ANKA'nın haberine göre, 16 yıllık kocası evlendikten 1 yıl sonra yatalak hasta olan D.A, 2004’te kayınbiraderi T.A’nın tecavüzüne uğradı.

T.A, kadını ölümle tehdit ederek 2 yıl boyunca tecavüz etti. Bir yıl sonra bir kız çocuğu dünyaya getiren D.A, kızının T.A’ya benzemesi nedeniyle çıkan dedikodular üzerine vicdan azabı çekerek eşinden ayrılmaya karar verdi ve kayınbiraderi hakkında Erzurum 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açtı.

YARGITAY'IN: RUH SAĞLIĞIN TECAVÜZDEN Mİ DEDİKODULARDAN MI BOZULDU?

Çocuğun babasının yüzde 99 sanık T.A. olduğuna ilişkin rapor çıktı. Mağdurun, olay sonrası ruh sağlığının bozulduğuna ilişkin rapor hazırlandı. Sanığın eyleminin yengesine yönelik olduğundan cezayı yarı oranında artırarak 12 yıla çıkaran mahkeme, D.A’nın ruh sağlığı bozulduğu için cezayı önce 15 yıla, birden fazla tekrarlanması nedeniyle de 24 yıla çıkardı. Ceza, sanık T.A’nın iyi hali nedeniyle 20 yıla indirildi. Karara itiraz edilmesi üzerine dosya Yargıtay 14. Ceza Dairesi’ne geldi. Yargıtay, kadının ruh sağlığının tecavüz nedeniyle mi, yoksa olay sonrasındaki dedikodu ve çevre baskısı sonucu mu bozulduğunun belirlenmesini istedi.

'NE FARK EDER?'

Yerel mahkemenin yanıtı “Ne fark eder” olunca dosya Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun gündemine geldi. Kurul, tecavüz sonrasında tehdit eden kayınbiradere 20 yıl hapis cezası veren yerel mahkemenin kararını yerinde buldu.