TBMM Uludere Alt komisyonu başkanı AK Parti Ordu milletvekili İhsan Şener, Uludere raporunda sona gelindiğini, 28 Şubat’ta rapora son şeklinin verilip üst komisyona sunulacağını ve sonucun da açıklanacağını, raporun 70 sayfa civarında olduğunu ifade ettiği konuşmasında; ‘Uludere masumane bir güvenlik operasyonudur, ya da bir yanlışlık olmuş olabilir, bilemeyiz’ diye başlayan, ‘Genelkurmayın bir biriminden talimat gitmiş olabilir, bombalamayla ilgili olarak,’ diye devam eden ve her bir cümlesi boğazınıza kilitlenen ifadesinde, ‘Kasıt yok, ama hata var, Genelkurmay bütün belgeleri paylaşmadı’ da dedi.

İhsan Şener raporla ilgili bilgi verdiği konuşmasında, saldırı emrini kimin verdiği sorusuna, ‘biz bunu bilemeyiz,’ diye yanıt verdi.

“Her şeyi biliyor değiliz, belki de bilmiyoruz’ dedikten sonra, ‘Ülke güvenliği söz konusudur ve sınır ötesinden sınıra kadar gelmiş bir yapıya, müteyakkız durumdaki güvenlik güçlerinin bu tür bir operasyon yapması olağan karşılanabilir. Burasının terör ve PKK’nın geçiş bölgesi olması, orada ülke güvenliği ile ilgili olan insanların üst seviyede uyarılması, böyle çok acele, çok çabuk hareket etmelerine ve istenmeyen sonuçlara sebep olmuş olabilir. Ölen insanlar tabii ki masumdur, onların acısı büyüktür. Ama bir de güvenlik boyutuyla değerlendirdiğimizde, o dengenin iyi kurulması lazım. Elde ettiğimiz belgelerden saldırı emrini kimin verdiği sonucuna varma imkanı yok. Biz her şeyi biliyor değiliz, belki bilmiyoruz. Sanki Uludere olayını bütün sonuçlarıyla aydınlatacak bir rapor olacak algısı oluşturuldu. Bu algı yanlış bir algı. Bizim, elde ettiğimiz belgelerden böyle bir yargısal sonuca varmak imkanı yok” diye devam etti.

Uludere katliamı öyle bir nirengi noktasıdır ki, kim onunla ilgili bir söz söylese batıyor, kim o konuda konuşsa akla zarar sözler ediyor.

Başbakan Erdoğan da hatırlarsanız, “Uludere bir kürtajdır”, demişti.

Evet, Uludere masumane bir operasyondur, tabii o kadar masumanedir ki 34 insan, (18’i çocuk, ikisi 12 yaşındaydı) F16 savaş uçaklarıyla bombalanarak paramparça edildi. Yok edilene dek bir saat boyunca bombalandılar, genç, çocuk denmeden hepsi katırlarıyla birlikte katledildiler.

Asıl bu açıklamayı yapanlar masum değil…

Uludere katliamının iki halkı son kertede birbirinden koparan en güçlü darbe olduğunu unutmamak gerek.

Peki böyle bir açıklama yapılabilir mi?

“Olabilir de, olmayabilir de, biz bilemeyiz” minvalinde yapılacak açıklamalar ve raporlar yerine tam anlamıyla olayı aydınlatacak ve suçluları yargılayacak bir çalışma yapılmadıysa, ya da yapılmayacaksa, bence en iyisi susmaktır.

Gerisi saygı eksikliğinin kaba ve bariz bir göstergesidir...

www.twitter.com/sonertufan