Türkiye ekonomisinin yumuşak karnı olarak tanımlanan yüksek enflasyon, vatandaşın alım gücünü eritmeye devam ediyor. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, yıllık enflasyon Haziran ayında yüzde 17,53 ile son iki yılın zirvesine çıktı. Üretici fiyatlarında yıllık artış ise yüzde 42,89 ile rekor seviyeleri gördü.

Verileri değerlendiren ekonomistlere göre, dünyadaki en yüksek enflasyona sahip ülkelerden biri olan Türkiye'de önümüzdeki aylarda enflasyonda yüzde 20 seviyeleri görülebilir.

TÜİK Haziran ayına ilişkin tüketici ve üretici fiyat endekslerini (TÜFE-ÜFE) açıkladı. Tüketici fiyatları Haziran ayında yıllık bazda yüzde 17,53 artarken, üretici fiyatlarında yıllık artış ise yüzde 42,89 oldu. Böylelikle yıllık enflasyon Mayıs 2019'dan bu yana en yüksek seviyeye yükseldi.

Son 12 aylık enflasyon verilerine bakıldığında, Haziran 2020’de yüzde 12,62 olan tüketici enflasyonun 5 puan, üretici enflasyonun ise aynı dönemde yaklaşık 37 puan artması dikkat çekiyor. TÜFE ve ÜFE arasında açılan bu fark, endeks tarihinin en yüksek farkı olarak kayıtlara geçti.

Peki enflasyonda görülen bu hızlı artışın sebebi ne?

DW Türkçe’den Aram Ekin Duran'ın haberine göre sokağa çıkma yasaklarının azalması ve işyerlerinin açılması ile beraber tüketim talebinde bir canlanma olduğunu dile getiren Doç. Dr. Demir, "Bu talep canlılığı ile birlikte haziran ayı üreticilerin, işletmelerin mevcut fiyat kataloglarını güncelledikleri bir ay oldu. Aslında enflasyonun bunun da üzerinde gelmesi çok şaşırtıcı olmayacaktı" diyor.

FİYAT ARTIŞLARI DEVAM EDECEK

Enflasyonun önümüzdeki aylarda da yükselişini sürdürmesi bekleniyor. Uzmanlara göre, 1 Temmuz’da yürürlüğe giren elektrik ve doğalgaz zamları ile kuraklık nedeniyle artmaya devam eden gıda fiyatları, enflasyonu yukarı taşımaya devam edecek.

Bundan sonraki aylarda da enflasyon rakamlarında yükseliş eğilimi görüleceğini kaydeden İstanbul Teknik Üniversitesi’den Prof. Dr. Öner Günçavdı, "Yani Temmuz ayında biz Haziran ayını muhtemelen arar duruma geleceğiz; Ağustos ayında Temmuz ayını arar duruma geleceğiz. Yani ciddi bir enflasyonist süreç içerisinde girmiş durumda" diye konuşuyor.

YÜZDE 20 ENFLASYONA GİDİYORUZ

Ekonomistlere göre, önümüzdeki aylarda enflasyonda yüzde 20 seviyelerinin görülmesi artık çok büyük bir olasılık. Bu da başta yoksul kesimler olmak üzere, toplumun alım gücünün daha da azalacağı anlamına geliyor.

Türkiye'nin şu anda yüzde 20’lere doğru giden bir enflasyona sahip olduğuna işaret eden Doç. Dr. Oğuz Demir, "Haziran ayında yüzde 17,5 çıkan enflasyon içerisinde, Haziran sonunda yüyürlüğe giren doğalgaz ve elektrik zamlarının olmadığını unutmayalım. Bu zamların da yaklaşık 1 puan olarak Temmuz enflasyonuna yansıyacağını düşünürseniz, yüzde 20’ye doğru gidiyoruz biz enflasyond" şeklinde konuşuyor.

YURTİÇİ TURLARDA ZAM PATLAMASI

TÜİK verilerine bakıldığında, bir önceki yılın aynı ayına göre artışın yüksek olduğu ana gruplar sırasıyla, yüzde 26,29 ile ulaştırma, yüzde 25,69 ile ev eşyası ve yüzde 19,99 ile gıda ve alkolsüz içecekler oldu. Haziran ayında fiyatı en çok artan madde yüzde 51,60 ile yurt içi bir hafta ve daha fazla süreli turlar oldu. Yurtiçi turları yüzde 14,72 ile elektrikli süpürge, yüzde 14,60 ile makyaj malzemeleri izledi. Yıllık en düşük artış ise yüzde 2,01 ile alkollü içecekler ve tütün grubunda gerçekleşti.

Özellikle temel tüketim kalemlerinde fiyatların sürekli artmasının, gelir dağılımındaki bozulmayı da derinleştireceği belirtiliyor.  Enflasyonun oransal olarak yoksulların, düşük gelirlilerin bütçesinde daha fazla kendini gösterdiğine işaret eden Prof. Dr. Öner Günçavdı, "Dolayısıyla bu yöndeki enflasyon oranının yüksek olması, o kesimleri çok daha fazla etkileyecek ve hem yoksulluk hem de gelir dağılımı üzerinde bizim pek istemediğimiz sonuçlar ortaya çıkaracak" değerlendirmesinde bulunuyor.

MERKEZ BANKASININ FAİZ ARTIRIMI YAPMASI GEREKİYOR

Enflasyondaki yükseliş, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) politikalarını da yeniden gündeme getirdi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından atanan yeni başkan Şahap Kavcıoğlu’nun Eylül ayında bir faiz indirimi yapabileceğine dair öngörülerin, son enflasyon verileri ile yerini olası bir "faiz artırımı" beklentisine bıraktığını söylemek mümkün.

Prof. Dr. Günçavdı, yüksek enflasyon baskısının hafifletilebilmesi için bir an önce Türk Lirası’na değer kazandıracak adımların atılması gerektiğini söylüyor. Bunun için de atılacak ilk adımlardan birinin faiz artırımı olduğunu vurgulayan Günçavdı, şu görüşleri dile getiriyor:
"Faiz artırımının elbette kısa dönemde üretim ve işsizlik açısından maliyetleri var. Ama sadece faiz artırıp köşeye çekilmek değil, üreticilerin fiyat dışındaki rekabet üstünlüklerini artıracak tedbirler almak gerekiyor. Ancak maalesef, şu aşamada bu adımları atabilecek bir hükümetimiz yok karşımızda."

MEMUR VE EMEKLİ ZAMLARI BELLİ OLDU

Öte yandan Haziran enflasyonuyla birlikte yılın ilk yarısının enflasyon oranı da belirlenmiş oldu. Böylece memur, memur emeklisi, SSK ve Bağ-Kur emeklilerinin yılın ikinci yarısı için enflasyon farkı nedeniyle zam oranları da belirlendi. Memurlar Temmuz ayında maaşlarına yüzde 5,45 enflasyon farkı alırken, SSK ve Bağ-Kur emeklisinin zam oranı ise 6 aylık enflasyon olan yüzde 8,45 olacak.

Uluslararası Para Fonu (IMF) tarafından Nisan 2021’de yayınlanan enflasyon raporuna göre, Türkiye, o dönemde belirlenen yüzde 13.6’lık enflasyon değeri ile dünyada en yüksek enflasyona sahip 14. ülke olmuştu. IMF raporunda, Türkiye’nin Ortadoğu ve Avrupa bölgesinde sadece Libya ve İran'dan daha düşük enflasyona sahip olduğuna dikkat çekilmişti. Avrupa İstatistik Ofisi (Eurostat) verilerine göre ise, Euro Bölgesi yıllık enflasyonu Mayıs ayında yüzde 2 olarak gerçekleşti.