15 Temmuz darbe girişiminin ardından Türkiye’de cemaate yakın ya da cemaate finansman olduğu düşünülen tüm kurumlar kapatıldı, kapatılmaya devam ediliyor. Bu kurumlardan en çok mağdur olan ise kapatılan üniversitelerin öğrencileri oldu.

Kapatılan üniversitelerin ardından açıklama yapan Yüksek Öğretim Kurumu (YÖK), üniversiteleri kapatılan öğrencilerin hangi üniversitelere yerleştirileceğini duyurdu.

Kaynak: http://www.dha.com.tr/yok-duyurdu-kapatilan-universitelerdeki-ogrenciler_1293033.html#.V5sy187tjTQ.twitter

Öğrenciler Tedirgin…

YÖK’ün bu duyurusunun arifesinde, Şifa Üniversitesi’nde okuyan tıp fakültesi öğrencisiyle sohbet ettik. Darbe öncesinde birçok üniversite hocasının çıkışı verildiğini ve yurt dışına kaçtıklarını dile getirirken, eğitim durumumuz bu süreçte çok etkilendi diye de ekliyordu.

Son sürecin onlar üzerindeki etkisini sordum: Endişeli misiniz?

Hafif tebessüm ederek, gündemi yakından takip ettiklerini ve sürekli arkadaşlarıyla irtibat halinde olduklarını söyledi.
İsmini vermek istemeyerek:

“Lise yıllarımızda, öğretmenlerimiz tarafından ‘FEM Dershanelerine’ yönlendirildik. O zamanlar devletin öğretmenleri tarafından yönlendirildiğimiz dershaneler, üniversiteler bugün kapatıldı. Böyle bir terör faaliyeti, derin yapılanma içinde olan kurumlara öğrenciler yönlendirilirken, devlet neredeydi? Bu durumda biz mi kandırıldık, yoksa iktidar mı? “ diye, sitem ediyordu.

Yerden göğe kadar haklıydı.

Birçok öğrenci ve çalışan bu süreçte mağdur edildi.

Soruyorum:

Peki, bu kadar öğrenci ve çalışanların hepsi cemaatçi miydi?

Bu kadar insan arasından cemaatçi olanlar nasıl ayırt edilecek?

Hükümetin konuyla ilgili B planı var mı?

Yok.

Üniversiteleri kapatılan öğrenciler, YÖK tarafından yerleştirileceği üniversitelerde bir sürü tehlike ile karşı karşıya olduklarını düşünüyor. Bu endişeler neler?

*Yerleştirileceğimiz okullarda fişlenmekten,

*Bizlere terörist muamelesi yapılmasından,

*Eğitim sürecinde yaşanacak zorluklardan,

*Okul sonrası iş hayatına atılmaktan,

KORKUYORUZ!

Hükümet, darbe girişimiyle birlikte demokrasi nöbetinde olduklarını söyledi. Fakat, ardından başlayan “FETÖ Operasyonları’nda” birçok gazeteci, yazar gözaltına alındı.

Birçok gazete, medya organı ve kurum kapatıldı.

Süreci yakından takip eden öğrencilerde, sürecin cadı avına dönüşmesinden kaynaklı yaşadıkları endişelerde fazlasıyla haklı.

Zamanında cemaati eleştiren muhaliflerin dahi gözaltına alındığı bir dönemde, yine zamanında devlet öğretmenlerince cemaat okullarına yerleştirilen öğrencilerin gelecek garantisini kim verebilir ki?

KİMSE…

Çünkü, daha şimdiden sosyal medya üzerinden nefret ve kutuplaşma söylemleri başladı.

Birçok üniversite öğrencisi, zamanında rehber öğretmenlerinin yönlendirdiği üniversiteler yüzünden mağdur oldu.

Şimdi endişe ile bekliyorlar, tıpkı Şifa'da okuyan, Türkiye'de derece ile tıp fakültesi okuyan bir arkadaşımız gibi...