi bu. İstanbul Başsavcılığı bir talepte bulunmuş, Sayın İmamoğlu’nun HDP’li belediye başkanlarını ziyaret ederek suçluyu övdüğü, yine ziyaret ettiği belediye başkanlarını ve anılan partiyi desteklediği, bir ziyareti esnasında Fatih Sultan Mehmet’e ait türbeye saygısızlık yaptığı iddiaları ilgili. Bu iddialara üzerine İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın başlattığı bir işlem var. Bize gönderildi. Dolayısıyla her Cumhuriyet Başsavcılığından gelen işlemlere nasıl rutin olarak yapmamız gerekenler varsa bu süreçte yürüyor”.
Ekrem İmamoğlu ateş ederken görüldü
"Beşerin böyle dalaletleri var
Putunu kendi yapar, kendi tapar."
Tevfik Fikret
