Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Şükrü Karatepe’nin başkanlığı öngören anayasa değişiklik paketine ilişkin, başkanlık sistemiyle birlikte büyük kentlerin yeniden yapılanacağını açıklaması üzerine başlayan ‘eyalet sistemi’ tartışmaları devam ediyor.

Partili Cumhurbaşkanlığı sitemine destek olan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin geçtiğimiz günlerde bir televizyon kanalında eyalet sistemine ilişkin, "Danışmanı 'eyalet sistemi' diyor, Erdoğan ses çıkarmıyorsa 2 gün içinde eyalet sistemine karşı olan üniter yapıda düşüncesi olan ülkücülerin kararı ne olabilir?" yaptığı açıklama tartışmaları daha sert hala getirdi.

Danışmanın ifadelerinin ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan ‘ifadelerin çarpıtıldığına’ ilişkin açıklama gelse de, MHP lideri Devlet Bahçeli’nin tartışmaya sert eleştirilerle müdahil olması, konuyu ‘Çift başlılığa karşı olduklarını ifade ederek ‘Evet’ diyecek MHP seçmeninin tercihi bu açıklamanın ardından ‘Hayır’a kayar mı?’ yönünde soru işaretlerini doğurdu.

Zira, Karatepe’nin bahsettiği eyalet sistemi ihtimaller dahilindeyse, anayasa değişikliğini savunanların değişmesini talep ettiği ‘çift başlılık’, ‘çok başlılığa’ dönüşebilir.

Uzmanlar, Karatepe’nin açıklamaları ve MHP seçmeninin olası tepkisini değerlendirdi.

ÖZDAĞ: EYALET SİSTEMİNİN ÖNÜNÜ AÇAR

Kısa süre önce MHP’den ihraç edilen bağımsız milletvekili Ümit Özdağ, yaptığı açıklamada Bahçeli’nin eyaletlerin önünü açan 123. maddeye karşı çıkmak yerine konunun gündeme gelmesine karşı çıktığını ifade etti.

Anayasanın ilgili maddesinin cumhurbaşkanına eyalet kurma yetkisi verdiğine işaret eden Özdağ “Ben bu tespiti yapan ilk parlamenterim, üstelik cumhurbaşkanı uzun yıllardır defalarca kez eyalet sistemi kurma niyetini açıklamalarında beyan etti. Bu durumda, Bahçeli’nin bu maddelere değil de bunun tartışılmasına karşı çıkması, asıl mesele” dedi.

MHP tabanının yüzde 90’ının anayasal değişime karşı olduğunu savunan Özdağ “Kalan yüzde 10’luk kesim de ‘Evet’ kararını sorgulayacak ve bu kişilerin de büyük bir kısmı bu ihtimalin farkında olduktan sonra kararlarında değişikliğe gidecektir. Daha da önemlisi AKP seçmeni içerisindeki kararsızlardan da ciddi oranda ‘Hayır’ tercihine kayma olacaktır” diye ekledi.

KART: AKP HEM ULUSALCILARA HEM KÜRTLERE OYNUYOR

Eski CHP milletvekili ve hukukçu Atilla Kart da yeni anayasa metninin verdiği yetkinin nasıl kullanılacağına dair büyük bir bilinmezlik yarattığına değindi.

Kart, eyalet sistemi tartışmalarının AK Parti içindeki ulusalcı kesimin kaygılarını artırır nitelikte olduğuna değindi:

“AKP, yeni anayasanın eyalet sisteminin önünü açan ilgili maddelerini, kendi içerisindeki ulusalcıların kaygılarını gidermek için gizli tutuyor. Ancak öte yanda da Kürt vatandaşlara eyalet sistemine ilişkin umut vererek, bu kesimden oy kazanmaya çalışıyor. Bir yandan kendi kitlesini ürkütmemeye öte yandan da Kürtlere umut vermeye çalışması, AKP’nin dürüst olmayan ve konjonktürel hareket eden yapısını yansıtır nitelikte.”

‘ZULME VARAN UYGULAMALAR SEBEBİYLE KÜRT SEÇMENİN ERDOĞAN’A İNANCI YOK’

Kürt seçmenin Erdoğan’a inancı olmadığını söyleyen Kart “Terörle mücadele adı altında sade vatandaşlar mağdur edildi. Zulme varan uygulamalar sebebiyle Kürt seçmenin Erdoğan’a inancı yok” dedi.

Kart “Öyle bir siyasi zihniyet ki, bu zihniyet,  yetkiyi muhafaza edip emrivakiyle uygulayabilecek nitelikte. Aynen anayasa sürecinde olduğu gibi meselelerin toplum tarafından tartışılmasına dahi izin verilmeyecektir” diye ekledi.

KABAOĞLU: MADDELERİN ÜLKEYİ NEREYE GÖTÜRECEĞİ BELİRSİZ

Anayasa profesörü İbrahim Kaboğlu, eyalet sistemine ilişkin tartışmaların MHP’li bir grubu ‘Hayır’a, Kürt tabanını ise ‘Evet’e kaydırma ihtimaline değinerek “Ancak asıl sorunun, anayasa metninin, ülkenin anayasal birikimini yok eden kaypak, her noktaya zemine çekilebilecek nitelikte olması karmaşık ve muğlak olması. Metnin bu hali son derece düşündürücü” ifadelerini kullandı.

Metnin 123. maddesinin doğrudan bir eyalet sistemine atıfta bulunmadığını ifade eden Kaboğlu “ Bu madde doğrudan eyalet sistemine atıf yapmıyor olsa bile maddede esas yetkili organ Türkiye Büyük Millet Meclisi olduğu halde neden cumhurbaşkanı kararnamesini kapsadığı sorgulanmalı” dedi.

KARATEPE NE DEMİŞTİ?

“Şehir yönetiminin başkanlık sistemine uyumlu hale getirilmesi için düzenlemeler yapılırken, büyük şehirlerin hizmetler alanında değişen rolü dikkate alınarak, şehir yönetimi yeniden tanımlanmalıdır. Bu tanımlama yapılırken, büyükşehir belediye başkanına doğrudan ‘şehir başkanı' veya ‘büyükşehir başkanı' gibi bir ad verilmelidir. Bütün şehirde (30 büyükşehir) özel idarelerin kalkması ve iki başlı yürütmenin sona ermesi ise başkanlık sisteminin tam olarak kurulması yönünde atılan önemli bir adımdır.

Anayasa değişikliği ile yürütmede tek başlılık sağlandıktan sonra, şehirlerin tamamında bütün şehir uygulamasına geçilerek yönetimde de tek başlılık sağlanmalıdır. Sonraki aşamada ise, şehir yönetimlerine yeni hükümet sistemine uyumlu bir kimlik kazandırılması yönündeki düzenlemeler yapılmalıdır.”

(Kaynak: Sputnik)