WikiLeaks'in kurucusu Julian Assange'ın kardeşi ve film yapımcısı Gabriel Shipton, abisinin verdiği hukuk mücadelesine dair açıklamalarda bulunarak, Assange'ın 'intihar etmesinden korktuklarını' belirtti.

ABD'nin farklı coğrafyalarda işlediği savaş suçlarını, insan hakları ihlallerini ve casusuluk faaliyetlerini ifşa eden WikiLeaks'in kurucusu Julian Assange'ın ABD'ye iadesine yönelik İngiltere'deki temyiz duruşması sürüyor.

Abisinin iade davası ve verdiği hukuk mücadelesini konu alan bir belgesel çeken, Assange'ın kardeşi ve film yapımcısı Gabriel Shipton, Wsws.org'a verdiği röportajda, sürece dair değerlendirmede bulundu.
Shipton, "Onu kaçırıp rehin alabilecekleri fakat bunu, yasal gerekçeyle yapabilecekleri bir yol keşfettiler. Birleşmiş Milletler (BM) İşkence Raportörü Nils Melzer, bunu 'ağır çekim bir cinayet' olarak nitelendiriyor. CIA'in planlarından farksız. Washington'un Julian'ı öldürme veya WikiLeaks'in peşine düşme konusundaki fikir birliği yeni değil, uzun zamadnır bunu yapmaya çalışıyorlardı, yalnızca (ABD Başkanı Joe) Biden yönetimi, buna farklı bir biçimde sürdürüyor" dedi.

Kardeşini en son 2020'nin ekim ayında gördüğünü söyleyen Shipton, şöyle devam etti: "Cezaevi, koronavirüs nedeniyle ziyaretçi kabul etmediği bir döneme girdi. Koronavirüs protokollerinin yanında Belmarsh zaten en üst düzeyde güvenlikli bir cezaevi. İçeri girmek için geçmeniz gereken 3-4 kapı mevcut, aranıyorsunuz, ağzınız bile, parmak izleriniz bile tüm noktalarda taranıyor. Çocukları son birkaç aydır ziyaret edebiliyor, dolayısıyla daha iyi."

Shipton, Assange'ın kaldığı cezaevindeki mahkumların genelde şiddet suçundan hüküm giydiğini ifade ederek, "Julian'ın bulunduğu bu cezaevi, İngiltere'deki en vahşi suçlular için inşa edildi. O masum biri, mahkum değil. Bu, Julian'ın davasındaki çok sayıda usulsüzlükten sadece biri" diye konuştu.

'İNTİHAR ETMESİNDEN KORKUYORUZ'

"Geçen yıl Julian'ın kaldığı Belmarsh'ta bir 3 intihar yaşandı" diyen Shipton, şunları kaydetti: "Julian'ın da aralarına katılacağı korkusuyla yaşıyoruz. Örneğin, geçen aylarda bilgisayar programcısı ve iş insanı John McAfee'nin, İspanya'dan ABD'ye iadesi onaylandı ve ardından McAfee intihar etti. Bu her zaman aklınızda. Sürekli korku içindeyiz."

Öte yandan Shipton, Avustralya yönetiminin Assange'ın arkasında durmadığını kaydetti.
'Avustralya hükümeti ABD liderliğinin peşinden gidiyor'

Shipton, "Pasaportunu kaybetmiş bir sırt çantalı gezgin gibi davranıyorlar. Kaçabilecekleri asgari yardımı sağlarlar. Artık gerçekten bir şeyler yapmak için giderek daha fazla baskı altına giriyorlar. Tek gereken, başbakanın telefonu açması ama Avustralya ABD'ye borçlu. Bu tür şeyler söz konusu olduğunda sandığımız kadar bağımsız değiliz. Julian'a uygulanan zulüm söz konusu olduğunda Avustralya hükümetinin ABD'nin liderliğinin peşinden gittiğini düşünüyorum" değerlendirmesinde bulundu.

Shipton'un Assange'ın verdiği hukuk mücadelesini anlattığı 'Ithaka' adlı uzun metrajlı belgeseli, aralık ayında Sidney Film Festivali'nde prömiyerini yapacak.

Yeni yılın ilk ayında vizyona girecek olan belgeselin yönetmenliğini ise Ben Lawrence üstlendi.

Kaynak: Sputnik