AKP döneminde vergi muafiyeti tanınan 105 vakfın çoğu, iktidara yakın vakıflar.

DW Türkçe'den Burcu Karakaş’a konuşan kaynaklar, başvuru yapanların iktidara yakın olmamaları halinde şartları yerine getirseler de reddedildiğini söylüyor.

Resmi verilere göre, Türkiye'de vergiden muaf 294 vakıf var. Bu vakıfların 105'ine, Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) döneminde vergi muafiyeti tanındı.

Nisan 2021'de "Vakıflara Vergi Muafiyeti Tanınması Hakkında Genel Tebliğ"de yer alan "Vakıflara, Maliye Bakanlığının önerisi üzerine Bakanlar Kurulunca vergi muafiyeti tanınabilir" ibaresi, "Vakıflara, Cumhurbaşkanınca vergi muafiyeti tanınabilir" olarak değiştirildi.

Vakıfların vergiden muaf tutulması için belirli şartları yerine getirmesi bekleniyor.

Vergi muafiyeti tanınacak vakfın, sağlık, sosyal yardım, eğitim, bilimsel araştırma ve geliştirme, kültür ve çevre koruma ile ağaçlandırma konularında faaliyette bulunmayı amaç edinmesi ve bu faaliyetlerinin kamuya açık ve devletin kamu hizmeti yükünü azaltıcı etki yapacak düzeyde olması, belli bir yöre veya belli bir kitleye hizmeti amaç edinmemesi, kuruldukları tarihten itibaren en az bir yıl süreyle faaliyette bulunmuş olması, elde ettiği brüt gelirin en az üçte ikisinin vakfın amaçlarına harcanacağının vakıf resmi senedinde yazılı olması ve Hazine ve Maliye Bakanlığı ve ilgili kuruluşlarca yapılacak inceleme sonucunda vergi muafiyeti verilmesi yönünde olumlu görüş bildirilmesi gibi şartları yerine getirmesi gerekiyor.

Maliye Bakanlığı tarafından yapılan ilk değerlendirmenin ardından, vakfa vergi muafiyeti tanınıp tanınmayacağı konusunda Vakıflar Genel Müdürlüğü ile vakfın amaç edindiği konulara göre ilgili kuruluşların görüşleri alınıyor. Olumlu görüş bildirilmesi halinde, vakfın faaliyetleri ve hesapları inceleniyor. Söz konusu vakfın faaliyetleri ile devletin kamu hizmeti yükünü ne ölçüde azalttığı raporlanıyor. Olumlu görüş bildirilirse, Gelir İdaresi Başkanlığı vakfın vergiden muaf tutulması için Cumhurbaşkanlığı'na teklifte bulunuyor; son sözü ise Cumhurbaşkanlığı söylüyor.

CEMAAT VAKIFLARINA VERGİ MUAFİYETİ

AKP döneminde vergi muafiyeti tanınan vakıflar arasında, kamuoyunun yakından tanıdığı, iktidara yakınlığıyla bilinen Türkiye Gençlik Vakfı (TÜGVA), Türkiye Gençlik ve Eğitime Hizmet Vakfı (TÜRGEV), Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları (SETA) Vakfı, Albayrak Vakfı ve Ensar Vakfı gibi vakıfların yanı sıra tanınırlığı az olanlar da var.

Suffa Vakfı, onlardan biri. Nur Cemaati'ne ait vakfa, 2010 yılında muafiyet tanındı. Vakfın, Ağustos 2020 tarihli açıklamasında "İstanbul Sözleşmesi, aile yok edilmeden feshedilmelidir. İslam aile yapısının kültür, örf, adet, gelenek, din ve namusuna; bu sözleşme ile 'kadına şiddeti önleme' adı altında savaş açılmaktadır" sözleri yer alıyor.

Aziz Mahmud Hüdayi Vakfı ise 2011 yılında vergi muafiyeti aldı. Vakfın başkanı, eski İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Kadir Topbaş'ın ağabeyi Ahmet Hamdi Topbaş. Vakfın Erenköy Cemaati'ne bağlı olduğu biliniyor. 2014 yılında vergiden muaf olan Bayrampaşa Yeşil Camii İlme Hizmet Vakfı'nın kurucusu Abdullah Ustaosmanoğlu ise İsmailağa Cemaati'nin önde gelen isimlerinden biri olarak tanınıyor. İsmailağa Camii İlim ve Hizmet Vakfı da 2015’te vergi muafiyeti alan vakıflardan bir diğeri.

2017 yılında muafiyet verilen Hoşgör Fatih İlim Araştırma Vakfı, "imam hatip okullarında, yüksek okullarda, fakültelerde, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın müsaadeleri ile açılmış Kur’an kurslarında öğrenci okutma, himaye etme, alakalı okulların ِِöğrenimini kolaylaştırmak ve korumak" amacıyla hizmet veriyor. Sancak ailesine ait Sancaklar Eğitim Sağlık Kültür ve Sosyal Yardımlaşma Vakfı, 2011 yılında vergiden muaf tutulan bir vakıf. Vakfın üyeleri arasında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a "Annem, babam, ben ve çocuklarım sana kurban olsun" diyen Ethem Sancak da var.

"Türkiye'nin sahip olduğu bütün kaynakların verimli ve etkin kullanılmasının sağlanmasına ve toplumda israfın ِönlenmesi bilincinin geliştirilmesine katkıda bulunmak" amacı güden ve bu sene vergi muafiyeti alan Türkiye İsrafı Önleme Vakfı'nın yِönetim kurulu başkanı Prof. Dr. Aziz Akgül, eski AKP milletvekili. 2019 yılında vergi muafiyeti alan Yeni Türkiye Eğitim Vakfı'nın mütevelli heyeti başkanı ise Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın oğlu Bilal Erdoğan.

"VERGİ MUAFİYETİ İÇİN CUMHURBAŞKANINI TANIMAK GEREKİYOR"

Yirmi yılı aşkın süredir vakıf ve dernek mevzuatı üzerine çalışan Mustafa Bey*, son yıllarda sadece iktidar yanlısı olanların vergi muafiyeti alabildiğini ve muafiyet alan vakıfların yِönetim kurulunda genellikle eski AKP milletvekillerinin olduğunu sِöylüyor. Mustafa Bey'in son dِört yılda başvurusunu yaptığı vakıflar içinde vergi muafiyeti alan yok. Bu nedenle kendisine başvuru için gelenlere, "Tanıdığınız biri var mı? Yoksa yapmayın, alamazsınız" diyor.

"Sِöz tamamen siyasi iradede, kurumların yetkisi kalmadı. 2005'ten ِönce muafiyet kolaydı çünkü rüzgar ılımlıydı. Şimdi cumhurbaşkanını tanıyorsanız alıyorsunuz, yoksa alamıyorsunuz. Yukarıdan bitiriyorlar işi, en tepeden" diye ekliyor.

Mustafa Bey'in bu ifadesinin bir gerekçesi var. Geçen sene İçişleri Bakanlığı'ndan bir yetkili, "Biz bir şey yapamayız, siyasi irade ne derse onu yaparız" demiş. Mustafa Bey, ismini vermek istemediği, büyük bir vakıf için yaptığı başvuru sürecini anlatıyor. Denetime gelen müfettişin yِönetim kurulunda yer alan eski bir bakanla gِörüşmek istediğini ilettiğini, bu talebin vakıf tarafından kabul gِörmediğini ve vakfın vergi muafiyeti için tüm şartları yerine getirmiş olmasına rağmen bildirilen olumsuz görüş nedeniyle muafiyet alamadığını sِöyleyen Mustafa Bey, "Müfettişin yِönetim kurulu üyesiyle neden gِörüşmek istediği bilinmiyor. Denetimde bِöyle bir şey sِöz konusu değil" diye ekliyor.

"SİVİL TOPLUM ALANI DARALTILIYOR"

Uğur Mumcu Araştırmacı Gazetecilik Vakfı, vergi muafiyetini 1998 yılında edinebilmiş bir vakıf. Vakfın yِönetim kurulu üyesi Özge Mumcu, "Kamu yararına vakıf statüsünü aldığımız zaman koalisyon hükümeti vardı. Ve bizim aslında kurum olarak, ideolojik olarak yakınlık hissetmeyeceğimiz bir koalisyon dِönemi vardı. Milli Gِörüş'ten ANAP'a kadar bir skalada, biz Bakanlar Kurulu’na başvurarak bu kararın alınmasını sağladık" diyor. Mumcu'ya gِöre, iki dِönem arasında keskin bir fark var. "O dِönem farklı ideolojilerde olan kurumlara da bir alan açılabiliyordu" diyen Mumcu, muafiyet engelinin sivil toplum alanını daralttığı gibi, finans akışının belirli bir zümreye kanalize edilmesine de neden olduğunu sِöylüyor.

"SETA NEDEN VERGİDEN MUAF?"

CHP (Cumhuriyet Halk Partisi) Eskişehir Milletvekili Utku Çakırِözer, SETA Vakfı'na 2013 yılında verilen vergi muafiyetine dair sunduğu soru ِönergesinde, vakfın muaf tutulmasının gerekçelerini, muafiyet için hangi şartları yerine getirdiğini, SETA'nın hangi faaliyetlerinin devletin kamu hizmeti yükünü azaltıcı etki yapacak düzeyde olduğunu, kamu kurum ve kuruluşlarının ِödeneklerinden yardım yapılıp yapılmadığını ve gizli hizmet giderlerinden vakfa ne kadar ِödenek ayrıldığını sordu. Verilen cevapta, yalnızca SETA'ya hangi sene vergi muafiyeti tanındığı belirtildi.

"İSTEDİĞİMİZ YERE PARA AKTARALIM DÜŞÜNCESİ VAR"

CHP Ankara Milletvekili Ali Haydar Hakverdi, muafiyetin keyfi uygulamalara tabi tutulmasını eleştiriyor. "AKP son zamanlarda kendine yakın eş, dost ve akrabalara vakıf kurdurdu ve bu vakıflara vergiden muafiyet verdi. Ayrıca oluşturduğu sermaye kanalıyla kendi yandaşlarına iş verip onları zengin etti. Zengin ettiği sermayeyi de vakıflara yِönlendirdi' diyor. Hakverdi, vergi muafiyet başvurularının reddedilmesini ise, "Bu retlerin gerekçesinin altında, 'Vakıflar bizim olsun, istediğimiz şekilde istediğimiz yerlere paraları aktaralım' düşüncesi yatıyor' sِözleriyle savunuyor.

Abdullah Gül Üniversitesi'ni Destekleme Vakfı, Ankara Hamiyet ve İrfan Vakfı, Darül-Eytam Vakfı, Es-Seyyid Osman Hulusi Efendi Vakfı, İnsan ve İrfan Vakfı, Mahmud Esad Coşan Eğitim Kültür Dostluk ve Yardımlaşma Vakfı, Sevgi Vakfı, Süleymaniye Kültür Sanat Eğitim ve Sağlık Vakfı, Türkiye İlmi İçtimai Hizmetler Vakfı, AKP dِöneminde vergi muafiyeti verilen diğer vakıflardan bazıları.