Yargıtay, yerel mahkemenin içki içmeyi kabul edip sarhoş olmanın cinsel saldırıya rıza anlamına gelmediği yönündeki kararını onadı.

Hürriyet’ten Oya Armutçu’nun haberine göre taksici O.İ.I. hakkında 23 Şubat 2016’da araçta kadın müşteriye cinsel saldırıda bulunduğu suçlamasıyla dava açıldı.

Ankara Cumhuriyet Batı Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, taksicinin Etimesgut’taki bir büfeden enerji içeceği ve votka aldığı, kadına da verdiği, kadının da içkiyi içtikten sonra sarhoş olduğu anlatıldı.

Kadın, taksicinin kendisine cinsel saldırıda bulunduğunu, kendine geldiği zaman da bağırarak taksiden indiğini, bir arkadaşından yardım istediğini anlattı. Taksici ise kadınla rızasıyla birlikte olduğunu söyledi.

Ankara Batı 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi, taksiciye cinsel saldırı suçundan 12 yıl hapis cezası verdi.

Ceza, kadının kendinden geçmiş olması nedeniyle kendini savunamayacak olması gerekçesiyle yarı oranda artırıldı, 18 yıla çıkarıldı.

Kararda, kadının kendi rızasıyla sanığın teklif ettiği içkiyi içtiği ancak bu durumun kadının sanıkla cinsel ilişkiye girme konusunda da isteği olduğu sonucunu doğurmadığı kaydedildi.

Dava daha sonra Yargıtay’a taşındı.

Yargıtay 14’üncü Ceza Dairesi, kadının daha sonra araçtan çıkıp arkadaşını araması nedeniyle ceza artırımını bozdu. Cinsel saldırı suçu ise onandı.

Yargıtay başsavcılığı, sanığın ‘suçu cebir ve tehditle işlediğini gösteren her türlü şüpheden uzak ve kesin nitelikte delil bulunmadığı, ceza hukukunun temel kurallarından biri olan şüpheden sanık yararlanır ilkesi uyarınca’ beraatini istedi.

Ancak Yargıtay Ceza Genel Kurulu itirazı reddetti, böylece karar kesinleşmiş oldu.

Dava, ceza artırımı yönünden yerel mahkemede yeniden görülecek.