Bir araştırmacı, AKP döneminde Türkiye’de yaşanan herhangi bir sorunu araştırmaya kalksa, bunun için gazeteleri, dergileri, televizyon kanallarının yayınlarını tarasa, gerçekçi bir sonuca, gerçek bulgulara ulaşamaz. Bu yayınların büyük ölçüde AKP ve Erdoğan’ın yücelten gerçekçi olmayan bilgiler üreten araçlar durumunda oldukları gerçeğiyle karşılaşır. Güçsüz, korka, çekine karşıt bilgiler veren, küçük azınlıkta bir karşı görüşün olduğu, bunların güçlü bir çarpıtma çarkını kıramadıklarını anlar. Bu bilgilendirme düzeniyle gerçeğe uygun sonuçlara varmak olanaksız olduğu gerçeğiyle karşılaşır. Söylemesi hoş değil ama, yabancı kaynakları tarayarak daha gerçekçi sonuçlara ulaşılabilecek kaynaklara ulaşabileceği kanısına varır.

Bilgi kaynaklarına ulaşım engeli

Ülkenin temel sorunlarından biri, yurttaşların üretilen yalan bilgilerle yetinmelerini sağlamak için, gerçekleri anlayabilecekleri bilgi kaynaklarına ulaşmalarının engellenmesidir.

“Dünyanın en büyük internet ansiklopedisi Wikipedia’ya Türkiye’den erişim engellendi.” (1)

30.04.2017 tarihinde yapılan bu erişim engeli yaklaşık 16 aydır kaldırılmadı. Bu yayın, çok güvenilir olmamasına karşın, küresel çapta önemli bir bilgi kaynağı. Türkiye insanı bu bilgi kaynağından yararlanma olanağından yoksun.

Engellemenin gerekçesi, Türkiye’yi yönetenlerin beğenmedikleri bilgiler vermesi.

Yalan haberde Dünya lideriyiz

Halkın bilgisizliği, yalan haber üretenlerin işine yaramakta.

“Yalan haber, doğru bilgiden altı kat daha hızlı yayılıyor”.(2) Yalan bilgilerle bir insana, bir topluma yaşamın hiçbir alanında yardım, iyilik yapamazsınız. Yalan bilgiler yıkıcı, doğru bilgiler yapıcı işlevler görürüler.

“Oxford Üniversitesi’nin araştırmasında en fazla uydurma habere Türkiye’de rastlandığı ortaya çıktı. Türkiye’den katılımcıların yüzde 49’u‘siyasi veya ticari sebeplerle tamamen uydurma haberler’le karşılaştığını söyledi.

37 ülkenin ortalaması yüzde 26 olurken Türkiye yüzde 49’la en üstte yer aldı. Türkiye’yi yüzde 44’le Yunanistan ve Malezya takip etti. Bu oran ABD’de yüzde 31; İngiltere’de ise yüzde 15 çıktı. Avrupa ülkelerinde en yüksek oranlar Macaristan (yüzde 42) ve Romanya’da (yüzde 38) görüldü. En düşük oranlar ise yüzde 9 ile Almanya ve Danimarka’dan geldi.”

Toplumumuzu egemenliği altına almış olan yalan bilgi yayma düzeneği, toplumda gereken karşı koyuşun yeterli düzeye ulaşmasına engel olmakta.

“Türkiye medyaya güvensizlikte 36 ülke sırasında Yunanistan’la birlikte ikinci sırada yer alıyor. Rapora göre habere güven (yüzde 40) ve güvensizliğin (yüzde 38) birbirine çok yakın olmasının sebebi toplumdaki kutuplaşma ve bunun medyaya yansıması.

Katılımcılara kendi tükettikleri/takip ettikleri haberlere güven sorulduğunda ise güvenenlerin oranı yüzde 46’ya yükselirken güvensizlik yüzde 31’e düştü; yüzde 23 kararsız kaldı. Bu da insanların yarıdan daha azının kendi tükettiği/takip ettiği haberlere güvendiği anlamına geliyor.” (3)

İnsanların kendi tükettikleri haberlere karşı gerçekçi olamadıkları, kendi izledikleri kitle iletişim araçlarının daha doğru haber verdiklerine inandıkları anlaşılmakta.

Dijital Haber Raporu, beş Anakaradaki (kıtadaki) 36 ülkede haber tüketimine dair dünyanın en geniş araştırması.

Bilgi edinme devletin denetiminde

Türkiye’de bir sayfalık bir el bildirisi yayınlasanız, bu Basın Savcılığı, Emniyet Müdürlüğü Basın Şubesi tarafından denetlenir, incelenir. Tüm yayınlar devletin denetiminden geçer. Okullarda nelerin okutulacağı Milli Eğitim Bakanlığı, YÖK tarafından belirlenir. Talim ve Terbiye Kurulu eğitim kurumlarında okutulacakların belirleyicisidir. Son yıllarda, öğretmenlere yardımcı ders yapıtları seçme esnekliği getirildi. Uygulamada bu pek işe yaramadı. Çünkü ders kitapları devlet tarafından belirlenip okullara parasız dağıtılmakta. Böylece ders yapıtları üretimi belli ellerde toplanmış durumda. Tek elden denetim sağlanmakta.

Yalan bilgiyle kolay yönetme

Yalan bilgiyle toplumu istedikleri gibi yönetme, baskı yönetimlerinin, diktatörlüklerin en etkili yönetme araçlarından biridir.

Yalan denizinde yüzen ülkeler, baskı yönetimleriyle, demokratik ilkelerden uzak yöntemlerle yönetilen ülkelerdir. Bu denizlerin kıyılarına kolay ulaşılmaz. Bu denizde yüzmek zorundan bırakılan halk yığınları, bilgisiz, yoksul, ezilen, itilen insanlar.

Bunların tümü ülkemizde doğru, gerçekçi bilgi konusunda yansız bir değerlendirme yapmanın bile oldukça güç olduğunu ortaya koymakta. Ayrıca kutuplaşmanın doğru düşünme, değerlendirme yeteneğini körelttiğini de gözler önüne sermekte. İnsanlar kitle iletişim araçlarının verdikleri bilgilerin doğruluğunu, yanlışlığını sorgulama yerine, işin kolayına kaçarak, kendi izlediklerinin doğru bilgi verdiğine inanma kolay yolunu seçmekteler.

Yanlış bilgi çemberini kırarak, doğru bilgilere ulaşma olanağı yok denecek düzeyde düşük. Sözgelimi, yabancı bilgi kaynaklarından yararlanma düzeyi oldukça düşük bir insan kaynağımız var. Doğru bilgileri topluma iletme olanakları yok gibi.

  ----------------------------

  1. Milliyet Gazetesi, 30.04.2017
  2. Gazeteduvar.com İnternet Gazetesi, Yalan haber, doğru bilgiden altı kat hızlı yayılıyor, 10.03.2018
  3. Diken.com.tr İnternet Gazetesi, Oxford araştırmasına Türkiye ‘damga’ vurdu: Yalan haber ve otosansürde zirve, 14.06.2018