Türkiye Cumhuriyeti, insanlığın gelişimine, ileri, uygar adımlar atılması girişimlerine sırtını dönmüş durumda. İnsanlık ilerilere, yeniliklere ilerken, bu ülke geriliklerin, Ortaçağ kalıntısı düşüncelerin, tutuculuğun kıskacına doğru sürüklenmekte.

“Dışişleri Bakanlığı, Avrupa Komisyonu’nun 1998 yılından bu yana her yıl yayımladığı Türkiye’nin Kopenhag kriterlerine uyum raporunu, ilk kez bu yıl Türkçe’ye çevirmedi”.(1)

Çevirmezler, işlerine gelmez. Raporda ülkeyi ne duruma getirdiklerini ortaya koyan bilgiler var demektir.

“22 Haziran 1993 tarihinde, Danimarka’nın başkenti, Kopenhag’da yapılan, Kopenhag Zirvesi'nde, Avrupa Konseyi, Avrupa Birliği'nin genişlemesinin Merkezi Doğu Avrupa Ülkelerini kapsayacağını kabul etmiş ve aynı zamanda adaylık için başvuruda bulunan ülkelerin, tam üyeliğe kabul edilmeden önce karşılaması gereken ölçütleri (kriterleri) de belirlemiştir. Tam üyelik için belirleyici nitelikte olan bu ölçütler, “siyasi, ekonomik ve topluluk mevzuatının benimsenmesi” olmak üzere üç bölümden oluşuyordu”.(2)

Avrupa Birliği üyesi olmak, bu topluluk içinde yaşamak, insan hak ve özgürlüklerinin yaşama geçtiği bir ülke olmayı gerektirmekte. Bu durum ülkeyi yönetenlerin hiç işlerine gelmez.

“Siyasal ölçütler, demokrasi, hukukun üstünlüğü, insan hakları ve azınlıklara saygı gösterilmesini ve korunmasını güvenceye alan kurumların varlığı, olarak saptanmıştır. Siyasi ölçütlere (kriterlere) uyumun, katılım müzakerelerinin açılması için ön koşul olduğu belirtilmiştir”.(3)

“Demokrasi, hukukun üstünlüğü, insan hakları ve azınlıklara saygı gösterilmesini ve korunmasını güvenceye alan kurumların varlığı” ülke gündeminden iyice kalkmış kavramlar. Yorucu işler. Bakara, makarayla kolayca yönetmeyi olanaksızlaştıracak işler.

Türkiye Cumhuriyeti bu ölçütleri yerine getirmedi. Son yıllarda iyice sırtını döndü. Bu ölçütler yorucu, toplumun kolayca yönetilmesini güçleştiren ölçütler.

Tüm “yıkımları” bir “başarı” olarak göstermeye çalışanların Kopenhag Ölçütleri’ni kamuoyunun bilgisine sunmaları beklenemez. Bu belge yalanlarını ortaya dökecektir.

Ülkeyi Ortaçağ karanlığına, ilkel yaşam biçimine taşımak isteyenler, bu belgeyi Türkçe’ye çevirerek tüm yurttaşların bilgilerine sunmayı istemezler. Ülkeyi ne duruma soktukları ortaya dökülür. Belgenin yararlarına olmadığını bildikleri açık. Çevirseler bu toplumun yüzde kaçı okur, okuyanların yüzde kaçı dersler çıkarır işin ayrı bir boyutu.

Kitle iletişim araçlarımız Kopenhag Ölçütlerini ne ölçüde geniş kitlelere anlatabildi? Aydınlarımız halkın bu konuda aydınlanabilmesi için ne ürünler veriler? Neler yazdılar, çizdiler? Verebildikleri ürünler geniş yığınlara ne ölçüde ulaşabildi?

Herkesin şapkayı önüne koyup bu konularla yüzleşmesi, çözüm önerileri üretmeye çalışması gerekmekte.

Kopenhag Ölçütleri Raporu, Türkiye Cumhuriyeti’nin 2020 yılındaki durumunu ortaya koyan bir belgelerden biri. Bunların kamuoyunca bilinmesi işlerine gelmemekte.

Kopenhag Ölçütleri Türkçe’ye çevrilmeli

Türkiye Cumhuriyeti’nde İngilizce’yi yalnız T.C. Dışişleri Bakanlığı mı biliyor? Kopenhag Ölçütleri (kriterleri) Raporunun Türkçe’ye çevrilmesi konusunda bir yasa, yasak mı var? CHP, HDP gibi siyasal partilerden biri, bu belgenin çevirisini yapmaya yetkili kurum ya da kuruluşlardan birine çevirterek kamuoyunun bilgisine sunmalılar. Bu yönetimi denetleme görevler arasındadır.

Kitle İletişim Araçları olan yazılı, görsel, işitsel yayın organlarından biri de bu işi yapabilir. Kamuoyunu bilgilendirme işlevi gören basının yapabileceği en iyi hizmetlerden biri olur.

Türkiye, Avrupa Birliği’ne tam üye olmanın ön koşulu olan Kopenhag ölçütlerini, 27 yılı aşkın bir süre sonra, bugün de yerine getirmemiş bulunmakta.

Türkiye Cumhuriyeti, içtenlikle Kopenhag ölçütlerine uyum sağlamaya yaklaşmadı. Zamanla atılan iyi niyetli adımlar, hedefe varmak için yeterli olamadı.

Uygarlığa sırtını dönen ülkelerin insanlarının, demokrasi, hukukun üstünlüğü, insan hak ve özgürlükleri içinde yaşamaları olanaksız.

Katar Emirliği’nden çok para alabilirsiniz, insan hak ve özgürlükleri, küresel bir hukuk alamazsınız.

Avrupa Birliği’nden evrensel insan hakları, hukuk, bilim, teknoloji, sanat alırsınız, Katar Emirliği’nden, Arap ülkelerinden IŞİD terörü alısınız.

Uygarlığa sırtını dönmenin özeti budur.

----------------------------------------------

(1) Artıgerçek.com.tr İnternet Gazetesi, 30.10.2020

(2) www.universite-toplum.org/text.php3?id=342

(3) www.ikv.org.tr