Birinci Dünya Savaşında savaştığı cephede Roberts’ın bir matbaa makinesi bulmasıyla başlıyor ‘The Wipers Times’ın hikâyesi…

Roberts ile birlikte cephe arkadaşları olan Çavuş Harris ve Pearson’ın yardımı ile Wipers Gazetesi kurulur. Ancak bu gazete diğerlerinden farklıdır. Savaşın ortasında, bir cephede kurulan gazetenin militarist, yanlı, şiddet kokan dilden uzak; taşlamalı ve aynı zamanda da mizahi yönü olan bir gazetedir Wipers Gazetesi…

Gazete ilk çıktığı zamanlar, destek verenler olduğu gibi karşı çıkanlarda oluyor. Gazetenin ilk sayısıyla birlikte cephedeki komutanlardan, savaşın taraflarına kadar büyük mizahi eleştiriler yapılıyor. Wipers Gazetesi sadece bununla da yetinmiyor; savaş çığırtkanlığı yapan gazetelere de büyük eleştirilerde bulunuyor; viskisini yudumlarken savaş çığırtkanlığında bulunanlardan, algı muhasebesi yapanlara kadar…

Wipers Gazetesi, savaşın ortasında tüm eleştirilere ve zorluklara rağmen 23’üncü sayısına kadar yayınlanmayı başarıyor. Savaşın sona ermesiyle birlikte Wipers Gazetesi de yayına son veriyor.

( http://www.imdb.com/title/tt2763790/ )

Türkiye’deki WİPERS’lara…

15 Temmuz darbe girişiminin ay dönümünde, daha ‘demokrasi’ mitingleri ve nutuklarının üzerinden unutulacak kadar bir zaman geçmemişken, birçok gazete ve televizyon kanalı kapatıldı; tutuklu gazeteci sayısı 44’ü buldu…

Kanal 35’in kapatılmasından kısa bir süre sonra Özgür Gündem gazetesine de geçici olarak kapatılma kararıyla irkildik.
İrkildik…

Çünkü; kapatılan 3 haber ajansı, 16 televizyon, 23 radyo ve 45 gazeteye yenileri eklenmeye devam ediyordu.

Wipers Gazetesi, tüm zorluklarla yayına başladığı zaman savaş komutasının tepesinden, ‘savaşan askerlerin ciddiyeti ve morali bozuluyor’ yönünde eleştiriler geliyordu. Bu kesim, savaş boyunca da Wipers’ı susturmaya çalıştı.

Wipers, tüm rahatsız olan kesime rağmen gerçekleri yazmaya devam etti.

Tıpkı 90’larda savaşın bedellerini ödeyen Özgür Ülke gazetesi gibi….

Yıllar sonra Özgür Gündem’e ‘terör propagandası’ gerekçesiyle kapatılma kararı alındı.

Saatler sonra ofis binası polisler tarafından basıldı; muhabirleri gözaltına alındı. Çekim yapan İMC TV muhabirleri de…
Yaşananlar adeta geçmişin izleriydi. 90’ların en ağır bedellerini ödeyen bir gazete, yıllar sonra tekrar bu bedeli ödemeye hazır olduğunu gösterdi.

Özgür Gündem çalışanları, Musa Anter’in öğrencileri;  gözaltına alınan muhabirleriyle, yazarlarıyla, tüm çalışma ekibiyle, hepimizden dayanışma bekliyorlar.

Özgür Gündem gazetesinin eski eş genel yayın yönetmeni avukat Eren Keskin’in dediği gibi: Susanlar bilsinler ki sıra onlara da gelecek!

Susmayalım! Savaşın, zorbalığın ve cuntanın karşısında tüm mücadelemizle kendi WİPERS’ımızı yaratalım…