Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit, “Her yıl bir milyon dosyanın Yargıtay’a geldiği bir sistemde adaletin sağlıklı işlemesinin çok zor olduğunu ve bu iş yükünün de hakim ve savcı sayısını artırarak ya da yeni adliyeler veya Yargıtay’a daireler kurularak halledilemeyeceğini çok iyi anlamamız gerekmektedir” dedi.

Yargıtay, Adalet Bakanlığı, Türkiye Barolar Birliği (TBB), Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) tarafından düzenlenen ‘Uluslararası Arabuluculuk Sempozyumu’ İstanbul’da başladı.

Taksim’de bir otelde düzenlenen sempozyumun açılışına Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit, Adalet Bakan Yardımcısı Bilal Uçar, TBB Başkanı Metin Feyzioğlu, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, alanında uzman ulusal ve uluslararası çok sayıda hukukçu davetli katıldı.

Açılış programında bir konuşma yapan İsmail Rüştü Cirit, Türkiye’de daha kaliteli bir yargı sistemini oluşturmak bir çok çalışmanın yapıldığını bunların başında da arabuluculuk müessesinin geldiğini söyledi.

Yargıtay’da iki sosyal güvenlik hukuku dairesi ve üç iş hukuku dairesi bulunduğunu hatırlatarak, Cirit, “Özellikle sosyal güvenlik ve iş dairelerinde, iş yükü oldukça fazladır. Sosyal güvenlik dairelerindeki derdest dosya sayısı 31 Mart 2016 tarihi itibarıyla 20 bin 901’dir.

“İş dairelerindeki toplam derdest dosya sayısı ise aynı tarih itibarıyla 71 bin 806’dır. Sonuç itibarıyla iş ve sosyal güvenlik hukuku dairelerindeki mevcut dosya sayısı 92 bin 707’dir. Bu problemlerimizi çözmek için daha iyi mekanizmalar geliştirmek zorundayız” diye konuştu.

'YARGIYA GÜVEN YÜZDE 30’LARA DÜŞTÜ'

Yargıtay dairelerindeki iş yükünün fazlalığına vurgu yapan Başkan Cirit, iyi işleyen arabuluculuk müessesinin bu iş yükünü hafifleteceğini belirtti. Cirit, şunları söyledi:

“Arabuluculuk müessesinin 2 buçuk yıllık bir geçmişi var. Arabuluculuk yöntemiyle çözülen ihtilaf sayısı 2 bin 400’dür. Bir sistemin iyi işleyebilmesi için bu sistemi ya cazip hale getireceğiz ya da zorunlu hale getireceğiz. Başka türlü o sistem işlevsel olmuyor. Bizim ceza hukukunda arabuluculuk, uzlaştırma sistemimiz var ama uygulaması yok.

“Ölü doğmuş. İşlevsel değil. Bunları işler hale getirdiğimizde Türk yargısı daha kaliteli bir yargı ve güven endeksine kavuşacaktır. Şunu da ifade etmek istiyorum; geçmişte yargıya güven yüzde 70 idi, şimdi yüzde 30’lara düştü. Bizde ihtiyadi olarak tahkim müesseseleri var ancak buna rağmen vatandaşlarımız yargıya geliyorlar. Yani burada tezat var gibime geliyor. Çünkü güvenmedikleri bir yapıyı orada bir seçenek var; arabuluculuk müessesesi var, ihtişadii tahkim müessesesi var. Ancak gitmiyorlar, yargı içerisine geliyorlar, yargıya güvenmektedirler.”

Cirit, konuşmasında adli kalitenin yükseltilmesi için hakim ve Cumhuriyet savcılarının kararlarına yönelik bir değerlendirme sistemine ihtiyaç olduğunu dile getirerek, “Bu değerlendirme sistemi, ülkemizin kültürü ve geçmiş deneyimler dikkate alındığında resmi olmalı, birincil mevzuatta konu hakim ve Cumhuriyet savcılarına yeterli güvence sağlayacak, bağımsız karar verme özgürlüğünü koruyacak ve hukukun gelişmesine engel olmayacak şekilde ayrıntılı düzenlenmeli. Ayrıca, ikincil mevzuatta detaylandırılmalıdır” ifadelerini kullandı.