15 Temmuz darbe girişiminin ardından ilan edilen OHAL kapsamında ilan edilen KHK ile ihraç edilen Veli Saçılık, hakim karşısına çıktı.

Hakimlik, Yüksel Caddesi’nde 250 güne yakındır “İşimi geri istiyorum” eylemini sürdüren sosyolog Veli Saçılık’ın adli kontrol şartıyla serbest bırakılmasına karar verdi.

Hakkında yakalama kararı bulunan Saçılık, bugün Ankara Adliyesi’ne gitti. Ankara 1’inci Sulh Ceza Hakimliği, Saçılık’ın haftada 7 gün imza atması koşuluyla serbest bırakılmasına karar verdi.

ESRA ÖZAKÇA DAHİL 5 KİŞİYE EV HAPSİ

Saçılık hakkındaki soruşturmayı yürüten savcı ev hapsi istemiyle hakimliğe sevk etmişti. Yüksel Caddesi’nde eylemlerini sürdüren Acun Karadağ, Esra Özkan Özakça, Erdoğan Canpolat, Nazan Bozkurt ve Nazife Onay ise haftada iki gün imza koşuluyla serbest bırakılmalarının ardından ev hapsi cezası verildi.

GÜLMEN VE ÖZAKÇA’NIN SAĞLIĞI KÖTÜYE GİDİYOR

Öte yandan, akademisyen Nuriye Gülmen ve öğretmen Semih Özakça’nın tutuklandıktan sonra cezaevinde de devam ettikleri açlık grevi eylemi 126’ncı gününde devam ediyor.

Açlık grevini cezaevinde sürdüren Gülmen ve Özakça’nın sağlık durumu gün geçtikçe daha da kötüye gidiyor.

Gülmen ve Özakça’nın sağlık durumuyla ilgili Esra Özakça, açıklamalarda bulundu.

Eşinin yürümekte daha çok zorlandığını söyleyen Esra Özakça, “ Yanakları çökmüştü ve saçı ile sakalı çok uzamıştı. Zaten açlık grevi süresince saçı ve sakalını kesmeyeceğini söylemişti. Onun dışında bir böbrek ağrısı vardı. Sürekli belini tutuyordu. Bize biraz hissettirmemeye de çalışsa… Moral, motivasyonu çok yüksek. Çok eğlenceli ve güzel bir görüştü. Hepinize çok sevgi ve selamları var” dedi.

Eğitimcilerin avukatlarından Engin Gökoğlu ise bugün iki müvekkiliyle de cezaevinde görüştü ve durumlarını bianet’e anlattı.

Gülmen ve Özakça’nın avukatı Engin Gökoğlu ise, “Moralleri iyi ama sağlıkları kötü. Artık yürüyemiyorlar, Nuriye görüşe tekerlekli sandalyeyle geldi, mide ve böbreklerinde sorunlar var, bacağında morarma var. Nuriye, kadın gardiyanların her gece hücrelerine gelerek kendisini uyandırdığını anlattı. Bunu neden yaptıklarını sorduğunda da ‘Öldün mü, yaşıyor musun diye kontrole geldik’ cevabını aldığını söyledi. Semih’in hücresine de akşamları 23.00 civarında gidip dokunmadan, uzaktan bakıyorlarmış. Sorunun çözümü için adım atmak yerine bunu yapmaları insanlık dışı. Herhalde sorumluluktan böylelikle kurtulacakları yönünde endişe duyuyorlar. Ama Nuriye ve Semih’in sağlıklarını düşünmüyorlar” diye konuştu.