15 CHP milletvekilinin İYİ Parti’ye geçmesine ilişkin Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ’ın açıklaması; “Bu, siyasi ahlaksızlığın en yeni ve en son örneğidir; açık bir siyasi mühendisliktir.”

Kırk katır mı kırk satır mı yoksa 1satir mi seçimine doğru giderken, nevi şahsına münhasır trajikomik bir açıklama…

Güler misin, ağlar mısın?

Allah akıl fikir mi versin!

İyi mi!

Yok, beyzadem! İyi diye yazılır, “Kayı” diye okunur; korkunun ecele faydası yok ya…

Hani ordan!

Çok erdem arayışı içinde bulunma istersen…

Ayrıca devamla; “Kendine hayrı olmayanların, milletimize de devletimize de hayrı olmaz. Allah bunlardan ve yol arkadaşlarından milletimizi de devletimizi de korusun” da demişler…

Tabi ya; ayakkabı kutularında deste deste paran, yatak odalarında para sayma makinen yoksa, kendine hayrın olmaz!

Cumhurun reisi ve avanelerinin ve dahi yeni yancılarının dillerine pelesenk ettikleri, ‘milli irade’nin içine düşürülen kuburda, gözümüzün içine baka baka kıs kıs güldüklerini unutmamızı bekliyorlar!

Yedik ama, hem çalıştık hem açtık!

Malum, balık hafızalıyız ya!

Hem bu ülkede her sese kulak verilir de vicdanın sesine kulak verilmez ya!

OHAL’de, niye rahat değiller ya da bu korku niye?

Hem cebiri de aritmetiği de hani en iyi onlar bilirler!

Malumu da ilam ettiler, sandık önümüzde…

Artık; sağım solum sobe, saklanmayan ebe…

Tabi bilirler; yaşamda verilerin ölçümlenmesi ve değerlendirilmesi, basit 4işlemden ibaret değildir…

Otonom kolektif ruhun tam da bakmadığın yerdedir…

Unutma; kurdun asıl gücü dişlerinde değil, sürüsündedir!

Ve, adaletsizliğe karşı duyulan öfke evrenseldir…

Peki ya senin karşılık verme becerin, mücadele edip ve kazanıp, tarihi yeniden yazabilecek kudretin, nerededir?

Sakın oyundan korkma!

Oyunu değil oyuncuyu yenmen gerektiğini aklından çıkarma; yoksa seni yenen, hasımların değil korkuların olacaktır…

Müstebit efendinin bakış açısı hep pragmatiktir ve kendi içindeki değişkenlerce yönlendirilir…

Ölümsüzlük arayışında gelen ölüm gibidir, siyasi mühendislik; kimi zaman dikdörtgen, kimi zaman paralel, kimi asimetrik paralel, kimi zaman da çember çizer… Ama her katilin yüksek sadakatle olay mahalline geri döndüğü gibi kendi yamuk düzlemine geri döner!

Halk kendine sunulanı alır!

Türkiye siyasetinin geometrik düzlemde hareket ettiği düşünülürse, güncel verili durumda da farklı bir şey beklenemez…

Siyaset yamulur!

Tekeden süt sağılır!

“Kimi günahları ile yükselir, kimi erdemleri ile kaybeder.” (Shakespeare)