Araştırmacı-gazeteci Uğur Mumcu, ölümünün 28'inci yılında, bombalı suikastle katledildiği evinin önünde anıldı. Adının verildiği Uğur Mumcu Sokak'taki anma törenine Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, Çankaya Belediye Başkanı Alper Taşdelen, CHP Genel Başkan Yardımcıları Seyit Torun, Bülent Kuşoğlu ve Ali Öztunç, PM üyeleri, CHP'li bazı milletvekilleri de katıldı.

Kılıçdaroğlu, tören öncesinde Mumcu'nun evinde eşi Güldal, kızı Özge ve oğlu Özgür Mumcu ile görüştü. Görüşmenin ardından Mumcu ailesi ve Kılıçdaroğlu, Faili Meçhuller Anıtı'na ve Mumcu'nun vefat ettiği alana karanfiller bırakarak, mum yaktı.

'KARANLIKLARA IŞIK TUTAN BİRİSİYDİ'

Kılıçdaroğlu, Mumcu'nun vefatının ardından çekilen anma fotoğraflarının olduğu alanı da gezdi. Kılıçdaroğlu,Mumcu'nun halktan birisi olduğunu belirterek, "Bir Kuvayımilliyeciydi. Araştırmacı gazeteciliği, karanlıklara ışık tutmayı, direnmeyi, kalpaklı Kuvayımilliyeci olmayı ondan öğrendik. O karanlıklara ışık tutan birisiydi. Öldüğünde arkasından çok şey söylendi. Bütün karanlıkların aydınlanacağını, faillerin yakalanacağını, asıl faillerin üzerine gidileceğini ısrarla söylediler. 28 yıl geçti, asıl failler hâlâ karanlıkta. Ona bir borcumuz var. O, ölmeden önce diyordu ki 'Vurulduk ey halkım, unutma bizi.' Biz onu unutmayacağız, o bizim yüreğimizde, o bizim kalbimizde, onu unutmak mümkün değil. Ülkesini seven, bayrağını seven herkes Uğur Mumcu'yu hiç unutmayacaktır. Uğur Mumcu medyanın bir lideridir, bir önderidir, bir aydınlanmacısıdır. Dolayısıyla bir Cumhuriyet değeridir, onu unutmak zaten mümkün değildir. Bizler var oldukça Uğur Mumcu da var olacaktır" ifadelerini kullandı.

'GAZETECİLER HALA SALDIRIYA UĞRUYOR'

Eski gazeteci, CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer de Türkiye'de gazetecilerin hala saldırıya uğradığını hatırlatarak, "28 yıl geçmiş aradan, ama Türkiye'de gazeteciler hala tehdit altında, saldırıya uğruyor. Uğur ağabey o zaman yazdığı yazılarla bugünümüze ışık tutmaya devam ediyor. Onun yükselttiği, yücelttiği gazetecilik meşalesi, gazetecilikte, halkın haber alma hakkında kararlı olan kuşaklar tarafından hep yukarıda tutuldu, tutulmaya devam edecek. Hangi baskı, yasak, sansür olursa olsun, Türkiye'de gazeteciler gerçekleri yazmaya devam edecekler" dedi.