Almanya Başbakanı Angela Merkel’in İsrail ziyareti ve Batı'yı hedef aldığı iddia edilen Rus siber saldırıları gazetelerin öne çıkan yorum konuları arasında yer alıyor.

Süddeutsche Zeitung Almanya ile İsrail arasındaki ilişkileri Almanya'daki Yahudi düşmanlığı üzerinden değerlendiriyor:

"Yahudilere yapılan saldırıların endişe verici boyutlara vardığı Almanya, İsrail tarafından yakından izleniyor. Angela Merkel'in yakın geçmişteki Yahudi soykırımının Almanya'ya ‘ebedi sorumluluk' yüklediği ve konuyla ilgilenmesi için antisemitizm görevlisi atadığı şeklindeki sözleri Almanya Başbakanı’nın pragmatist yaklaşımını dışa vuruyor. Ancak bu yaklaşım Yahudilere yapılan saldırıların Almanya ve İsrail'de yol açtığı endişeleri dağıtmaya yetmeyecektir.”

Frankfurter Rundschau gazetesi İsrail'in, İran politikasını değiştirmesi için Almanya ve Avrupa Birliği'ne baskı yapmasını şöyle yorumluyor:

"İsrail Devlet Başkanı Reuven Rivlin'in Almanya ve Avrupa Birliği'nin İran yaptırımlarına katılması gerektiği şeklindeki sözleriyle Angela Merkel'i tepki göstermeye zorlamasına alınmamak gerekir. Ancak tehdide rağmen Almanya ve diğer Avrupa Birliği ülkelerinin İran ile imzalanan nükleer anlaşmayı ABD ve İsrail'in itirazlarına karşı savunması da doğru bir tutumdur. Ne de olsa İran anlaşmaya uymaktadır. Daha fazlasını elde etmek ve İran'ın bölgedeki nüfuzunu kırmak isteyen, Trump yönetiminin yaptığı gibi anlaşmayı tek taraflı feshetmek yerine tekrar İran yönetimiyle konuşmalıdır. Anlaşmazlıklar böyle ortadan kaldırılamaz.”

Frankfurter Allgemeine Zeitung Batı'yı hedef aldığı iddia edilen Rus siber saldırılarını konu alan yorumunda sadece bu ülkeye odaklanmanın doğru olmadığını yazıyor:

"Putin'in dijital ordularının sütten çıkmış ak kaşık olmadığı malumdur. Ancak 21'inci yüzyılın sanal savaş meydanlarındaki tek düşman Rus hackerleri değildir. Siber ortam kara, hava ve denizden sonra dördüncü saldırı alanı oldu. Tek fark, siber savaşlara barış dönemlerinde de ara verilmeyişidir. Sadece Almanya'daki işletmelere ve resmi kuruluşlara her gün binlerce saldırı yapılıyor. Bunların önemli bir bölümünün hepsi Rus olmamak üzere yabancı gizli servislerin marifeti olduğu biliniyor. Dolayısıyla her defasında Moskova'yı suçlu sandalyesine oturtmak bir şey kazandırmaz. Öncelikle Batı bu alanda da uygun savunma araçlarına sahip olmaya çalışmalıdır.”

Die Welt gazetesinin aynı konudaki yorumu ise özetle şöyle:

"Kremlin'in batı demokrasilerini hedef alan siber savaş operasyonlarına Hollanda çabuk tepki gösterdi. Lahey'deki Kimyasal Silahların Yasaklanması Teşkilatı iki bakımdan Moskova'nın hedefindeydi. Kuruluş Rusya'nın desteğindeki Suriye rejiminin kimyevi silah kullandığını kanıtlamıştı ve aynı zamanda İngiltere'nin Salisbury şehrindeki zehirli gaz saldırısını da incelemekteydi. NATO Genel Sekreteri Stoltenberg haklı olarak, ‘Rusya'nın açıktan açığa devlet hukukunu ihlal etme ve kurumlara zarar verme girişimlerinin açığa vurulması' gerektiğini söyledi. Ama bu yetmez. Avrupa Birliği yürürlükteki Rusya yaptırımlarının yumuşatılmasını tartışmak yerine ABD'nin Moskova'ya uyguladığı yaptırımlara katılmalıdır.”

Kaynak: Deutsche Welle Türkçe