Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Siyasi Başdanışmanı, AKP Ankara Milletvekili Yalçın Akdoğan, Batman Yeni Kültür Merkezi Konferans Salonu'nda AKP İl Başkanlığınca düzenlenen Siyaset Akademisi Programı'nda çözüm süreci konusuna ilişkin konuştu.

Sürecin büyük önem taşıdığını söyleyen Akdoğan, pazarlık mevzularına ilişkin olarak, "Biz bunları birileriyle pazarlık üzerine yapmadık... Devletin gasp ettiği devletin yok saydığı bir kısım hakları vatandaşımıza vermek bir lütuf değildir. Bu olması gerekendir," diye konuştu ve "Tek tipçi, jakoben dayatmacı anlayış Türkiye'de herkese zulüm etti," dedi.

"AK PARTİ'NİN İKİNCİ DÖNEMİ VESAYETÇİ ODAKLARA KARŞI MÜCADELE DÖNEMİ İDİ"

"AK Parti 2002'de itibaren sorunlar kümesini çalışıyor" diye konuşan Akdoğan, şöyle devam etti:

"Ama kabaca AK Parti iktidarının dönemlerine bakarsak, ilk dönemde yatakta bir hasta var, can çekişen bir hasta var. Yani güven ve istikrarı tesis etmek, bozulan ekonomik dengeleri tesis etmek, Türkiye'yi canlandırmak ve ayağa kaldırmaktı. AK Parti'nin ikinci dönemi, karanlık güç odaklarına karşı vesayetçi odaklara karşı bir mücadele dönemi idi. Yani iktidarın, milletin iradesini gasp eden, iktidara ortak olmaya çalışan karanlık bir kısım odakları ve vesayetçi anlayışı tasfiye etme ve bunları geriletme süreci idi. İşte bu süreçte Türkiye aslında ciddi siyasi normalleşmeler yaşamaya başladı."

"BUGÜN BU SÜRECE GELMEK İÇİN BİR KISIM GÜÇLERİN TASFİYESİ GEREKİYORDU"

AKP'nin üçüncü dönemi olarak tanımladığı dönemde ise, "kronik bazı sorunların varlığı"na işaret eden Akdoğan, "Bugün iktidarın muktedir bir hale gelerek bu kronik sorunlara el atabilmesi için önce Türkiye'de birtakım dengeleri yerine oturtması, bir kısım güç odaklarını tasfiye etmesi gerekiyordu. Bugün kronik sorunların üzerine gidiyoruz. Bu süreç gerçekten büyük önem taşıyor," diye konuştu.

"PAZARLIK DEĞİL, OLMASI GEREKEN"

"Biz bunları birileriyle pazarlık üzerine yapmadık. Birilerinin dayatması üzerine yapmadık" diyen Akdoğan, "Devletin gasp ettiği devletin yok saydığı bir kısım hakları vatandaşımıza vermek bir lütuf değildir. Bu olması gerekendir," dedi.

"JAKOBEN DAYATMACI ANLAYIŞ HERKESE ZULÜM ETTİ"

"Tek tipçi, jakoben dayatmacı anlayış Türkiye'de herkese zulüm etti. Türk, Kürt, Arap, Alevi, Sünni de çekti. Türkiye'de kim varsa Müslüman da çekti gayrimüslim de çekti," diyen Akdoğan, içinde bulunulan 'çözüm süreci' için, "Bu sürece sadece belli bir kesimin bir kısım haklar elde etmesi veya yaşanan kanlı sürecin son bulması açısından bakılmaması gerektiğini" değerlendirmesinde bulundu.

"BURADA GERİ ADIM ATAN KAYBEDER"

"Burada geri adım atan kaybeder" diyen Akdoğan, "Toplumda büyük bir umut var, büyük bir direnç üretiyor bu umut. Bir kısım sabotajlar sürece zarar verebilecek olaylar bu süreçte oldu. Ama bu toplumsal direnç ve umut bunları ne yaptı? devre dışı bıraktı. Bundan sonra da bu süreçten hoşnut olmayan kesimler, bir kısım sabotajlar içine girebilirler. Kandil'den yapılan açıklamalara baktığımızda, Öcalan'ın çağrısının bütün olarak arkasında durdukların görüyoruz. Bu ne kadar devam eder bilmiyoruz. Ancak bu şekilde örgüt içerisinden bir dinamik veya kanat, farklı bir hareket yapmadığı sürece, burada dış dinamiklerin bu süreci doğrudan tahrip edebilmesi, zarar verebilmesi çok mümkün görünmüyor açıkçası."